VELİ ALTINKAYA


VALİ BEY’İN SÖZLERİ VE SIRA SİZE GELİYOR

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA


Dün öğleden evvel Vali Şehmus Günaydın ile telefon görüşmesi yaptım. Vali Bey, on gün kadar önce meslektaşlarımızla yaptığı sohbette de Kayseri’de virüsün tehlikeli boyutlarda olduğunu söylemişti. Aynı hususu ‘mülki amir’ olarak bir daha tekrarladı.

Ve mealen, ‘Elbette devlet olarak virüsle mücadelede bizim de eksiklerimiz, hatalarımız olabilir, ancak vatandaşımızın virüsle yaşamaya alışması, mutlaka bilim insanlarının uyarılarını dikkate alması gerek’ dedi.

Vali Bey, bazı rakamlar verdi. Alınan tedbir ve uyarıların kısmen sonuç verdiğini söyledi.

Mesela hafta sonu bir önceki haftaya kıyasla toplu taşıma araçlarındaki yolcu kapasitesi % 20 daha azalmış. Hafta içinde de % 15-20 gibi azalma varmış.

Geçtiğimiz gün KTO Başkanı Ömer Gülsoy ile konuştum. KTO Başkanı “Çarşının kalabalığında azalma var” demişti. Bunu Vali Bey’e sordum, “Evet, 15 gün öncesi ile mukayese edersek çarşıdaki vatandaş sayısında % 30-35 oranında azalma var” cevabını verdi.

Ticaretin durağanlaşması veya durması elbette iyi değil. Ama önce sağlık.

Vali Bey, virüsle mücadele konusunda sağlıkçıların özveri ile çalıştığını ve mevcut sağlık tesislerinin tüm imkânlarını sonuna kadar kullandıklarını belirttikten sonra, “Evet, bizim de kamu olarak eksiğimiz olabilir. Ama bazı çevrelerin kasıtlı veya bir başka saikle virüsle mücadelede devleti zaafa uğramış, sağlık sistemi tıkanmış gibi göstermesi doğru değil. Arkadaşlarımız virüsle mücadele için imkânları sonuna kadar kullanıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

Vali Bey’le konuşmamızdan bazı notlar aldım. Bakın ne diyor İlimizin Valisi:

“... Geçtiğimiz cuma günü binlerce yeri denetledik. Bu denetimlerimiz sürüyor. Bakın Barsama’daki piknik alanına gitti arkadaşlarımız, tam bir facia... Ben denetime katıldığım zaman habersiz gidiyorum. Hafta sonu Eşref Bitlis Parkı’na gittim. Bir kamelyada 7-8 genç oturuyor. Hepsinin maskesi çenesinin altında... Niye böyle yapıyorsunuz dediğimizde ‘Efendim su içiyorduk’ diyorlar... O gençlere de söyledim. Belki onlar virüsü atlatabilir, ama emin olsunlar evlerine virüsü taşıyarak, anne ve babalarının canına kasdediyorlar...

Zaman zaman Valiliğin karşısındaki Kurşunlu Parkı’na veya Mimar Sinan Parkı’na gidiyorum. Burada oturanların kahır ekseriyetinin hiçbir işi yok. Biz on gün önce ‘Zorunlu olmadıkça 15 gün evlerinizden çıkmayın’ çağrısı yaptık. Zorunlu olmayan biri niye sokağa çıkıp da parkta oturur? Bu vatandaşlarımıza soruyorum. ‘Niye buradasınız, ne işiniz var?’ diye. ‘Efendim evde sıkıldık’ diyorlar... Bu yanlış, virüsle hep birlikte mücadele edeceğiz. Devlet olarak elbette biz tedbirleri alacağız, imkânları vatandaşa sunacağız, ama önce vatandaş kurallara uyacak. Aksi takdirde daha çok sıkıntı yaşarız...”

