ASIM CENGİZ GÜR


ZİLHİCCE AYINDAYIZ


Bugün Zilhiccenin beşinci günündeyiz. Zilhiccenin dokuzu hacıların Arafat´a çıkacakları gün ve onuncu günü de Kurban Bayramı. Yüce Allah (c.c.) nasib ederse önümüzdeki Pazar günü Arefe ve pazartesi günü de bayram.
Bu günler çok kıymetli, mübarek ve önemli olan günler. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Zilhiccenin ilk on gününe işaret ederek:
"Allah-u Tealâ Hazretleri´ne, esnasında amel-i salih yapılan günlerin içinde, yapılan ibadetlerin bu on günden daha sevimli, sevgili olduğu başka günler yoktur" buyurmuşlar. Çünkü bu günler, Zilhiccenin on günü, hacıların hacca geldiği, İslâm´ın beş ana direğinden, rüknünden, erkânından, esasından, temelinden biri olan, uluslarası bir ibadet olan, dünya çapında bir ibadet olan, cihanşümul bir ibadet olan haccın yapılma günleridir. Dünyanın her yeri için de bu zaman, en kıymetli zaman oluyor. Ve bu günlerin içinde yapılan salih ameller, işler, ibadetler Allah´a çok sevgili oluyor.
O halde bu kıymetli zamanı, amel-i salih dediğimiz sevaplı işleri yaparak geçirmeye de ve sevaplarından istifade etmeye çalışmamız gerekir. Bunlar neler olabilir:
Oruç tutmak çok sevaplıdır. Bu günler içinde de en kıymetlisi Kurban bayramından bir gün öncesi Arefe günü tutulan oruçtur. "O gün tutulan bir gün oruç, o güne kadar geride kalmış olan bir senenin günahlarını affettirdiği gibi, ilerideki Arafe gününe kadar, ileriki bir senenin de günahlarını affettirir" buyurmuşlar Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v).
Gafletle geçirdiğimiz namazlarımızı kaza namazları kılarak affettirme yoluna gidebiliriz. Nafile namazlar kılabiliriz. Yani, farzdan ayrı olan, fazilet babından, sevap kazanılmasına sebep olacak namazlar kılabiliriz.
Sabah namazından sonra işrak vaktine kadar camide oturup, Kur´an okuyup, zikredip, kalkıp iki rekât namaz kılabilir böylece ?Eksiksiz bir hac ve umre sevabı? kazanabiliriz. Umreye-Hacca gidemedim, gidemiyorum diye hayıflanmak yerine her sabah bu sevapları alabiliriz.
Kur´an okuyabiliriz. Kur´an okumaktan kastım, orjinalinden-arapça olarak okumaktır. Bunun yanısıra Aziz Kitabımız´da Rabbimiz bize neler bildirmiş anlayabilmek için meal-tefsir meal-tefsir okuyabiliriz.
Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´in tavsiye ettiği tespihler-zikirler var. Bunları çekebiliriz. Mesela: "Sübhânallâhi ve bihamdihî, sübhânallâhil-azîm, ve bihamdihî estağfirullah" diyebiliriz, Sevgili Peygamber Efendimiz (sa.v.)´e salat ve salam getirebiliriz, "Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm" diyebiliriz; "Lâ ilâhe illallah" diyebiliriz, "Allah" diyebiliriz. Daha bunun yanı sıra tavsiye edilmiş pek çok zikir ve tesbihâtı okuyabiliriz.
İmkanı, hali vakti yerinde olan kardeşlerimiz, bu bereketli günlerde ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürmek için keselerinin ağzını açıp, hayır ve hasenatlarını arttırabilirler. Bugünlerde hayır yapmak çok sevaplı. Bu fırsat günlerini kaçırmamaya gayret etmeliyiz. Her ne kadar şeytan, birkaç yıldır geçirdiğimiz badireleri de bahane ederek bir takım kavramlar hakkında zihnimizde olumsuzluklar oluşturmaya çalışıyorlar ise de, hayır ve hasenatlar yapmaktan vazgeçmeyerek Şeytanı Kızdırmaya, Hakk´a yakın olmaya gayret etmeliyiz.
