CANSU DENİZ


YOL!

Adaletin Terazisi - Cansu Deniz


Hepimiz bu dünyaya bir HAY nidasında gelip, bir sela nidasıyla HU´ya dönüyorduk.

Bir yanda Rabbin emaneti o tertemiz ruhun bizim kodlarımıza yüklediği isim ve sıfatları- sırları vardı; bir yanda bizim zamanla bu dünyada biriktirdiklerimiz..

Bu ikisi karışıp yol haritamızın formülü olmuyor muydu?

Her güzel eyleşiyimizde ruhumuza işli güzel kodlar ortaya çıkarken, her sendeleyişimizde kendi engellerimizi bizzat yolumuza yerleştiriyorduk.

?

En az sıklıkta başkalarının selasına eşlik ettikçe soruyor olmalıydık; Rabbin bendeki ismi- isimleri nedir?  O güzel- eşsiz özbenlik ? benim? hangi engellerimize takılıyordu? Hu´ya hangi engellere takılı, hangi engellerde yenik varıyorduk?

Önümüze çıkan, hayatımıza eşlik eden her zorluğun, kolaylığın, sevincin, insanın ve hatta kelimelerin dahi tesadüf olmadığı bu kısa mesafe varışında hiçbir şeyin tesadüf olmadığının ayırımında mıydık?

Tuttuğumuz her el, baktığımız her yüz ya bize ders veriyor ya da zamanla biriktirdiğimiz bizden bir parça olmuyor muydu?

İnsan bu yüzden yakınındaki herkesin- herşeyin ortalaması kadar değil miydi?

Bu ortalamadan çıkan neticeyi, gönül aynasından seyrettiğimizde gördüğümüz; arınan, pürü pak olmaya çalışan bir suret miydi; yoksa biriktirdikleri engellerin rengi karasına mı bürünmeye yüz tutmuş bir dönüş müydü ortaya çıkan?

Belki de bu kadarına bile bakmaya vaktimiz kalmıyor muydu?

Oysa yol bilenenin; güzel Peygamberimiz Hz. Muhammed ardınca yürünmez miydi?

Aksi ne mümkün güzel olabilirdi?

O´ndan yansıyan nur olmadan hangimizin ışığı- bize emanet edilmiş o güzel isim ve sıfat- dinlenmeye çekilmezdi?

Tüm korkulardan emin eden Yüce Rabb´e sığınıp, tevhit davasında bir olmaktan başka nasıl şerefli, onurlu bir yol sürülebilirdi?

Ve hangi engel bu birlik mevzisinin önüne durabilirdi?

?

Bugün ve öncesinde yaşanan tüm bu sancıların sebebi tevhit davasını yeterince idrak edemeyip, Hakk´ın bizdeki isim ve sıfatlarını bilemeyişimiz, o yolda yürümememiz değil miydi?

Yani biz, bizim için murad edilenin peşine düşmediğimiz, ?BİR´ olmadığımız olamadığımızdan kendimize bu denli zulm etmiyor muyduk?

?

Eriştiğimiz, lütfuna kavuştuğumuz bu Ramazan ayında arınmak, temizlenmek;  maksadı, faydası olmayan yollarda söndürdüğümüz ışığımızı Hz. Muhammed´in nuru ile tekrar yakmak duasıyla..

 

?Sözlerim kendimedir, gayra değildir.

Cümlesi hayradır, şerre değildir.?

                                                               Tayyar Baba