H. Ali YILDIRIM


TİLKİ İLE KURT

Yeni Dünya - H. Ali YILDIRIM


Bir gün Ormanlar Kralı Aslan ormanda tek başına yürüyüşe çıkmış etrafı denetliyormuş. Bir ara yakınındaki bir ağacın kovuğundan bir mırıltı geldiğini duymuş ve ne olduğunu anlamak için önce burnunu sokmuş aradığını bulamayınca başı içeri girmiş ve yeleleri ters döndüğünden tekrar başını çıkaramamış. Yakınlarda dolaşan Kurt durumu görünce, daha önce Tilki´nin oyununa gelip Aslan´dan aldığı ?Üç hafta av yasağı´ cezasını hatırlamış ve uzun zamandır fırsat kolladığı intikam saati gelmiştir. Aslan´a arkadan yaklaşarak aniden sert bir şekilde kuyruğunu ısırmış ve kaybolmuş. Aslan´ın canı öyle bir acımış ki, kükremesi ta uzaklardan duyulmuş. Genel sekreter kaplumbağa, kükremeyi duyunca ekip göndermiş ve kovuk genişletilerek Aslan´ın başını çıkarması sağlanmış. Aslan Kral, sekretere ?Yarın sabah 06.00´da herkes meydanda toplansın? emrini vermiş ve istirahate çekilmiş?

Gece Kurt Tilki´ye ?Ben sabah seni kaldırırım, avlanacaksan geç yatabilirsin? deyip sabah Tilki´yi kaldırmadan toplantıya gitmiş. Sabah tam saatinde, sürüngenler ön sırada zürafalar en arka sırada olacak şekilde tüm hayvanlar toplanmış ve büyük bir saygı ile dikkat kesilmişler. Kurt ise suçluluğun verdiği ürküntü ile boyuna göre önlerde olması gerekirken zürafaların arkasına pusmuş. Aslan herkesi süzdükten sonra sakin ve kendinden emin bir tavırla;

-Dün kendi talihini perişan eden zavallı yaratık kimse bir adım öne çıksın. Kendisi çıkarsa yaşama şansı veririm. Yoksa ben kendi yöntemimi uygulayacağım?

Saat tam 06.10´da Aslan cümlesini bitirmişken, toplantıya geç kalan Tilki efendi gözünü ovuşturarak telaş içinde gelmiş ki herkes Aslana bakıyor ve bir sessizlik var. Daha önce oynadığı oyunu unutan Tilki hemen arkada saklanan Kurt´un kendisine sormuş;

-Ya, kalkamadım, sen de kaldırmadın, ne dedi Aslan?

Kurt, Tilki´nin halini görünce ?Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş? diye düşünür ve şöyle der;

-Hiç, İdari İşler Müdürü istifa etmiş, yenisi lazımmış. ?Daha önce yapan varsa bir adım öne çıksın? dedi.

Tilki uyanık ya, hemen kalabalığı yarıp en ön sıradaki sürüngenlerin de önüne geçmiş ve elini göğsüne vurarak demiş ki;

-Ben, ben, ben! Daha önce yapmıştım yine yaparım?

Bunun üzerine Aslan kükreyerek Genel Sekreter Kaplumbağa´ya dönmüş ve paydos emri vermiş, Tilki´ye de ?Sen gel içeri? demiş?

Herkes rahat bir nefes alarak toplantı alanını terk etmiş, işine gücüne dönmüş, Tilki sevine sevine Aslan´ın ofisine girmiş?

Bir iki saat sonrasında, Kurt civarda bir ağacın arkasında ayak ayak üstüne atmış oturur vaziyette, kürdanla dişini kurcalayıp gözüyle etrafı kolaçan ediyormuş. Biraz sonra bakmış ki, Tilki gözleri morarmış, bir eliyle başını diğer eliyle belini tutarak, kuyruğu yolunmuş bir şekilde topallaya topallaya önünden geçiyor? Haince sırıtıp demiş ki;

-Tilki Efendi! Bakıyorum makam sahibi olunca yürüyüşün değişti? J

Bu masaldan, ?Farkındalık hayat kurtarır, kurtlarla dans edilmez, otorite ile didişilmez, anlamadan harekete geçilmez, her zaman daha kurnaz biri vardır, uyanıklık her zaman iyi sonuç vermez, eceli gelen köpek cami duvarına pisler, hızlı karar vermekle acele karar vermek aynı şey değildir, ne ekersen onu biçersin, başkasının ipi ile kuyuya inilmez, ne koydun avucuma ne süreyim yüzüne, kötülük eden kötülük bulur´ gibi onlarca ders çıkarılabilir. Ancak benim çıkardığım ders başka; Çinli düşünürün söylediği gibi, ?Taktik her zaman Stratejiye muhtaçtır. Bir stratejiye hizmet etmeyen taktik hiçbir işe yaramaz.? Tilki´nin stratejiyi yani uzun vade hesabını dikkate almadan, anlık çıkar için Kurt´u açlığa hapsettirmesi ve anlamadan konuya atlaması onu perişan duruma sokmuştur. Kurt´un stratejisi Tilki´nin taktiğini yenmiştir. Başkalarının istemeyip size önerdiği işleri iki kere düşünün?