VELİ ALTINKAYA


ÜSTAD VE KAYSERİ

Gündem - Veli Altınkaya


25 Mayıs 2012´de Üstad Necip Fazıl´ın vefatının yıl dönümü nedeniyle aynı başlıkla aşağıdaki yazıyı yazmışım. Yazıyı değiştirmeden yayınlıyorum. Sadece daha sonra gün yüzüne çıkan Üstad´ın Kayseri´de gönül verenleri ile çektirdiği fotoğrafı da bu yazıya ekledim. İşte 25 Mayıs 2012 tarihli yazı:

?...Anadolu ruh topografyasının, Büyük Doğu davasını tutmakta Himalaya Dağı, Kayseri... Bu dağ etrafında Erzurum, Van, Elazığ, Konya ve bazı Ege Bölgesi kasabaları varsa da tepe noktası (Everest) Kayseri´de kalıyor. Ben havzacı değil, şahsiyetçi ve ferde inanmış biriyim; ama havzaların ve toplumların da Allah´ın mahluku olduğunu ve ferdi tezgahlamakta rolü bulunduğunu bilenlerdenim. Itırlı Amasya elması ile ebediyet lezzeti Medine hurması öz keyfiyetlerindeki cevheri mekanlarına bağışlarken, mekanlarından da bağış almak gibi bir ahenk ifade ederler. İşte ben bu gözle ve fert hakkını hiçbir mekana tahsis etmemek kaydıyla bildiriyorum ki, divanesi olduğum davanın en sağlıklı anlayış, vecd ve aşkını, en gür çapta Kayseri´de buldum. Bazı kıskanç, dar ve pısırık seciyelerin Kayseriliye ?eşeği boyar ve satar´ diye kondurduğu teşhis, aksine ?Kayserili boyanmış eşekleri ilk bakışta anlar´ şeklinde tashih edilmelidir. Kayserililer halkasında bir müftü Abdullah Saraçoğlu, bir öğretmen Ali Biraderoğlu, bir mühendis Rafet Cıngıl, ilk bağlılardan ve Büyük Doğu Cemiyeti Umumi Merkez Heyeti azasından Ömer Karamehmetoğlu, öğretmen Mehmet Soyak; ve bugün etrafımı saran, her birinin alnında yarınki şafak aydınlığını seyrettiğim nice genç, bu davanın emanetçileridir. Sultan fikir, hassa ordusunu Kayseriliden kursa yeridir...?

Yukarıdaki cümleler ?Babıali´den alıntı...

Bu satırların sahibi fakirin de, fikri olarak küçük çaplı da olsa rahle-i tedrisinde bulunmaktan gurur duyduğu bir güzel insan, inandığı ve doğru bildiğini her ortamda yürekli şekilde söyleyebilen ?beynine kıymık batmış´ bir dava adamının Üstad Necip Fazıl Kısakürek´in Rahmet-i Rahman´a yürüyüşünün yıldönümü bugün...

Merhum Üstad Kayseri için ne kadar güzel cümleler söylemiş. ?Sultan fikir hassa ordusunu Kayseri´den kurmalı? , ?Divanesi olduğu davanın en sağlıklı anlayış, vecd ve aşkını, en gür çapta Kayseri´de buldum? diyor. Ve Yahudilerin?Kayseri´ye bir yafta gibi yapıştırmak istediği ?eşeği boyama´ sözünü veciz bir tespitle onlara ne güzel iade ediyor...

Üstad´ın ismini zikrettiklerinden Hakk´ın rahmetine kavuşan da var, yaşayan da... Bu konuşmanın yapıldığı, kitabın basıldığı tarihte henüz 20´li yaşlarda olan onlarca, yüzlerce gençten isim vermeden bahsediyor Üstad... Bakın ne diyor onlar için: ?Bugün etrafımı saran, her birinin alnında yarınki şafak aydınlığını seyrettiğim nice genç, bu davanın emanetçileridir.?

