Tarih: 15.12.2011 10:36

KOMPLO TEORİSİ

Facebook Twitter Linked-in

Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Kamil Aydın, Van depreminin ardından ortaya atılan ve HAARP (High Frequency Active Auroral Research Program) adı verilen Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı, yani suni deprem üretme söylentilerine yanıt verdi. Söz konusu söylentilerin komplo teorisinden ibaret olduğunun altını çizen Aydın, "Yapılan işlem, Amerikan ordusuyla Alaska Üniversitesi'nin iyonosferin üst tabakalarında

atmosferik olayları değiştirmek için yaptığı çalışmalar. Alaska oldukça soğuk bir yer, iklimi değiştirmek, ısı derecesini artırmak için bu tür çalışmalar yapılıyor. Ama bu tür çalışmaların başını çoğunlukla Rusya çeker dünyada ve amacı yüksek frekanslı manyetik dalgalar göndererek atmosferik olayları etkilemektir. Depremle olan alakası ise aynı manyetik dalgaları göndererek depremi tetiklemektir" dedi.

Söz konusu dedikoduların her depremden sonra ortaya atıldığını belirten Aydın, bu tür söylentilerin çalışmaları yürüten insanların ekmeğine yağ sürdüğünü ve kaynak bulma imkanlarını artırdığını ifade etti. Söylentilerin, özellikle idarecilerin yapı denetimindeki hatalarını örtbas ettiğine dikkat çeken Aydın, "Van depreminden sonra HAARP teknolojisi kullanılmış olsaydı deprem bir kere olur ve biterdi. 5 binin üzerinde gerçekleşen artçı depremi nasıl açıklayacağız?" şeklinde konuştu.

 Türkiye'de fay hatlarının dönüş periyotlarının 35 yılda bir olduğunu söyleyen Aydın, Van'da meydana gelen en son depremin 1976 yılında olmasından dolayı depremin önceden tahmin edildiğini dile getirdi. Aydın; Ege ve Hatay Erzincan Fay Hattı üzerinde de yaklaşık 35 yıl önce büyük depremlerin meydan geldiğini, dönüş periyotları göz önünde bulundurulduğunda her iki bölgede de deprem beklentisi olduğunu söyledi. Türkiye'nin depremsellik tarihine bakıldığında her 10 yılda bir 7'nin üzerinde deprem olduğunu

ifade eden Aydın, "Bunları HAARP ile alakalandırmaya gerek yok. Bu ülke bir deprem bölgesi. Yapıları ona göre sağlamlaştırmak ve denetlemek gerekiyor. Bu tür söylentiler idarecilerin hatalarını örtbas etmek ve gündemi değiştirmek için uydurulmuş komplo teorilerinden başka bir şey değil. Depremden sonra akademik açıklamalar henüz netleşmemişken medyanın bu tür haberlerle kamuoyunun kafasını karıştırması da hatalı bir davranış" diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —