VELİ ALTINKAYA


YAŞASIN CUMHURİYET

Gündem - Veli Altınkaya


Türkiye Cumhuriyeti 95 yaşında. Cumhuriyetin ilanının üzerinden tam 95 yıl geçmiş...

Bin yıldır Selçuklu, beylikler ve nihayet Osmanlı yönetiminde bu topraklarda hüküm süren ecdadımız, batı merkezli haçlı saldırıları karşısında yenilmiş ve nihayet?Anadolu topraklarında son Türk?Cumhuriyeti´ni ağır bedel ödeyerek kurmuştu.

Sivas ve Erzurum kongrelerinde saltanat ve hilafetin kaldırılacağına dair bazı işaretler verilmesine rağmen, TBMM´nin açılmasından sonra, Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının yeni ülkenin yönetimi konusunda kafası karışıktı. Sonuçta bazı telkinler ve kongrelerde alınan kararlar ışığında önce saltanat kaldırıldı; sonra Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyetin ilanından sonra da halifelik lağvedildi.

Bu toprakların bağımsızlığı için ecdadımız çok bedel ödedi.

Bu topraklardaki bin yıllık hükümranlığımızı sonlandırmak isteyenlere karşı, Birinci Cihan Harbi ve Kurtuluş Savaşı merkezli 500 binden fazla şehit vererek ?Kan dökerek, can vererek aldığımız bu toprakları kolay kolay elimizden geri alamazsınız? dedik.

Sadece milli mücadelede 500 bin şehit verdiğimiz gerçeği aslında daha da fazla. Bugün Anadolu´da o iki büyük savaşta şehit vermemiş tek bir hane yoktur. Mesela bu fakirin annesinin üç amcası ve babaannesinin babası ile iki amcası 1. Cihan?Harbi ile milli mücadelede şehit düşmüştür.

Anadolu´da her hane böyle...

Özetle, bu topraklarda ezanın okunması, al yıldızlı bayrağın dalgalanması çok ağır bir bedelle mümkün olabilmiştir.

Bugün geldiğimiz noktada, son 250-300 yılın hakim güçleri Osmanlı´ya yaptıkları operasyonu tamamlamak istiyor.

Türkiye´nin yanı başında ve içinde cereyan eden olaylar kesinlikle bilin ki malum çevrelerin Sevr-Mondros özleminden başka bir şey değildir.

Kurtuluş?Savaşı´ndan çıktığı zaman, bir iğne ve ipliği dahi üretecek ekonomik gücü bulunmayan bu ülkenin, sadece ilk ve orta dereceli okullarında 18 milyon evlatları okuyor. O gün nüfusu 13 milyon olan Anadolu toprakları bugün o nüfusun iki katı 0-20 yaş arası bir nesle sahip. Bugün 81 milyon nüfusuyla, dünyanın 16. büyük ekonomisi olan Türkiye´nin daha çok çalışması, daha çok üretmesi lazım.

Ve hepsinden de önemli, dün bu cumhuriyeti kurarken Türk-Kürt, Çerkes vs ayrım yapmadan nasıl kenetlenmişse, bugünde aynı aşk ve vecdle birlik ve beraberlik içerisinde daha çok üretmesi ve düşman bildiklerimize karşı daha çok dikkatli olması gerekir.

Cumhuriyetin kazanımlarına ve değerlerine sahip çıkmak hepimizin borcudur. Büyük dedesini milli mücadelede şehit vermiş biri olarak ifade etmek isterim ki, şahsi ve siyasi hesaplarımızla ecdadımızın bize bıraktığı bu ülkenin birlik ve beraberliğine verilecek her türlü  zararın karşısında dimdik durmak, hepimizin omzundaki  görevdir.

Cumhuriyetin, 25 yıl kadar sonra demokrasi ile taçlanması ve gerçek manada milli iradenin yansıdığı bir yönetim şekli olması, maalesef çeşitli müdahalelerle inkıtaya uğramıştır. Bu müdahalelerin en şen´isine ise 15 Temmuz 2016´da şahit olduk. Bu millet, siyasi görüşünü, nesep ve mezhebini bir kenara bırakarak, o 500 bin şehidin ve milyonlarca gazinin evlatları olduğunu ve onların emaneti olarak kendilerine bıraktığı Cumhuriyeti koruyacaklarını bütün dünyaya  15 Temmuz´ da bir daha göstermiştir.

Bugün hepimiz, Cumhuriyete sahip çıkarak, başta Gazi olmak üzere, tüm şehitlerimizi minnet ve şükranla anıp, onlardan aldığımız bayrağı zirveye taşımalıyız.

Bunun için, hepimizin işini iyi yapması gerekir.

Bunun için, daha çok çalışmak, daha çok üretmek, daha mütevazi bir hayat yaşamak zorundayız.

 Bunun için, hepimizin ?helal-haram´ ölçüsünü beynimize ve ruhumuza nakşeden bir hayat sürmemiz gerekir.

Bunun için, değerlerine sahip olacak kadar gelenekçi, bilime, değişime açık yenilikçi, birbirinin hak ve hukukunu gözetecek kadar özgürlükçü olmak zorundayız.

Bunun için, siyasi, içtimai, dini ve kültürel bağnazlıklarımızdan kurtulup,  mesele Türkiye ise  tıpkı Çanakkale´de, Milli Mücadele´de ve 15 Temmuz´da olduğu gibi, ?kim var´ diye önümüze, arkamıza ve yanımıza bakmadan birlikte koşmalıyız.

Bunları yapabilirsek, bize bu Cumhuriyeti emanet eden atalarımıza layık birer evlat oluruz.

Bunları yapabilirsek, 100 yıl önce olduğu gibi, maalesef bugün de kanımızla, canımızla aldığımız ve kurduğumuz topraklarımıza-vatanımıza göz dikenlerin hevesleri kursaklarında kalır.

Gelin bugün 81 milyon olarak hep birlikte ?Yaşasın Cumhuriyet´ diye haykıralım.

 

VALİ SÜLEYMAN KAMÇI

Süleyman?Kamçı 21 yılı aşkın süredir valilik yapıyor. 1997´de Bingöl valiliğine atandığını Kayseri´de öğrenen Süleyman?Kamçı, bir yıl kadar sonra PKK´lı alçaklarca düzenlenen canlı bomba saldırısına maruz kaldı. O saldırıda bir öğrenci hayatını kaybetti, 12 kişi yaralandı. Kamçı, bu ülkenin ?Gazi´ valilerindendi. 2 yılı aşkın süredir görev yaptığı Kayseri´de devlet-millet kaynaşmasının güzel örneklerini verdi. 40 yılı bulan devlet tecrübesi ile, herkesi kucaklayan, mütevazi, dürüst ve son yılların moda tabiriyle ?milli-yerli´ bir inançla çalıştı. 15 Temmuz´dan kısa süre önce geldiği Kayseri´de, OHAL yetkisini hep devletin ve milletin lehinde kullandı. Kayseri´de mülkiye müfettişi iken vali olduğunu öğrenen Kamçı, yine Kayseri´den mülkiye müfettişliğine atandı. Valimiz bu atamayı hak etmedi. Eminim, Kayseri O´nu her daim saygı ile anacaktır. Güle güle Sayın?Valim; hakkınızı helal edin!

 

Mış? Miş? Muş?

00- Vali Süleyman?Kamçı´nın mülkiye müfettişliğine atanması Kayserilileri üzmüş.

00-Kayseri´de halkla iç içe çalışan ve 20 yıllık valilik tecrübesi olan Süleyman Kamçı´nın OHAL dönemi de dahil, hakkaniyetli yönetim anlayışı bundan sonrada takdirle anılacakmış.

00-Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın İstanbul´da vereceği Cumhuriyet  Resepsiyonuna Kayseri´den de katılacaklar varmış.

00- AK Partili belediye başkan adaylarında bazılarının hesapları alt-üst olacakmış.

00- AK?Parti İstanbul´a Binali Yıldırım veya Numan Kurtulmuş´u, Ankara´ya ise Özhaseki´yi aday gösterecekmiş.

00-HSK, geçmişte Kayseri´de görev yapan bazı isimleri ihraç edebilirmiş.

00-Temyize giden bazı FETÖ davalarının sonucu şaşırtabilirmiş.