SAMİ DAYANGAÇ


TEK ÇÖZÜM PARA CEZASI

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Salgın hastalık zengin fakir ayırmadan herkese bulaşıyor ve öldürüyor. Asırlardır insanlar pek çok hastalıkla mücadele ettiler ama her salgının da ilacını bulma başarısını gösterdiler. Çin’den çıkan bu hastalığın henüz çaresi bulunamadı. Siz bakmayın ulusal televizyonlara çıkıp ahkâm kesen uzmanlara. İsimlerinin önü kalabalık olsa da lütfen söylediklerini okuyun. Mesela bir profesör, hastalığın Türklere geçmeyeceğini, genlerin buna engel olacağını açıklamıştı, ne oldu?

Şehrimize dönersek, Vali Şehmus Günaydın var gücü ile çalışıyor, çırpınıyor. Aynı şekilde İl Sağlık Müdürü, Şehir Hastanesi Başhekimi. Ama nedense insanımız duyarsız. Maske bile takılmıyor.

Polisimiz caddelerde maske denetimini tam yapmalı, zengin fakir, makam sahibi vs ayırımı yapmadan istisnasız herkese ama herkese para cezası uygulamalıdır. Uyarı işe yaramıyor. Zaten görevliler de işine gelene ceza yazıyor. Biz nasihatten, uyarıdan alan bir toplum değiliz. Bizde yaptırımlar ancak para cezası ile gerçekleşebilir. Ama herkese.

Maske takın, sosyal mesafeyi koruyun dense de gerekli önemi vermiyoruz. Restoranlar, cafeler kapansa da insanlar bağlarda toplanıp okey oynuyor. Hem de iş adamları. Bitti mi? Arabaşı oturmaları devam ediyor. Gidin sondajlama usulü ile binalara girin, bazı dairelerin kapıları ayakkabı mağazaları gibi. 25-30 çift ayakkabı.

Valimiz çırpınıyor, taziye, geçmiş olsun vs bunlara gitmeyelim, telefonda ne diyeceksek diyelim. Uyan kaç kişi?

Kısıtlama ve uyarılara harfiyen uyan, kendi sağlığı kadar aile ve toplum sağlığını da çok önemseyenlerin hakkı ne olacak?

Hastalığın yayılma durumu tahminlerin üzerinde. Testi pozitif çıkanlar sanki AİDS olmuş, utanılacak bir hastalığa tutulmuş gibi saklanmamalı. Sağlık Bakanı cuma günü verileri açıkladı. Sadece cuma günü 5103 yeni hasta, 141 vefat. Ağır hasta sayısı 4000 üzerinde, buyurun.

Çevremizde yaşlı genç demeden ölenleri göre göre maskeyi usulünce takmamak, sosyal mesafeyi korumamak, okey oynamak üzere bağlarda toplanmak, arabaşı oturmalarında bulunmak insanlık ayıbıdır. Uyarılara uyma, pozitif çık, kıvran dur. Ailenin ne suçu var.

Çocuklarımıza sahip çıkalım, en büyük taşıyıcı yavrularımız. Elbette 65 yaş üstü zorunlu olmadıkça kısıtlama olmasa da evden çıkmamalı. 65 yaş üstüne kısıtlama geldikçe gençlerde şöyle bir algı oluşuyor. Hastalık sadece 65 yaş üstü için tehlikeli. Oysa doğru olan 65 yaş üstü insanlarımızın bağışıklık sistemlerinin zayıflamış olması.

Zeki insan kısıtlamaların açıklanması ile hastalığın ne denli arttığını idrak eder ve tedbir alır.

Sözün özü, anlatmakla, ikazlarla çözüm alınamadığı çok net. Yapılması gereken tek uygulama ceza. Bu ceza da zengin fakir, işyeri sahibi, makam sahibi, bu siyasi, demeden istisnasız herkese uygulanmalı, polisimize bu emir verilmeli ve emir sahipleri de personelinin arkasında dimdik durmalıdır. TEK ÇÖZÜM İSTİSNASIZ HERKESE PARA CEZASI VERMEK. Bu günleri de arayacağımız günler gelmez inşallah.