AK Parti İl başkanlığı için 20 kadar alenen talip olan ya da kendisi talip olmadan, aday gösterilen isim varmış...
AK Parti iktidar değil de, muhalefet partisi olsaydı bu kadar mütalebbi olur muydu?.
Geçtiğimiz hafta Kayseri Koordinatörü Recep Yıldırım’ la yaptığım görüşmenin özetini aktarmıştım. Yıldırım,Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu’ya raporunu haftasonu sunmuş.
Soylu’nun Kayseri’den bazı etkin isimlerle aday adaylarına dair konuştuğunu duydum. Sanıyorum yarına kadar milletvekilleri ve büyükşehir belediye başkanı ile de bir görüşme yapıp 20 küsür aday adayını üçe indirecek...
Bu arada Süleyman Soylu ile konuşan isimle konuştum. Bir aday adayı ile ilgili sözlerini aktardı. ”Peki Soylu ne dedi? ” diye sorduğumda ise, Kayseri tabiriyle “Dişleri kilitli” dedi...
Soylu haklı olarak konuşmuyor, daha çok konuşulanları dinliyor, kendisine gelen ihbar telefonlarını, mektuplarını not alıyor.Ciddi bulduklarını da sorguluyordur...
Bu arada, aday adaylarının bir bölümünün güçlü gördüğü rakipleri ile ilgili olarak, “gammaz” müessesini çalıştırdığını duydum... Bu müessesenin aktif ve sürdürülebilir olması her parti için felaket olur...
Tekrar muhtemel adaylara dönelim...
Bu üç adaydan biri, adı geçen 20 isimden biri olmayabilir... ”Kayseri Modeli” dediğimiz siyasi anlayış bu türden hamleleri çok yaptı...
Aday bazında isme girdiğim zaman başım ağrıyor. İsterseniz adı geçen 20 ismi arda ard sıralayabilirim. Ancak,bu isimlerin neredeyse 17-18’i bana göre laf ola beri gele başvurusu yapmışlar. Böyle bir hükümle mahkum ettiğim kişilerin adını yazmam onlar için de, benim için de doğru olmaz. Kimseyi incitmek istemem.
Güçlü aday adaylarından biri haftasonu İstanbul’da görüşmeler yapmış. ”Büyük Patron”un çevresiyle yapılan bu görüşmelerin müsbet geçtiği söyleniyor...
Ancak, o cenahın henüz Parti’nin Ankara ve Kayseri merkezli büyükleri ile bir mutabakata vardığı söylenemez.
Bu ismin dışında belki birer cümle ile iki isimden daha bahsetmek gerekecek. Biri halen meclis üyesi, diğeri eski il başkan namzetlerinden biri...
Onlar da kendilerine dolaylı veya doğrudan yapılan teklifleri kendilerine has gerekçelerle reddetmiş durumda.
Bu isimlerin dışında “Kayseri Modeli”ne uygun olarak o 20 kişinin dışında bir isim il başkanı olarak atanırsa bana sürpriz olmaz. Ama, o isim hakkında henüz bir mutabakata varılmış değil... Belki bu akşam veya yarın bu isim ilk kez dillendirilebilir... Ama o ismi Başbakan’a bizimkilerin herhangi birinin takdimi zor. Önce Soylu’nun parti büyükleri merkezli “milli mutabakatı” görmesi lazım... Aksi takdirde Başbakanın önüne muhtemel ki cuma günü gidecek üç isim bildiklerimizden biri olur.
Bu arada bazı çevreler geçtiğimiz hafta yazdığım “birleştirici, toparlayıcı abi” formülünü bazı çevrelerin telkini ile yazdığım şeklinde yorum yapmışlar. Güçlü bir aday adayı bunu benim yüzüme karşı da söyledi. Bu noktada kim böyle düşünürse kesinlikle günahımı alır...
Abdullah Gül’ün Parti’den ayrıldığı 2007 sonrası için, “üç başlı” veya “çok başlı” gözüken Kayseri’de bu olağanüstü süreci toparlayacak, kimsenin itiraz etmediği bir isimle geçiş süreci götürülmeli...
Ama, buna sıcak bakmayan “kırmızı plaka” sahibi parti büyüklerinin olduğunu da biliyorum.
İl başkanının atanması ile iş bitmiyor. İstifa eden seçim kaybetmiş 4 ilçe de var. O ilçeler, hatta istifa etmeyen 12 ilçeden bazılarının yeni il başkanı ile birlikte yeniden yapılanması kesinlikle gündeme gelecektir. Aksi takdirde “topal ördek” türü bir atama gerçekleşir...
Zamanda kalmadı. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci önümüzdeki haftadan sonra başlıyor. Karar vericilerin Kayseri’ den beklentisinin yüksek olduğu da malum...
00- AK Parti il başkanlığı için ikisi bildik, biri sürpriz üç isim üzerinde duruluyormuş.
00- Haftasonuna kadar atanması beklenen AK Parti il başkanı ile ilgili olarak “uyuyan gruplar” da uyanmış.
00-Gaziantep Polis Okulu Müdürü Kayseri’ye atanmış.
00-MHP-CHP İl başkanları Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ile ilgili “ortak çalışma” için program bekliyormuş.
00- Kayseri’deki bölücü yapılanma ile ilgili olarak istihbarat birimleri yeni bir konsept geliştirmiş.
00- YÖK Yasası’nda yapılacak değişiklikle vakıf üniversiteleri yeni bir sürece giriyormuş.
ELAZIĞ
Harput ya da Mamuret-ül El-Aziz... Atatürk’ün verdiği adla Elazığ... Haftasonu TGF 45. Başkanlar Konseyi dolayısıyla bu şehrimizdeydim. İlk kez gittim Elazığ’a... Başta Cemiyet Başkanımız Mustafa Doğan kardeşim olmak üzere yiğit, misafirperver insanlar karşıladı, ağırladı, uğurladı bizi... Gelişmiş, canlı, dinamik bir şehir gördüm... Ama, daha fazla üretmeli Elazığ. Barajlarla etrafı çevrilmiş olan bu şehre devletin de, müteşebbislerin de daha fazla ilgi göstermesi gerek. Cemiyet Baş kanımız Metin Kösedağ, Muhasip Ahmet Şan’la birlikte gittiğimiz Elazığ’dan iyi duygularla ayrıldık. Mustafa Doğan ve ekibine teşekkür.
