VVomen Foreign Policy tarafından ABD Kongresi'nde düzenlenen toplantıya katılan Bakır, ABD'deki düşünce kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, ABD'li yetkililer ve diplomatik misyon temsilcileri gibi üst düzeyde katılımın olduğu toplantıda, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar hakkında konuşma yaptı.
Kış mevsimi yaklaştıkça Suriyeli sığınmacıların durumunun giderek daha fazla önem kazandığını belirten Bakır, Esed rejiminin kendi halkına yönelik şiddetinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Bakır, Türkiye'nin bugüne kadar 120 bin Suriyeliyi "misafir" ettiğini belirterek, bu sığınmacıların ülkedeki 14 kampta kaldığını kaydetti. Şu ana kadar Türkiye'nin sığınmacılara insani yardım için kendi öz kaynaklarından 500 milyon dolar harcadığına dikkati çeken Bakır, 10 bin kişiye bakılan bir kampa ayda yaklaşık 2,5 milyon dolar masraf yapıldığını dile getirdi. Bakır, sığınmacı sayısının giderek artması ve kışın yaklaşmasıyla uluslararası toplumu, Türkiye'nin yaptığı bu yardımları finansal olarak desteklemeye çağırdı. Bakır, 'Yardımların sürdürülebilir hale gelmesi için uluslararası toplumun da katkıda bulunması şart. Bir yerde Türkiye'nin kendi öz kaynaklarıyla bu işi daha da ileriye, bu seviyede yüksek standartlardaki yardımlarla götürebilmesi mümkün değil, uluslararası toplumun da desteği gerekiyor" dedi.
Hatay'da 10 gün önce gezdiği üç kamp hakkında da bilgi veren Bakır, bu kamplardaki sığınmacılar için günde 3 öğün yemek verildiğini, bu yemekleri tercih etmeyenlere de maddi yemek yardımı yapıldığını, kamplardaki her çadırda elektrik, internet, ocak, televizyon, masa, ısınma aletleri, yataklar bulunduğunu, kamplarda çamaşır makinelerinin olduğunu ve çocuklara eğitim verildiğini dile getirdi. Bakır, kamplarda her 20 kişiye 1 tuvalet ve banyo düşmesinin, dünyadaki sığınmacı kamplarında görülmeyen üst düzey bir standart olduğunu vurguladı.
Suriye'nin kuzey doğusundaki terör örgütü PKK tehdidine de dikkati çeken Bakır, PYD ile PKK'nın birbiriyle ilişkili olduğunu belirterek, PKK'nın hem Türkiye hem de ABD tarafından terörist örgüt olarak görüldüğünü hatırlattı. Bakır, "Esed yakın zamanda Suriye'nin kuzey doğusunu PYD'ye bıraktı ki bu Türkiye tarafından kabul edilemez" dedi. Bunun Türkiye'nin kırmızı çizgisi olduğunu belirten Bakır, aynı zamanda Esed rejiminin sınırdaki bombalamaları nedeniyle Türkiye'nin bu bölgesinin de güvenlik altında olmadığını söyledi ve düşen top mermileri yüzünden 5 Türk vatandaşının öldüğünü ve birçok yaralanan olduğunu hatırlattı. Arap-İsrail barış süreci, Suriye'deki kriz, Irak ve İran'daki gelişmelerin hepsinin birbiriyle bağlantılı olduğunu belirten Bakır, Suriye meselesinin çözülmesinin bu konularda ve bölgenin istikrarına yarar getireceğini söyledi. Bakır, Türkiye'nin NATO'dan Patriot talebini de değinerek, Türkiye'nin bunları sadece kendisini müdafaa için istediğini söyledi. Bunun yanında, Patriotların Türkiye'ye yerleştirilmesi halinde bunun Esed rejimi için de caydırıcı olabileceğini belirten Bakır, "Belki de bu şekilde, kuzey batıda, Idlip civarında insani bölgeyi güvence altına alabilecek uçuşa yasak bölge kendiliğinden oluşabilir, bizim amacımız bu değil, sınırlarımızı müdafaa etmek bizim amacımız" dedi. Bakır, Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) tarafından düzenlenen panelde de Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların durumuyla ilgili konuşma yaptı.