Yüce Rabbimiz, bu içinde bulunduğumuz ve kıymeti Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından bildirilen bu günleri Allah´ın hoşnutluğunu kazanmaya vesile kılsın.
Bu mübarek günleri dini, milli ve manevi değerlerimizin yeniden hayat bulmasına vesile olmaya da gayret edelim. Ecdâdımızı, tarihimizi, mâzimizi, iftihar tablolarımızı, ecdadımızın kıymetli işlerini, kıymetli fikirlerini unutmamalı, unutturmamalıyız. Başkasından medet beklemek yerine bizzat el atmalı, devam ettirmeli, hemen yakınımızdan başlayarak tüm cihana bu ahlakı, bu erdemli tavırları aşılamaya çalışmalıyız.
Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´den sormuş, sahabe-i kiram efendilerimiz (Allah onlardan razı olsun):
"Ey Allah´ın Elçisi!, amellerin, ibadetlerin en faziletlisi hangisidir?" . Efendimiz (s.a.v.) cevaben:
"Allah´a ve onun elçisine -yâni Peygamber Efendimiz´in kendisine- imandır?. En önemli iş odur, en önemli eylem odur, en önemli vazife odur. Allah´a kul olacak, Allah´ın varlığını birliğini hükümdarlığını bilecek. Peygamber Efendimiz´in onun gönderdiği mübarek bir insan, bir önder, bir rehber olduğunu bilecek ve bunlara inanarak bağlanacak.
Böylece, Allah´ın varlığını bilince; Allah´a itaat edecek, kulluğu güzel yapacak. Elçisinin varlığını bilince de, O´nun (s.a.v.) sünnetine uyacak. Ona indirilmiş Kur´an´ı tanıyacak, Kur´an´ı öğrenecek, Allah´ın ahkâmını öğrenecek ve Rasûlüllah´ın o ahkâmı nasıl uyguladığını anlayacak, öğrenecek. Rasûlüllah´ın yolunda yürüyecek.
"Bundan sonra (en faziletli ibadet) nedir?" diye soruldu Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´e. Efendimiz (s.a.v.) "Allah yolunda cihad etmektir" buyurdular. İnsanın aklına ?cihad? deyince ilkönce savaş geliyor. Ancak cihadın, sadece kılıç, kalkan, top, tüfekle yapılmayacağını da unutmamız lazım.
Cihad silahlarından bir tanesi de medya´dır. Gazetelerdir, dergilerdir, radyodur, televizyondur, sosyal medyadır. Onun için bir ülkeyi işgal etmek isteyenler, bir ülkenin siyasetine, idaresine hakim olmak isteyenler, halkı kendi menfaatlerine göre yönlendirmek isteyenler önce medya dediğimiz basın-yayın yayınına hakim olmak istiyor. İnananlar, devlet ve milletinin saadet ve selametini düşünenler de bu silahlarla silahlanabilmeli ve kullanabilmelidir. Bu silaha sahip olan milli ve yerli girişimciler ve yayınları desteklenmelidir. Okullar ve üniversiteler de bir silahtır. Eğer, art niyetlilerin elinde iseler, orada devlet ve milleti parçalayabilecek zihniyette mankurttlar yetiştirilebilir. Veya milli ve yerli düşüncenin elinde ise ülke ve milletinin selamet ve saadetine, yükselmesine destek olabilecek nesiller yetişir.
Sonra, insanın nefsiyle uğraşması da cihad, hem de en büyük cihad. Nefsini ıslah edememiş, onun emrine girmiş insanlar bilgi ve birikimi ne olursa olsun, ünvanı ne olursa olsun ancak fitne, fesad ve yıkım vesilesi olmaktadır.
Yüce Allah (c.c.) bizleri, içinde bulunduğumuz bu mübarek, faziletli günleri rızasını kazanmaya matuf işlerler, ibadetlerle geçirmeye ve böylece cennet ve cemali ile şereflenmeye muvaffak eylesin.