VELİ ALTINKAYA


YETKİ BELGELİ GÜÇ GÖSTERİSİ

YETKİ BELGELİ GÜÇ GÖSTERİSİ


KTO’da yaklaşık 14 bin üye var. Beş binin üzerindeki üyenin aidatlar nedeniyle şimdilik oy kullanması sıkıntılı gibi.. Muhtemelki 7-8 bin üye sandığa gideceğe benziyor. Dilerim daha fazla olsun. Katılım ne kadar yüksek olursa “Milli irade” sandığa o oranda yüksek yansımış olur.
41 meslek komitesi var. Bu meslek komitelerinden 13’ünde 7 asıl ve yedek komite üyesi seçilecek. Kalan 28 meslek grubunda ise 5 asıl, 5’de yedek meslek komitesi üyesi seçilecek... Sonra “Asıl listede” yer alan  meslek komitesi üyeleri kendi içinden bir komite başkanı, bir başkan yardımcısı ve (2-3) meclis üyesi seçecek. 7 kişilik komitelerden 3, 5 kişilik komitelerden ise 2’şer meclis üyesi seçilecek . KTO meclisi 95 kişiden oluşacak. 95 kişilik meclis toplanarak  başkanını, katip üyeleri ve 11 kişilik yönetim kurulunu seçecekler... Tabi TOBB delegeleri de meclis tarafından belirlenecek...
KTO’da dört aday kıyasıya bir yarış içinde.. Sahaya ilk çıkan isim Nuh Mehmet Delikan oldu. Kendisini aylar önce  telefonla arayarak “Hayırlı olsun” dedim. Yüzyüze bir görüşmemiz olmadı.. ”Küçük Ağa” lakaplı Delikan hummalı bir çalışma içerisinde. 50’yi aşan haber bülteni, gazete ilanları, bilboard ve raketlere verilen boy boy ilanlarda “Yeter Söz Tüccarın” diyor... DP’nin 63 yıl önce  CHP’ye karşı yürüttüğü seçim politikasının  temel slog anı malum “Yeter Söz Milletin”di... Sanki, bunu çağrıştırıyor. Veya muhtemel danışmanları Delikan’a  ‘diğer adaylar partilerin, güç odaklarının adayı gibi çıkıyorlar’ sen de tüccarın adayı gibi gözük’ demiş olabilirler. Mehtemel böyle bir mantıkla boy  boy afişlerde yer alıyor “Küçük Ağa..”
 Kimsenin hangi seçime ne kadar bütçe ayırdığı elbette bizi  ilgilendirmez; ama belliki Küçük Ağa epeyce bir harcama yaptı,yapacak gibi... Hani Erciyesspor başkanı iken diyordu ya “Ver kavurmayı, gör savurmayı” diye...
Anlayacağınız “Kavurma-savurma” meselesi.
Delikan’dan sonra aday olan 2. isim Mahmut Hiçyılmaz. Hiçyılmaz çok sayıda SİAD temsilcisinin desteği ile sahaya çıktı... Örgütlü bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle iki SİAD her cephede sahada...
Hüseyin Tekin 3. adaydı. Tekin’ in adaylığını açıklayacağı gün seçimler ertelendi... O da bir bültenle aday olacağını duyurdu. Kısa süre sonra evdeki hesap çarşıya uymadı  ve beklenmedik bir anda Ömer Gülsoy adaylığını deklare etti...
 Tekin’in adaylığı devam ediyor. Ama, mensup olduğu siyasi cenah kendi grubunun dışında adaylık ısrarı halinde Gülsoy’a zarar vereceği inancında. Sabahleyin masamın üstünde  Tekin’in seçim broşürünü gördüm. Belliki O da ‘Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın’ diyor. Gülsoy yarışa son olarak girdi. Ama, epeyce  mesafe katettiği söylenebilir.
Seçimlere bir ay olmasına rağmen seçim sonuçlarına dair  bir fikrim var. Fakat adayların çalışmaları nı olumlu-olumsuz etkileme adına çok net paylaşmak istemiyorum...
Malum, seçimlerde gerçek kişiler  doğrudan, tüzel kişiler ise yönetim kararları ve alacakları yetki belgeleri ile oy kullanabilecekler. Bir ölçüde Sicil Memurluğu’ndan alınan yetki belgeleri kısmi gösterge... Üyelerin yüzde 90’ı neredeyse doğrudan yetki belgesi almayla uğraşmıyor. Bu işi o grupta meclis üyeliğine ya da meslek komitesine aday gösterilen kişiler yapıyor. 5 veya 7 kişilik bu grup, daha çok da meclis üyesi adayları ellerine aldıkları kararı yetki belgesi haline dönüştürüyorlar. Seçimin yapılacağı günde seçmenini kapıda karşılayıp yetki belgesini eline verecek ve sandığın başına kadar refakat edip “Bizim listenin rengi filan sakın ha karıştırma” diyecek...
Bu arada bazı tüzel kişilerin iki ayrı isme yetki belgesi verdiği ve aynı üye (şirket) adına iki ayrı yetki belgesinin verildiğini de duydum. Kim adamını erken getirirse o oy kullanmış olacak...
İsme girmeyeyim, adaylardan biri 2 bin, diğeri ise bin 500 civarında yetki belgesi aldı şuana kadar. Bir aday da grup  adaylarına yetki belgelerini toplamaları ve Sicil’den geçirmeleri talimatını vermiş durumda. Muhtemelen onlar da önümüzdeki haftadan itibaren  ‘bizimde şu kadar belgemiz’ var diyecekler. Yani anlayacağınız şimdilerde “ adaylar yetki belgesi” ile güç gösterisi yapıyor. Haa,üyeler  yetki belgesini alana oy vermeyebilir de. Gizli oy çünkü...

