Görme engeli nedeniyle ailesinin ilk başta okumasına karşı çıkmasına ve bütün zorluklara rağmen hukuk fakültesini bitiren 46 yaşındaki Mürsel Tekin, avukatlık mesleğini 3 yıldır severek yapıyor.

Avukat Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında "göz tansiyonu" olarak bilinen glokom hastalığı nedeniyle 3-4 yaşlarında önce sağ gözünde daha sonra da sol gözünde görme kaybı yaşadığını, 10 yaşından itibaren de görme yetisini tamamen kaybettiğini söyledi.

O dönemde Samsun´da köyde yaşadığını, ailesi tarafından tedavi için getirildiği Ankara´da ameliyat edildiğini ancak sonuç alınamadığını anlatan Tekin, araştırmalarında, görmeyenler için de Türkiye´de okullar olduğunu, görmeyenlerin de okuyabildiğini öğrendiğini aktardı.

Komşu köyden, okuyarak memur olan görme engelli iki kardeş ile tanıştığını belirten Tekin, "Babam okulla ilgili ilk başta karşı çıkmıştı, görmeden okuyamayacağımı, bir de yatılı okul olduğu için evden, aileden uzakta sıkıntı çekeceğimi düşünüyordu. Ama benim aşırı isteğim üzerine ve komşu köydeki diğer görme engelli iki kardeşin de önerileriyle ikna oldu. Benim okula gitmeme razı oldu. Şimdi de ´iyi ki okumuşsun, iyi ki okutmuşum´ diyor." ifadelerini kullandı.

İlkokulu İstanbul´da, ortaokul, lise ve üniversiteyi Ankara´da okuduğunu dile getiren Tekin, üniversite öğrenciliği yıllarında tüberküloz hastalığına yakalandığını, 2 ay yoğun bakımda kaldığını, bu rahatsızlığı nedenle eğitimini geç bitirdiğini kaydetti.

"AİLEDE ÜNİVERSİTE OKUYAN TEK KİŞİ BENİM"

Bir süre Devlet Hava Meydanları İşletmesinde sözleşmeli memur olarak çalıştığını, 2014 yılında engelliler için açılan EKPSS´den aldığı puanla 2015 yılında avukat olarak Tarım ve Orman Bakanlığı Muş İl Müdürlüğüne atandığını aktaran Tekin, 3 ay sonra da Kayseri Tarım ve Orman Müdürlüğüne tayin edildiğini ve halen görevini burada sürdürdüğünü bildirdi.

Tekin, en küçük kız kardeşinin de aynı rahatsızlık nedeniyle görme yetisini kaybettiğine değinerek, eşinin de görme engelli olduğunu, çok az görebildiğini söyledi.

Ailede üniversite okuyan tek kişinin kendisi olduğunu belirten Tekin, "Ailem, ilk başta ilkokula bile gitmeme karşı çıkarken sonra üniversite mezunu ve avukat olarak görev yapmam nedeniyle çok mutlu oldu, sevindi." ifadesini kullandı.

Adalet ve hukuku çok sevdiği için avukat olduğunu vurgulayan Tekin, mesleğini icra ederken çok zorluk çekmediğini kaydetti.

Tekin, mesleki kaynaklara ulaşmanın eskisi gibi zor olmadığına dikkati çekerek, "Bilgisayar ortamında her türlü kaynağa ulaşabiliyoruz. Bu konuda taranmış kitaplar var, onlardan faydalanıyoruz. Sesli okunan kitaplar var, bizim için okunmuş kitaplar, onlardan faydalanıyoruz. Dilekçelerin okunmasında yazılmasında, iş yerinde çalışan memur arkadaşlar yardımcı oluyor. Bu konuda fazla sıkıntı çekmiyorum." dedi.

Engelli vatandaşlara evde oturmak yerine sosyal yaşama katılmalarını ve çalışmalarını tavsiye eden Tekin, şöyle konuştu:

"Çalışmalarını, kendilerine güvenmelerini, başkasından bir şey beklemeyerek kendi ihtiyaçlarını karşılamalarını öneriyorum. Sahip oldukları en önemli şey kendi güçleridir. Çalışarak başarabileceklerine inanıyorum. Yılmasınlar hayattan, ´şunu yapamam´ demesinler, yapabilirler. Ben hep şunu söylüyorum, ´başkaları yapabiliyorsa ben de yapabilirim, niye yapamayayım´ diyorum. Onlar da öyle düşünsünler. Yoksa devletin vereceği engelli maaşı ile kıt kanaat geçinmektense kendileri çalışarak, başararak daha mutlu şekilde yaşayabilirler."