VELİ ALTINKAYA


YİĞİT: BENİ LİNÇ ETTİLER


Sarız´ın bazı köylerinde (özellikle Kürt ve Alevi köylerinin bir bölümünde) yaşayan hemşerilerim Koşgiri´nin Sivas Eyaleti´ne bağlı bir Sancak olduğu 1860´lı yıllarda yöredeki Rum Metropolitinin baskıları nedeniyle buraya göç etmek zorunda kaldılar. Bu çerçevede Tunceli (Dersim) ve Erzincan´dan gelen epeyce insan olmuş Sarız´a...
Sarız, o tarihte Aziziye diye bilinen bugünkü Pınarbaşı ilçesine bağlı bir nahiye merkezi. Adı da Köyyeri... Aziziye´de Kayseri Mutasarrıflığı´na değil, Sivas?Vilayeti´ne bağlı. Pınarbaşı galiba 1927´de Kayseri´ye bağlandı.
Hemşerilerimden az bir bölümü zaman zaman siyasi gündemimize gelen 1938 Dersim olaylarından sonra Sarız´a gelmiştir.
O dönemde bugünkü Sarız´ın üç nahiye merkezi var. Biri Köyyeri adıyla bilinen Sarız, diğeri bugün?Çağşak diye bildiğimiz?Şakşak, 3. ise yine bugün Yeşilkent diye adlandırılan benim de doğduğum yer olan Yalak´tır.
7 Haziran seçimleri öncesi CHP, Kayseri´de aday tespiti için ?eğilim yoklaması? yapmış ve ilk 4 sırayı Sarızlı hemşerilerim almıştı. O tarihlerde, ?Bir Sarızlı olarak bundan elbette gurur duyuyorum. Ancak, CHP´nin ilk dört sırasının Sarızlı, ilk beş sıradaki dört ismin de Alevi kökenli olmasının seçmen tabanında rahatsızlık yaratacağı? mealinde yorumlarım oldu.
CHP, 7 Haziran´da eğilim yoklamasına sadık kaldı. Ama, endişelerimize katılmış olmalılar ki 1 Kasım seçimlerinde listede bazı değişiklikler yaptılar.
O tarihlerde bu yorumları yaparken ismi lazım değil, halen CHP´ de etkin görevde bulunan bir hemşerim arayarak, ?Abi Sarızlı iki hemşerimizde İzmir ve Balıkesir CHP´nin seçilecek sırasındalar? demişti. Bu isimlerle ilgili o tarihte bir-iki yazı yazmıştım.
O isimlerin biri CHP?Balıkesir?Milletvekili Kırkısraklı Mehmet?Tüm, diğeri ise Çağşaklı olan İzmir Milletvekili Ali Yiğit´tir.
Ali Yiğit, liseye kadar olan tahsilini Kayseri´de tamamlamış ve daha sonra İzmir´e yerleşmiş. Sanırım İzmir´de 4 ayrı sağlık kuruluşunun ortağı. Eşi Meryem Hanım 12 Eylül´den sonra SHP ve CHP saflarında epeyce hizmet etmiş. Ali Yiğit de İzmir´de kendisini kabul ettirmiş, sevdirmiş bir hemşerimiz.
Böyle olmasaydı İzmir gibi CHP´nin kalesi olan bir şehirde 1. Bölgede yapılan ön seçimde birinci çıkmazdı.
İzmir listesinin her iki bölgesinin ilk sırasında da kontenjan bulunduğu için hakim gözetimindeki ön seçimden 1. çıkan Ali Yiğit, seçimlerde 2. sıradan milletvekili olarak Meclis´e girdi. Benim bildiğim seçildikten sonra da üç kez de Kayseri´ye geldi.
Geçtiğimiz hafta CHP´li milletvekilleri Ali Yiğit ve Özcan Purcu (İzmir) Melike Basmacı (Denizli) Çetin?Arık (Kayseri) parti binasında bir toplantı yapmış. O ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın ve AB?sözcülerinin karşılıklı yorumlarına bağlı olarak, ?Türkiye´nin AB üyeliği görüşme sürecinin sonlandırılması, referanduma götürülmesi vs? gibi konular üzerine yorumlarda yapılmış.
Muhtemelen bu çerçevede olsa gerek, Ali Yiğit, parti merkezinde yaptığı yorumda, ?Biz Avrupalı olmaya hazırız. Bazen diyoruz ki ?Gerekirse İzmir ayrılsın.´ Bu şartlarda bunlarla yaşamayı biz istemeyiz...? demiş.
Cumartesi bir dostumdan Ali Yiğit´in telefonunu aldım ve arayıp kendimi tanıttıktan sonra o sözlerini sordum. Bakın ne dedi:
?Sözlerim kesinlikle çarpıtıldı. Belli çevreler, özellikle iktidara yakın çevreler beni adeta linç ettiler. Ben İzmir´in bu topraklardan ayrılmasını, hele hele Yunanistan´a bağlanmasını filan nasıl söylerim. Olur mu böyle şey. İzmir, çağdaş, demokrat, ilerici insanların yaşadığı bir şehir. Benim kastım Türkiye´de böyle olsun ve AB´ye girsin şeklindeydi. Biz 57 yıldır AB´ye girmek için uğraşıyoruz. Bunu bir çırpıda nasıl yok sayarız. Beni yanlış anladılar, sözlerimi çarpıttılar ve linç ettiler.?
Ali Yiğit´i o sözleri ile İzmir´in Kosova veya Slovenya gibi ayrılmasını kastettiğine inanmıyorum. Kendisi de bunu bana teyit etti.
Ama, sanki o sözleri söylediğine de pişman olduğunu da hissettim. Siyasetçiler kimi zaman Kayseri´yi ?taşra? gibi gördüğü için sarfettikleri cümlelerin başlarına iş açabileceğini hiç düşünmüyorlar.

ABLALAR
FETÖ´cü 13 abla hafta sonu operasyonu ile gözaltına . Bu ablaların, Örgüte himmet parası toplamaktan, gazete ve dergilerine abone yapmaya kadar her sahada etkin olduğu iddia ediliyor. Yine iddiaya göre ablalar bir süredir FETÖ soruşturmasından tutuklu bulunan Aliye Boydak´a bağlıymış. Aliye Boydak, Boydak Ailesi arasında malum yapı ile ilk tanışan isimlerden. Boydak Ailesi ve çevresinden bir çok ismin o yapıya sempati duymasına da oturma ve sohbetlerde epeyce katkı verdi. Polisin gözaltına aldığı F ETÖ ablalarının sorguları sürüyor. Bu hafta mahkemeye çıkartılırlar. Sonuç ne olur bilemem, ama kadınların FETÖ yapılanmasında ve büyümesinde erkeklerden çok daha etkili olduğu muhakkak.

Mış? Miş? Muş?
00-AK?Parti Kadın?Kolları´nın çalışması Türkiye´de örnek gösterilmiş.
00-FETÖ´nün gözaltına alınan ablalarının ağırlıklı bölümü eski öğretmenmiş.
00-MÜSİAD?son günlerde ön plana çıkan organizasyonlar yapıyormuş.
00- CHP?İzmir Milletvekili Ali Yiğit Kayseri´deki sözleri nedeniyle ?linç edildiğini´ söylemiş.
00-Sahabiye Projesi, beklenenden fazla ilgi görmüş.
00-TYB, Melikgazi Basın-Yayın Müdürü Faruk?Yaman´a isabetli bir ödül vermiş.
00-Geçen hafta bir torunu daha olan Bakan Özhaseki, Mehmet?Çiflikçioğlu´nun düğünü için Kayseri´ye gelmiş.