SAMİ DAYANGAÇ


Türkülerin Öyküsü: Yozgat Sürmelisi Türküsü

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Yozgat şehri, 1760 yılı başlarında Bozok Yaylası’nın, yeşillik, etrafı ormanlarla çevrili, içinde bin bir çeşit kuşun ötüştüğü bir sahada kurulurken; Yozgat halkı o zaman yarı göçebe ve sürülerini besleyerek hayvancılıkla uğraşır, hayatlarını bu yoldan sağlarlardı.

Bozok Yaylası’nda otlayan bu sürülerin birini de Sürmeli Bey adında bir Türkmen Yörüğü otlatırdı. Halk tarafından sevilen bu yanık sesli halk ozanı elinde kavalı, sırtında sazı Yozgat'tan Akdağmadeni'ne uzanan ormanların içinde sürüsünün içinde dolaşırdı. Bazen bir çamın dibine yaslanır, sazının tellerini konuşturur, bazen bir derenin kenarında kavalını çalar, aşık olduğu gönlünün sevgilisini düşünürdü.

O sevgili ki güzelliği Bozok Yayla'sına yayılmış, ahu gözlü, sürmeli kaşlı, ay yüzlü bir dilberdi. Babası bir Türkmen Beyi idi ve çok sert bir adamdı. Sürmeli Bey, ailesini salarak, babasından sevdiğini istetir, mağrur adam, kızını bir çobana vermeye yanaşmaz. Araya beyler, ağalar girer ama boşuna, bir türlü gönlü olmaz kızın babasının ve iki sevgili birleşemezler.

Üzüntüsünden sürüsünü bırakan Sürmeli Bey alır sazını eline, Beş Çamlar mevkiinde kendine bir dergah kurar. Aşkını, yanık türküleriyle dağlara, ağaçlara anlatır. Küser otağına, obasına ve Akdağlar'a kadar uzanan çamların arkasında onu bir daha gören olmaz. Dertli kavalına üflediği, işli sazına söylettiği nağmeler kalır geriye. O gün bu gündür dillerde yankılanır Sürmeli Bey'in türküleri.

SÜRMELİ KIZIN ÖYKÜSÜ

Sürmeli Yozgat'ta yaşanmış Türk Halk Edebiyatı’nın en güzel örneklerinden birisidir. Yozgat Sürmelileri’nin ortaya çıkışı 19. yy. sonlarında İkinci Cihan Harbi’nin sona erdiği dönemdir. Hepsi 96 beyittir.

Sürmeli, güzel gözlü sevgiliye bir hitaptır. Eskiden genç kızlar dışarıya çıkarken gözlerine sürme çekerlerdi ve gözleri daha alımlı olurdu. Bol feracelerinin içinde sadece gözleri görünürdü kızların.

Yozgat Sürmelileri yaşanmış öykülerin getirdiği birer sevda, hatta karasevda türküleridir. Bu bir anlık sürmeli gözlere bakış, yüreklerde büyük aşklara kara sevdalara başlanmış olur, kor düşen yürekler sessiz sessiz yanar, ateşini genişletir ve ağızlardan Sürmeli’nin sözleri olarak dökülür. Söylenen sözlerde acı vardır, hasret vardır, gurbet vardır. Sürmelileri dinlerken bu kadar duygulanmamızın sebebi bu Sürmeli öykülerinde yakaladığımız duyguların kendimizde de bir yeri, bir acısının olmasındandır. Kısaca kendi aşklarımızı, hasretimizi buluruz Yozgat Sürmelileri’nde.

Sürmeli Beyin en tanınmış türküsü;

Of ooof!

Yozgat seni delik delik anam delerim

Kalbur olur toprağını anam elerim

Vay vay anam sürmelim

Eğer sürmelini yitirirsen anam

Koyun olur peşin sıra melerim

Vay vay anam sürmelim

Of oof! Çamlığın ardında bir yuva yaptım

Yuvamın içinde sürü otlattım

Ben sürmelimi gurbete attım

Vay vay anam sürmelim

 

Yozgat türkülerinde hasret, sevda ve hepsinden daha çok yayla ve yayla ile ilgili konular işlenmiştir. Yozgat’ı en iyi anlatan türkü ‘Yozgat Sürmelisi’dir. Sürmeli Türküsü’nden bir dörtlük şöyledir:

 

Dersini almış da ediyor ezber

Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler

Bu dert beni iflah etmez del eyler

Benim dert çekmeye dermanım mı var