VELİ ALTINKAYA


TUNA, KAYSERİ VE MİSKOLC

Gündem - Veli Altınkaya


?Tuna boylarında sıra selviler,

Tan yeli estikçe sessiz ağlarmış.

Gül bahçelerinde baykuşlar öter,

Şu virânelikler eski bağlarmış!

 

Namazgâh bir otluk; kalmamış taşı,

Çeşmelerden akan; kanlı gözyaşı.

Orda bir güzel var; çatılmış kaşı,

Ak alnına kara çatkı bağlarmış!

 

Kırık minareden duyulmaz ezân,

Hep ocaklar sönmüş, devrilmiş kazan,

Bir inilti duydum, sandım bir ozan,

Sesime ses veren karlı dağlarmış!

 

Söğüt dallarında hasta serçeler,

Eski akın destanını heceler,

Tuna ağlıyormuş bazı geceler,

Göğsünde kefensiz şehitler varmış.?

 

Fuad Köprülü, Evlad-ı Fatihan?diyarı Tuna Boylarına hasretini yukarıdaki mısralarla terennüm etmiş...

Balkanlara ilk ziyaretim 1999´da Bosna Hersek´te olmuştu. Savaştan yeni çıkmış, Avrupa´nın ortasında, göz yumduğu zulümden binlerce can vererek yeni kurtulmuş olan Bosna´da, savaşın bıraktığı acının ve hüznün izlerini rahat görebiliyordum. O gezi benim için çok hüzünlüydü. Hem Boşnaklara yönelik 4 yıl önce sonlanmış acının, hem de yaklaşık 100 yıl önce terk ettiğimiz Balkan topraklarında ecdadımızın yaşadıklarının hüznünü taşıyordum.

Bosna-Hersek´ten 3 yıl sonra, dönemin Tarihi Kentler?Birliği Başkanı Mehmet Özhaseki´nin riyasetinde bu kez kalabalık bir heyetle Budapeşte-Prag gezisine katılmıştım.

Prag´dan ziyade daha çok Budapeşte´yi (Macaristan) merak ediyordum. Hakim bir tepeden Macaristan´ın içinden gürül gürül akan?Tuna´yı seyretmek, O´na dokunmak ve ecdatla Tuna´nın 500 yıllık ilişkisini ruhumda hissetmek istiyordum.

Uçaktan inince, bindiğimiz otobüste bir yandan Fuad Köprülü´nün yukardaki mısralarını terennüm ediyor, diğer yandan da Tuna ile ilk temasımın nerede ve ne zaman olacağını merakla bekliyordum.

Budapeşte adını, ?Pudin ve Beşte´den almıştı. İki şehri birbirine bağlayan bir köprünün üzerinden geçerken mihmandarımız, ?Sağınızda akan nehir meşhur?Tuna´ dedi...

Heyecanla sağıma baktım. Tuna her zamanki gibi coşkulu; ama bulanıktı. Oysa ben Tuna´yı hep berrak tahayyül etmiştim.

Budapeşte´de hiç yabancılık çekmedim. Yıllar sonra ikinci kez Miskolc ile Kayseri´nin kardeş şehir protokolü için gitmiştim Budapeşte´ye. Son olarak da 4 yıl önce dönemin?Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ün daveti ile bu şehirde bulundum.

Macaristan´ı, Budapeşte´yi Avrupa´nın diğer ülkeleri-şehirleri gibi görmedim. Lise yıllarında okuduğumuz kitaplarda Macarlar´ın da Hazar ve Karadeniz üzerinden?Avrupa´ya giden Türkler olduğu yazıyordu. Belki de Macar halkına sıcaklığım bundan da kaynaklanıyordu.

Macaristan´la (Miskolc´la) Kayseri´nin son 10 yıllık yakın ilişkisinde bu ülkenin Kayseri Fahri Konsolosu

 ve Türk-Macar İşadamları Derneği Başkanı Osman Şahbaz dostumuzun büyük katkısı var.

