Sungur, ``Dövizdeki artışın halkımıza yansıması nasıl olduğu konusunda ekranlarda da dillendiriliyor ülkemizin gerçekten de değer kaybı olarak 120 milyar doları aştığını, Halk Bankamızın 24 milyar dolar üzerinde bir zarara uğradığı gündeme getiriliyor. Bu halkımıza nasıl yansıması basit bir söylemle elektriğinden, suyundan ve doğalgazı olarak bunlar direk cebine direk olarak yansıyacak ilk belirtileri olacaktır. Bu da yeni zamlarla ortaya çıkmıştır. Bu ülkenin bu tür zararları karşılayabilecek gücü olsa da halka aktarılması halkın sıkıntıya girmesi gerçekten üzücü bir durumdur. Bununda ülke genelinde yaşanan hadiselerin biraz da iyi irdelemek gerekiyor. Döviz artışlarının nedeni ne? Bunun altında yatan sebepleri halkımızın bilmesi ve anlatılması gerekiyor. İnşallah bundan sonra ortalık düzelir diyoruz ve bu tür hadiseler yaşanmaz`` ifadelerini kullandı.
Dövizlerdeki artışa bağlı olarak yabancı turistlerin gelmesi noktasında çok fazla sıkıntı olacağını düşünmediğini kaydeden Sungur, ``Ama içeride hizmet veren sektörler açısından elbette veya sadece turizm açısından ve diğer sektörler açısından da ham madde alımı, üretimi yapan ticaret yapan kurumlarımızı doğrudan etkilemektedir. Gerek ithalat gerek ihracat yapan firmalarımızı etkilemektedir`` diye konuştu.
Kredi kartları ile ilgili yeni düzenleme hakkındaki görüşlerini de dile getiren Sungur, ``Öncelikle olaya şöyle bakmak lazım, maalesef kredi kartları hayatımıza girdiği günden bugüne biz kredi kartlarını gerçekten cebimizde bir para gibi görerek davranmaya başladık. Maalesef her alanda kullandık bunu. Tatil ihtiyacımız içinde kullandık. Her insanın elbette ki tatil yapmaya ekmek, aş gibi ihtiyacı olduğunu düşünerek söylüyorum. Tabi tatil anlamında kamuoyunda da öncelikli konu mudur? Evin ihtiyacı gibi, tatil temel ihtiyaç mı gibi söylemler dolaşmakta. Elbette bir ihtiyaçtır, birinci sırada olmasa da. Bu arada ülkemize bu kredi kartları girdikten bu yana bütçelerimizi çok sağlıklı yürütemez duruma gelmiş bir toplum haline geldik. Tabi bunun etkisi olacak mıdır? Kısa vadede etkisi olacaktır. Taksitler tamamen iptal olmuş değil ama 9 taksit sayısına çekilmesi sözkonusu. Yani turizmde de en sağlıklı 12-14 ay vade sayılarını görüyorduk. Bunun ötesinde taksit olmaktan çıkıyor. Yani tatilinizi yapacaksanız üzerinden bir yıl geçecek ikinci yılında siz hala onun borcunu ödeyeceksiniz. Bu çok sağlıklı Pazar ve aile politikası olmasa gerek. Bu nedenle taksit sayısını ilk etapta kurumlara zarar vereceğini düşünsek de çok kısa sürede toparlanacak olan sektör ve aile bütçesi ileriye dönük çok etkilenmeyecektir. Bence olumlu bir karar diyede düşünüyorum`` dedi.