Virüsle mücadele noktasında ter türlü öneriye açık olduklarının altını çizen Vali Günaydın, “ Sokağa çıkma yasağı ilan edin, diyorlar. Gerekirse onu da yaparız. Ama hepimiz önce ferdi olarak sonra temsil ettiğimiz veya çalıştığımız işyerlerinde veya yakın çevremizde kurallara ne kadar riayet edildiğine bakalım. Sonra sorarım size, sokağa çıkma yasağının maliyeti mi daha az, yoksa maske takmanın maliyeti mi? Siz kapalı mekânlarda 20-30 kişi oturacak, fırınağzı yiyeceksiniz. Eş-dost sohbeti yapacaksınız, sonra da dönüp kendiniz yapmadığınız bir şeyden dolayı başkalarını suçlayıp isteklerde bulunacaksınız. Olmaz böyle bir şey...”

Şehir Hastanesi’nde görev yapan bir hekimin odasının boşaltılarak Covid-19 hastalarına tahsis edildiği iddiasını da Vali Bey’e sordum, cevap:

“Sağlık Müdürümüze bu konu nedir? dedim. O da “Efendim orası zaten hasta odasıydı. Hekim arkadaşımız geçici olarak kullanıyormuş” dedi.”

Özet...

Mümkün değil de, biz onlarca daha hastane yapsak, binlerce sağlık çalışanı alsak kurallara uymadığımız müddetçe bu işi kontrol altına alamayız. Sahi yeni hastaneler yapmak, çalışan almak mı daha az maliyetli, maske, mesafe ve hijyene uymak mı?

Uzmanlar daha iyi bilir de, kapanan eski hastanelerimizden Devlet Hastanesi’nin bazı binaları, Göğüs Hastanesi, Askeri Hastane, Doğumevi gibi binaları mevcutlarda bir yoğunluk varsa yedekte tutamaz mıyız?

Bunca insanın uyarısına, bunca yaşanana, sağımızda- solumuzda yüzlerce kişinin bu hastalığa yakalandığını, hatta hayatını kaybettiğini duymamıza rağmen, adeta ‘keçi inadı’ ve ‘bize bir şey olmaz’ mantığı ile hareket etmeye devam edersek, sıranın size geldiğini yakında görürsünüz.

 

KULİS BULVARI

‘OKULLAR AÇILSIN MI?’

Gazetemiz dünkü manşetinde ‘Okullar Açılsın mı?’ sorusunu sormuş. Okullar mecburen açılacak. Hatta açıldı bile. Ancak, bu okullara çocuklarımızı gönderecek miyiz- göndermeyecek miyiz? Bakan, ilkokul birinci sınıfların ‘okulu benimseme’ adına birkaç saatlik de olsa gönderilmesini istiyor. İyi de bu çocuklar ne maske, ne de mesafe mefhumuna uymaz ki. Göreceksiniz velilerimizin kahır ekseriyeti zorunlu olmadıkça çocukları okullara göndermeyecek. Milli Eğitim, okulların açılma ihtimaline karşı gerekli tedbirleri aldı. Ancak açılsa bile sınıfların eskisi gibi olma ihtimali mümkün değil. Şimdiden okullar da, öğretmenler de, öğrenciler de online eğitimi kabul etmiş durumda. Acaba Kayseri’de tüm öğrenci ve öğretmenler internet ve bilgisayara ulaşabilecek mi?

 

Mış… Miş… Muş…

00- Vali Günaydın, virüsle mücadelede kurallara uyulmaması halinde daha katı tedbirler alınacağını söylemiş.

00- Virüs nedeniyle çarşı-pazarda hareketlilik yüzde 35 - 40 azalmış.

00-AK  Parti’de ilçe başkanlarının değiştiği yerlerde küçük sancılanma varmış.

00-İYİ Partili Kazım Yücel, partisinin milletvekili veya il başkanı gibi sürekli sahadaymış.

00-Büyükşehir, Yeşilhisar çiftçisine ‘ayçekirdeği kurutma alanı’ yapmış.

00-Ahilik Haftası çerçevesinde ‘Kebapçı Şakir’ ‘Yılın Ahisi’ seçilmiş.

00-Kayseri’nin beklediği önemli bir ihale, 22 Eylül’de gerçekleştirilecekmiş.

00-Kocasinan ‘Kentsel Dönüşüme’ özel önem veriyormuş.