Keza, Macaristan´ın Ankara Büyükelçisi Sayın Gabor?Kiss tam bir?Türk dostu, Kayseri sevdalısı diplomat. Büyükelçi Kiss ve işadamı Şahbaz, Kayseri-Miskolc, Türkiye-Macaristan yakınlaşmasının iki önemli mimarları.

Geçen hafta Osman Şahbaz dostumuzdan bir bilgi notu aldım. ?Malumunuz Kayserimiz ile güçlü dostluk bağlarına sahip olduğumuz Macaristan ve gönlümüzde müstesna yeri olan kardeş şehrimiz Miskolc arasındaki ilişki ve işbirliğimiz sizinde yakından bildiğiniz, katkıda bulunduğunuz üzere, güzel meyveler vererek, emin adımlarla şehrimizin yöneticileri, devlet ricalimizin katkı ve destekleriyle, Kayserili işadamlarımızın müteşebbis ruhuyla güçlü ve başarılı bir şekilde ilerliyor.? demiş.

Osman Şahbaz Bey´den aldığım bilgiye göre, bir süredir üzerinde çalışılan KAYSO´nun öncülüğünde Macaristan´a yapılacak gezinin programı neredeyse son halini almış.

Sanırım önümüzdeki ay KAYSO´nun ev sahipliğinde muhtemelen TOBB?Başkanı Rıfat?Hisarcıklıoğlu´nun da bir bölümüne iştirak edeceği program çerçevesinde Budapeşte´de olunacak.

KAYSO´nun gezisinde bulunması için Miskolc Belediye Başkanı Dr. Kriza Akos´un resmi davet yazısının önümüzdeki günlerde Büyükelçi Kiss tarafından Başkan?Çelik´e ulaştırılmasını da  bekliyorum.

Bu gezide Kayserili işadamlarına en üst düzeyde yatırım noktasında bilgilendirme yapılacak. Bu seyahatin hem ikili ilişkiler, hem de ticari manada yararlı olacağına inanıyorum...

 

BİR ?ADEM´İN YAPTIĞINA BAKIN

Hepimiz (Hz)?Adem neslindeniz. Karpuzatan´da bir??Adem´ var. Bu ?Adem´ aynı zamanda üyesi bulunduğu meslek örgütünün yönetiminde. O meslek örgütü başkanının mütevaziliğinden yararlanıp, kendini ?başkan´ yerine koyduğu bile olur. Tarım?İl Müdürlüğü´nün talebiyle Büyükşehir Karpuzatan´da bulunan pastırma-sucuk üreticilerinin etrafını ihata duvarı ile çevirdi. Pastırma ve sucuk bu şehrin önemli değerlerinden biri. Pastırma ve sucuk noktasında, herkesten çok üreticiler özen göstermeli. Karpuzatan esnafı, Tarım Müdürlüğü´nden Mobilyakent içindeki camiye gitmek için, küçük bir kapı açılmasını istemiş. Cami diye açılan kapıdan el arabasıyla malum ?Adem´ kaçak et sokmuş içeriye? İnsan biraz utanır. Konuştuğunda mangalda kül bırakmayanlar kazançlarının helal-hukuki olmasına niye özen göstermez ki...

 

Mış? Miş? Muş?

00-Kayseri Komandosu ?Zeytin?Dalı´nda da görev yapıyormuş.

00- MÜSİAD?Başkanı Olgunharputlu İsrail polisinin kendilerine ?psikolojik baskı´ yaptığını söylemiş.

00-Hızlı trenin ihale süreci takip edilmezse haziranda temeli zor atılırmış.

00-Sevilen Alevi Dedesi Hasan Müldür´ün trafik kazasında vefatı herkesi üzmüş.

00-Çetin Arık´ın PM´ye girmesi CHP´ye yönelik hesap yapanların tüm hesabını bozacakmış.

00-KAYSO´dan bir heyet önümüzdeki ay Macaristan´a gidecekmiş.

00-KTO´da seçim heyecanı yeniden nüksetmiş.

00-OSB?Başkanı Nursaçan, ?özel girişimleri´ ile hibe kredi buluyormuş.