ASIM CENGİZ GÜR


ZÜMRELER

04.Temmuz.2015/17.Ramazan.1436


?Zümre?, topluluk, takım, grup, camia anlamlarına gelir. Aziz Kitabımız Kur´an-ı Kerim´de, mü´min ve kâfir topluluklarından ve akıbetlerinden bahsedilen bir sûre vardır, Bu sure, Mekke´de müşriklerin müslümanlara karşı aşırı zulüm, şiddet ve düşmanlık havası estirdikleri bir dönemde nazil olmuştur. Genelde Mekke´deki müşriklere, yani Kureyşlilere hitap eden surede yer yer mü´minlere de seslenilmiştir. Hz. Peygamber´in (s.a) yaptığı çağrının esasları açıklanırken, insanın halisane sadece Allah´a kulluk etmesi ve başkalarına kulluk etmemek suretiyle de şirkten kaçınılması öğütlenmiştir. Bu husus sûre boyunca tekrarlanarak, değişik uslûplarla aktarılmış, tevhidin hakikatı, onu kabul etmenin yararları, şirkin bâtıllığı ve kötü sonuçları birer birer vurgulanmıştır.

75 âyet-i kerimeden oluşan bu surenin bazı ayetleri şöyledir:

?İyi bilin ki halis din, yalnız Allah´ındır. O´ndan başkasını velî/dost edinenler: ?Biz, onlara ancak, bizi Allah´a yaklaştırsınlar diye tapıyoruz.? (derler). Şüphesiz Allah, onlar (ile mü´minler) arasında, (bu şekilde) ayrılığa düştükleri şeylerde hükmünü verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı (olan, içten içe sevdikleri putlarını ve putlaştırdıklarını gündemde tutarak), nankör olan o kimseleri doğru yola iletmez.?

?İnsana bir zarar dokunduğu zaman, Rabbine (yürekten) yönelerek O´na dua eder. Sonra (Allah) ona katından bir nimet verdiği (kurtulup rahata erdiği) zaman, evvelce O´na yalvarmış olduğunu (ve asıl kurtaranı) unutur da, O´nun yolundan (sapmak ve) saptırmak için (?bizi falancalar kurtardı? diyerek) Allah´a birtakım eşler koşar. (Resûlüm!) De ki: ?Sen küfrünle biraz oyalanıp geçin. Çünkü sen artık ateş ehlindensin.? Yoksa o (sadece sıkıntıda iken dua eden kimse) hiç âhiret(in dehşetin)den korkan ve Rabbinin rahmetini uman, gece saatlerinde secde edip ayakta durarak taat ve ibadet eden kimse (gibi) midir? De ki: ?Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olur mu?? Ancak (bunları), temiz akıl sahipleri düşünürler.?

De ki (Allah şöyle buyuruyor): ?Ey iman eden kullarım! Rabbinizin emrine uygun yaşayıp azabından sakının. Bu dünyada iyi hareket edenlere bir güzellik vardır. Allah´ın toprağı geniştir. (Dinin gereğini ve hükümlerini rahatça yaşayacağınız yere göç edebilirsiniz.) Ancak (Allah yolunda, taviz vermeden yaşamak için göç etmeye sabredip) dayanıp direnenlere mükâfatları hesapsız ödenecektir.?

?(Kendilerini ilah yerine koyan, insanları kendi kulu olmaya zorlayan ve Allah´ın hükümlerini yaşanılır kılmaktan men eden) Tâğûttan ve ona kulluk etmekten kaçınıp da Allah´a yönelenler(e gelince): Onlar için müjde vardır. (Resûlüm!) Sözü dinleyip onun (hayra vesile olan) en güzeline uyan kullarıma müjde ver. İşte bu kimseler Allah´ın kendilerini doğru yola ilettiği kimselerdir ve işte bunlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.?

