Anadolu´nun dört bir yandan işgal edildiği bir dönemde 97 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk´ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun´a çıkışı, Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yolun başlangıcı olduğu gibi, milletimiz ve ülkemiz için geleceğe doğru atılan önemli bir adımdır.
Yüce Milletimizin varoluş mücadelesinin ilk kıvılcımı sayabileceğimiz 19 Mayıs; tarih boyunca hep en yukarıda tuttuğumuz bağımsızlık sevdamızın bir yansımasıdır. 19 Mayıs 1919´da Samsun ufuklarında ateşlenen hürriyet ve istiklal meşalesi, milletimizin azim ve kararlılığı ile birleşerek, 23 Nisan 1920´de milli iradenin hâkimiyetine, 29 Ekim 1923´te de Türkiye Cumhuriyeti´nin kuruluşuna imkân hazırlamıştır.
Kurtuluş Savaşının ardından kurulan Cumhuriyet, bizim için sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda tarihimizin en kapsamlı çağdaşlaşma hamlesi, toplumsal ve siyasal değişim projesidir. Milletimiz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiçbir fedakârlıktan kaçınmayarak, birlik, beraberlik ve hoşgörü içerisinde geleceğe sağlam adımlarla yürümeye devam edecektir.
Bu topraklara ve tarihimize duyduğumuz derin sevgi ve bağlılık, birlikte oluşturacağımız mutlu ve müreffeh geleceğe olan güvenimiz, bizi birbirimize daha çok kenetlemelidir.
Bilgi toplumunun gereklerini birleştiren ve Cumhuriyetin sağladığı kazanımların bilincinde olan Türk Gençliği, Türkiye´nin uygarlık yolunda ilerleyebilmesinin en büyük güvencesidir. Gençlerimizin emanetinde bulunan Cumhuriyetimizi geleceğe taşımak için özveriyle çalışacağına yürekten inanıyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle vatan ve millet uğruna büyük fedakarlıklar göstererek bizlere bağımsız ve özgür bir ülke bırakan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk´e, bütün şehitlerimize ve ebediyete intikal etmiş gazilerimize şükranlarımı sunar, gençlerimize ülkemizin kalkınması ve ilerlemesi için yapmış oldukları çalışmalarda üstün başarılar dilerim.
