VELİ ALTINKAYA


YENİ PARTİ...

Gündem - Veli Altınkaya


Türkiye Gazeteciler Federasyonu´nun 14 Ekim 2018´de Ankara´da yapılan kongresinden bir gün önce, otel lobisinde otururken, Gaziantep Gazeteciler?Cemiyeti Başkanı kardeşim İbrahim Ay, ?Abi buralardamısın, biraz sonra Şamil?Tayyar Bey gelecek sohbet edelim? dedi.

Meslektaşımızda olan ve son yıllardaki çıkışıyla AK?Parti üst yönetiminin ?canını sıktığı´ için yeniden listeye konulmayan Şamil?Tayyar ile şahsi tanışıklığım yoktu. Geldi, beşaltı gazeteci arkadaşımızla gündeme dair sohbet ettik.Tarih 13 Ekim 2018

Türkiye seçimlerden çıkalı henüz 4 ay bile olmamıştı. Seçimin sonuçlarını,FETÖ?operasyonlarını ve yerel seçim sonrasını konuştuk.Tayyar bu sohbette; ?Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan yeni bir parti kurmak için Anadolu´ yu gezip, nabız tutuyorlar. Yerel seçimlerde alınacak sonuca göre muhtemelen 2020 gibi AK?Parti´nin küskünleri veya Reis´in gözüne giremeyenler bu partinin içerisinde yer alır. Ayrıca,Süleyman?Soylu da Tayyip?Bey´den sonrası için inceden inceye hesap yapıyor.Berat Bey´le aralarındaki sıkıntının kaynağı da aslında bu...´ mealinde cümleler kullandı.

Tayyar o sohbetimizde mevcut muhalefetle Tayyip?Bey´in ikinci dönem cumhurbaşkanlığının ve iktidarının asla engellenemeyeceğini bilen çevrelerin böyle bir harekete destek vereceğine dair gözlemlerini de paylaştı...

Şamil?Tayyar´ın, yeni siyasi parti ve son siyasi gelişmelere yönelik tavrı nedeniyle hemşerimiz Abdullah Gül´e yönelik nezaket çerçevesinde eleştirileri oldu; ben de o eleştirilere muhalefet ettim.

Tayyar´ın aktardıklarını bir yerde yazmadım; ama dost sohbetlerinde kullandığım olmuştur.

Peki yeni bir parti olur mu?

Böyle bir arayışın olduğu artık saklanmıyor.

Yeni bir partinin kurulabilmesi, hele hele halk tabiriyle ?tutabilmesi´ için 31 Mart sonuçları önemli.

Daha önce defalarca yazdım, partiler il genel ve belediye meclisi listelerini ayrı ayrı yapmadıkları için 31 Mart akşamı oylarını tam öğrenebilmek zor... İttifakın meclis listesi veya adayların aldıkları oylar üzerine genel bir değerlendirme yapılacak gibi... İttifakın tek adayla seçime gittiği yerlerde genel bir rakam yakalanabilir; ancak dört partinin, hatta HDP´nin bile ayrı ayrı aday çıkarttığı yerlerde nasıl bir ortalama bulunacak, zor... Ancak yuvarlak bir rakam çıkar ortaya...

Ama yerel seçimlerin kilit iki şehri var: İstanbul ve Ankara.İşte bu iki şehrin birlikte yada birinin kaybedilmesi muhalefetin Cumhur?İttifakı cephesine acımasız şekilde yüklenmesine neden olur.

Eğer Cumhur İttifakı iki büyük şehri kaybeder, yanında da Bursa, Antalya, Adana, Mersin gibi illerde sıkıntı yaşar ve dahi genel bir değerlendirme ile bile olsa, % 52´lik oy oranı % 45´lere kadar düşerse, Türkiye 31 Mart sonrasında sancılı bir siyaset dönemi yaşar...

İşte böyle bir durumda yeni parti adımları hızlanır.

Ancak, yeni partinin Davutoğlu liderliğinde kurulması sokaktaki insanı çok heyecanlandırmaz. Ali Babacan, ekonomik göstergeler-piyasa dengeleri açısından halkın daha fazla ilgisini çekecek bir figür olacaktır...

AK?Parti´nin oyunun genel olarak 35´lere kadar düşmesi yeni siyasi arayışları hızlandıracaktır.

Peki yeni bir parti tutar mı?