?Allah (birçok ilâha kulluk edenle, bir tek Allah´a kulluk eden hakkında); kendisin(e emir verme)de çekişen ortak (efendi)lerin sahip olduğu (hizmetkâr) bir adamla, yalnız bir tek kişiye boyun eğmiş bir adamı misal getirdi. Bu ikisinin durumu hiç eşit olur mu? Hamd, yalnız Allah´a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler??

?De ki (Allah şöyle buyuruyor): ?Ey nefislerine karşı (günah işleyip) aşırı giden kullarım! Allah´ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah (şirk koşan ve inkâr edenler dışında, dilediği kimseler için) bütün günahları bağışlar. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.? (Bundan böyle) size azap gelmeden önce, Rabbinize dön(üp tevbe ed)in ve O´na (gönülden) teslim olun. Sonra yardım olunmazsınız.?

 ?Siz farkında bile değilken ansızın size azap gelip çatmadan önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline (Kur´an´a) uyun.? (Yoksa o azap günü, günahkâr) kişi: ?Allah´a karşı aşırı gitmemden dolayı yazıklar olsun bana! Gerçekten ben (Kur´an ve mü´minlerle) hakikaten alay edenlerdendim.? diye(rek üzüle)cektir.Yahut: ?Eğer Allah bana hidayet etseydi, elbette ben (günahlardan) sakınanlardan olurdum.? diyecek. Yahut azabı gördüğü zaman: ?Keşke benim için (dünyaya) dönüş olsaydı da güzel hareket eden (mü´minler)den olsaydım.? diyecektir.  (O gün Allah şöyle buyurur:) ?Hayır! Âyetlerim sana geldi de sen onları yalanladın, (iman etmedin) büyüklük tasladın ve kâfirlerden oldun.? Allah´a karşı yalan uyduranları kıyamet gününde, yüzleri kapkara bir halde görürsün. (Allah´a karşı) kibirlenenler için cehennemde yer mi yok? Allah, kendisine saygı duyup emrine uygun yaşayanları, (bu) başarıları sayesinde (bütün sıkıntılardan) kurtarır. Artık onlara kötülük (azap) dokunmaz ve onlar mahzun da olmazlar.?

?Kâfirler, bölük bölük cehenneme sürülürler. Nihayet oraya geldikleri zaman, onun kapıları açılacak ve bekçileri onlara: ?Size, içinizden, Rabbinizin âyetlerini okuyan ve bugününüze kavuşmanız hakkında sizi uyaran (peygamber)ler gelmedi mi?? diyecekler. Onlar da: ?Evet (geldi).? diyecekler. Fakat artık azap sözü, kâfirler üzerine gerçekleşecektir. (Onlara:) ?Girin, içinde temelli kalacağınız cehennemin kapılarından. İşte, (Allah´a imana ve teslimiyete karşı) kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!? denilir.?

?Rablerine saygı duyup emrine uygun yaşayanlar ise, bölük bölük cennete sevkedilecekler. Nihayet oraya gelip de kapıları açılınca, (cennetin) bekçileri onlara: ?Size (Allah´tan) selam olsun, tertemizsiniz. Artık ebedî olarak buraya girin!? diyecek. (Cennetlikler:) ?Bize verdiği (cennet) sözünü yerine getiren ve bizi, dilediğimiz kısmında oturacağımız cennet yurduna mirasçı yapan Allah´a hamdolsun. (Allah için) çalışanların mükâfatı ne güzelmiş!? diyecekler.  Melekleri görürsün ki arşın etrafını kuşatmış olarak Rablerini hamd ile tesbih ederler. (O gün) o (cennet ve cehennemlik ola)nlar arasında hak ile hükmedilmiş ve: ?Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah´a mahsustur.? denilmiş (olacak)tır.?

Yüce Allah (c.c.), cennete sevk edilen zümre içinde yer alabilmemize vesile bir hayatı sürmeyi hepimize nasib ve müyesser eylesin.

 


4 TEMMUZ 2015 HABER paylaşan: kaytv