İşte o gençlerin başında 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül geliyor. Bekir Yıldız´ dan Taner?Yıldız´a, Bekir?Oğuzbaşaran´dan Mustafa Gözüküçük´e, Mustafa Tekelioğlu´ndan Mustafa Cabat´a kadar onlarca isim sayabiliriz; Üstad´ın bahsettiği dünün o gençleri arasında...

Şüphesiz bunların zirvesinde 11. Cumhurbaşkanımız var...

Cumhurbaşkanlığı ve Üstad deyince merhumun ?mahkum´?olarak aramızdan ayrılışına dair bir notla yazıyı sonlandırmak istiyorum.

Merhum, doğru bildiğini çekinmeden söyleyen bir yiğit, keskin kalem ve fikir sahibiydi. İftiraya kurban gitti, zulmettiler; talimatlı mahkemelerde yargılandı; cezaevinde çok yattı. Hayatının son deminde de yine fikrinden dolayı hakkında bir mahkumiyet cezası vardı. İlerlemiş yaşına ve bozulan sağlığına rağmen cezaevine girmesi an meselesiydi. Kemal Ilıcak ve Prof. Dr. Ayhan Songar, Üstad´ı aftesi için rahatsızlığına dair verilmiş hastane raporu ile birlikte, devrin Cumhurbaşkanı Kenan Evren´in huzuruna çıkar ve ricacı olurlar. O günün heybetli, kudretli Paşası Evren, konuklarına ?Siz kimin için, nasıl bir adam için geldiğinizi biliyor musunuz?? diyerek talebi reddeder. Takdiri ilahi, gün gelecek Evren´ in oturduğu o koltukta Üstad´ın bahsettiği ?Her birinin alnında yarınki şafak aydınlığını seyrettiği´ gençlerden biri oturacaktır.

Bu vesile ile bizim de fikirlerinden ilham aldığımız merhum Üstad´ımı ölümün sene-i devriyesinde rahmetle anıyorum.?

/resimler/2019-5/24/1830390939591.jpg

 

Mış? Miş? Muş?

00- ERÜ eski Rektörü Prof. Dr. Zeki Yılmaz, NNYÜ Tıp Fakültesi´ne Kurucu Dekan oluyormuş.

00-AK?Partili Vekillerden ses çıkmazken, MHP´li Vekil Baki Ersoy, Sanayi Bakanı Varank ile Kayseri´nin 3. teşvik bölgesi olmasını konuştuğunu söylemiş.

00-Memduh?Başkan, ilçelerden gelen yatırım taleplerinin bir bölümünü sonraki yıllara ötelemiş.

00- OSB?Başkanı Nursaçan Dubai Ticaret Merkezi´nin yılsonuna kadar hizmete gireceğini söylemiş.

00- Hakim- savcıların yaz dönemi kararnameleri hazırmış.

00- TOBB?Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki hafta Birliğe bağlı 6 meslek örgütünün ortak meclis toplantısı için şehrimize gelecekmiş.

 

KULİS BULVARI

VALİ BEY´İN TELEFONU

Valimiz?Şehmus Günaydın şeffaf, kararlı, halkla iç içe bir yönetim anlayışı uyguluyor. Göreve başladığı günden bu yana, bir yandan kamu bürokrasisini mevzuat ve yönetim anlayışına göre yeniden dizayn etmeye çalışırken, diğer yandan da vatandaşla her manada sıcak ilişkiler kuruyor. İlçelerin tamamına gidip muhtarlarla görüştü. Hem şehir merkezinde hem de gittiği ilçelerde vatandaşla doğrudan temas kuruyor. Muhtarlara ilk toplantıda cep telefonunu vererek, ´Bir sıkıntınız olursa beni direk arayın´ demişti. Önceki gün APS İl?Müdürlüğü´nün ev sahipliğinde şehitlerimizin aileleri ile gazilerimize verilen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada da şehit ailelerine ve gazilere?minnet ve şükran borcumuzu´ ifade ettikten sonra, cep telefonunu verip, ?Bir talebiniz, sıkıntınız olursa, beni arayın. Şehit ailelerimizin emrindeyim? demiş. Bravo Sayın Vali. Hepimiz şehit ailelerinin, gazilerimizin emrinde olmalıyız.