Şehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ömer Topuz haber ekibimize obezite ve obezite cerrahisi hakkında bilgiler verdi. Vücut kitle endeksi 30’un üzerinde olanların obez olarak kabul edildiğini belirten Dr. Ömer Topuz, “Obezitenin derecesine göre cerrahi ya da cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi mümkündür’’ dedi.
Sözlerinin başında uzun yıllar obez olarak yaşamanın psikolojik ve fiziksel olarak çeşitli sıkıntılar oluşturabileceğini belirten Şehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ömer Topuz sözlerini şöyle sürdürdü. ‘’İçerisine girildiğinde kurtulması zor bir bataklık aslında obezite. Özellikle morbid obez dediğimiz hastalar için diyet yapıyorlar geçici bir başarı sağlanıyor. Ardından tekrardan kilo alınıyor, kilo alındıkça iştah açılıyor. İnsülin direnci artıyor, bu tabi daha çok yemeyi sağlıyor. Kilolu olduğu için depresyon sıkınları oluyor. Bu da sokağa çıkmayı engelliyor. Mutlu olmak için daha fazla yemek gerekiyor. Bu kısır döngüden kurtulmak için profesyonel insanlardan yardım almak lazım. Obezite cerrahisi illa şart değil. Diyetisyen, spor başka tedavilerde denebilir. Ancak uygun olan hastalarında cerrahide düşünmesi lazım. Çünkü uzun yıllar obez yaşamak insanın hem böbreklerine hem de iç organlara kalıcı hasarlar verebiliyor.”
Obezitenin birçok problemide beraberinde tetiklediğinin altını çizen Dr. Ömer Topuz hastalara cerrahi tedavi önerdiklerini söyleyerek şu değerlendirmelerde bulundu . ‘’Obezite bilindiği gibi ciddi bir sağlık problemidir. Hasta kısır döngünün içerisine girdiği zaman üstüne psikolojik problemler ekleniyor, diyabet, şeker, tansiyon ve diğer problemler ekleniyor ve hastalık içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Tam oradan çıkacak ama obezite diyabeti tetikliyor. Diyabet obeziteyi açlığı daha problemli hale getiriyor. Bunun çözümü için bir çok yapılan çaba var. Diyetler var, ilaçlar var. Ama tabi ki bunun içerisinde cerrahide en başarılı tedavi yöntemidir. Başarı oranları çok yüksek. Bizde hastanemizde obezite ameliyatı olması gereken hastalarımızı ameliyat ediyoruz, kilolarını veriyorlar. Tansiyon ilacını, şeker ilacını bırakıyor. Spora dönük daha sosyal bir hayatın içerisine giriyor. Kilo probleminden dolayı iş bulamayan hastalarımız iş buluyor. Kısırlığı olan hastalarımız çocuk sahibi olabiliyor. Bizlerde hastanemizde verilen imkanlar dahilinde tedavilerimizi yapıp ameliyat sonrasıda takiplerimizi yapıyoruz. Hastaların büyük bir bölümü bu tedavilerden memnuniyetle ayrıldılar. Bu şekilde devam ediyoruz.”
Sözlerinin sonunda ülkemizdeki obezite oranlarına da değinen Dr. Ömer Topuz obeziteyi önlemek için gençleri ve çocukları bu konuda bilinçlendirmeleri gerektiklerini ifade ederek şöyle konuştu. ‘’Günümüzde gelişmekte olan ve gelişmiş toplumlarda obezite giderek artıyor. Örneğin Amerika’da %30 obezite var ve bu giderek artıyor. Bunun içinde modern yaşam tarzının ve beslenme tarzının büyük katkısı var. Rafine edilmemiş hazır gıdalardan uzak durmamız gerekiyor. Ülkemizde de sağlık bakanlığı verilerine göre %20 civarında obeziteli var. Bunu önlemek içinde gençlerimizi, çocuklarımızı obezite konusunda bilinçlendirmemiz gerekiyor. ‘’