Mış… Miş… Muş…
00- Şeker davasının 2 Temmuzda yapılacak duruşmasında 156 sanıkla ilgili karar verilmesi bekleniyormuş.

00-Hakimiyet Gazetesi’nin eski sahibi Hüseyin Topçuoğlu’ndan sonra Yeni Sabah Gazetesi Sahibi Emin Çeri de rahmeti Rahman’a kavuşmuş.

00- KTO Başkan adayı Hüseyin Tekin’de  ‘Merhaba Kayseri!’ diyerek seçim broşürü bastırmış.

00-Kayseri Yerköy arası hızlı tren hattının proje ihalesinin yapılıp yapılmadığı merak ediliyormuş.

00- Kongre kıpırtılarının yaşandığı Pancar Kooperatifi çiftciye avans dağıtmış.

ŞEKER DAVASI
 Şeker Fabrikası merkezli soruşturmanın üzerinden neredeyse üç yıl geçti. Son olarak içerde Vedat Ali ve Savaş Özışık kardeşler kalmıştı. Önceki günkü duruşmada Savcı iki kardeşin de tahliye talebini yerinde bulduğunu söyledi. Ancak Mahkeme bu talebe uymadı. Savaş Özışık’ı serbest bırakırken  bir numaralı şüpheli Vedat Ali Özışık’ın tutukluluğuna karar verdi. Sonraki duruşma 2 Temmuz’da. Takdir elbette Mahkeme’ nin, ama, dilerim diğer Özışık da bu duruşmada çıksın... Şeker davası karar aşamasına gelmişe benziyor. 2 Temmuz’daki duruşmada büyük ihtimalle 156 sanıkla ilgili nihai karar verilir. Verilmezse duruşma adli tatil sonrasına, yani eylülün ikinci yarısı veya ekime bırakılacaktır. Davanın ve kararın bu tarihe ertelenmesi halinde  tahmin üzere söylüyorum fabrikanın ekonomik sürecini yakından takip eden Mahkeme seçime yönelik bir strateji de ortaya koyacak demektir.