Türk siyasi tarihine bakınız, ana gövdeden ayrılan (CHP içinden doğan ilk siyasi parti olan DP hariç) hiçbir lider, hiçbir siyasi oluşum uzun ömürlü olmamıştır.Bizde özellikle sağ veya sol merkez partiler daha çok ?lider´ odaklı büyümüş veya yok olmuştur.Bunun örneklerini tek tek sıralamaya gerek yok.

Bu cihetle, Allah millete ve devlete hizmette hayırlı ömürler versin,  Recep Tayyip?Erdoğan yaşadığı sürece AK?Parti daha çok da ekonomik gerekçelerde küçük sendelemeler yaşasa bile, yok olmaz, erimez...

Aslında bugün ülkemizde iktidar değil muhalefet sorunu var. Muhalefette lider sorunu var. Eğer CHP bu seçimlere yeni bir liderle girmiş olsaydı, İYİ?Parti kurulma sürecindeki rüzgarını tutup yeni hamleler yapabilseydi, iktidar ciddi manada yara alırdı.

Yerel seçimlerde, genel iktidarların oylarının düştüğü bir vaka... Siyasi tarihimize bakılırsa bu rahatlıkla görülür. Belli ki bu yerel seçimde de iktidarın oylarında ekonomik gerekçelerle bir miktar düşüş olacak. Ancak, bu düşüşün hangi oranda olacağı 31 Mart sonrasının hesaplarını etkileyecektir...

Elbette yerel seçimlerde ortaya konulan millet iradesini görmezden gelemeyiz. Ancak şunu unutmayalım, AK?Parti ve MHP´nin Meclis´te çoğunluğu mevcut. Yeni sistemde de Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın 4.5 yıla yakın süresi daha var. Yaklaşık 4 yıl sonra yapılacak meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan´ın yeniden adaylığı muhakkak; peki Kılıçdaroğlu CHP´nin başında kalırsa, cumhurbaşkanı adayı olabilecek mi? Meral?Hanım %9´a rağmen 2. kez adaylığı deneyecek mi?

Bu soruların cevabını 31 Mart´ tan sonra çok arayacağız.

 

Mış? Miş? Muş?

00-İçişleri Bakanı Soylu, ?Özhaseki´nin emrindeyiz´ demiş.

00- Develili hemşerileri Büyükkılıç´ı bağırlarına basmış.

00- Büyükkılıç, Büyükşehir´deki kurmaylarına ?ulaşımla ilgili çalışma yapın´ talimatı vermiş.

00-Meclis üyeleri ilçelerde son toplantılarını buruk yapmış.

00- Cumhur?ittifakı Beyazşehir´de gövde gösterisi yapmış.

00-Kazım Yücel meclis üyesi değil de, başkan adayı gibi çalışıyormuş.

00- Dursun?Ataş daha çok kırsalda yoğunlaşıyormuş.

00- Hafta sonu gelecek olan?Tarım Bakanı OSB Tarım Fuarı´na uğrayacakmış.

00- Sema Karaoğlu adeta ?tek başına´  her gün yüzlerce insana dokunuyormuş.

 

KULİS BULVARI

BELEDİYE MECLİS ÜYESİNE ÖRNEK

İlçe belediye meclis üyeleri her ayın ilk pazartesi nedeniyle son toplantılarını yaptı. Melikgazi Belediye Meclisi yarın bir toplantı yapıp dönemini tamamlayacakmış. 16 ilçede belediye meclis üyelerinin % 70´i yeniden listelere konulmadı. Bu oranı yeni liste giren isimlerin iyi sorgulaması lazım. Meclis üyeleri elbette parti grubunun kararına uymakla birlikte, ister iktidar cenahından, isterse muhalefet kanadından olsun, mutlaka sorgulayıcı olmalı. Partisi iktidarda olan meclis üyesi de pekala grup toplantısında hak bildiği yolda muhalefet edebilir; belediye başkanı ve bürokratlara hazırlayacağı raporlarla ufuk açabilir. Ama bunun için meclis üyesinin dersine çalışması lazım. Seçildiği şehri iyi tanıması, önceliklerini bilmesi lazım. İşte o meclis üyesi 5 yıl sonra yeniden listeye konulmamışsa bile, vicdan rahatlığı ile görevini sonlandırır. Mevcutların % 70´inin listeye konulması dilerim yenilere ders olsun.