SAMİ DAYANGAÇ


SUUDİ ARABİSTAN DOST MU?

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Tüm dünyayı kasıp kavuran corona illeti Suudi Arabistan'ı da vurdu. Suud ailesinden yaklaşık 150 kişi coronaya yakalandı. Hemen 5 yıldızlı oteller boşaltıldı ve aile bireyleri bu otellere yerleşti.

Suud ailesi kaç kişiden oluşuyor? Araştırma sırasında gördük ki net bir bilgi yok, yaklaşık 7 bin kişilik bir aşiret aile yönetiyor.

Suudi Arabistan bilindiği gibi Osmanlı egemenliğinde olan bir bölgeydi. İngilizlerin kışkırtmaları ve destekleri ile 1790 yılından itibaren Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklandı. Başlarında bulunan Muhammet Bin Suud, İngilizlerin tezgahı ile Vahabilik gibi garip bir mezhep benimsediler. Osmanlı bu adamın kellesini uçurdu ama aile rahat durmadı.

Osmanlı bölgeden çekilmeye başlayınca İngilizler Hicaz bölgesini Suud aşiretine verdiler. Böylece Suudi Arabistan kuruldu. Kurucu kralın adı Abdülaziz Bin Suud.

1945 yılında Rosvert ile buluşup anlaşarak her anlamda Amerika'nın hizmetine girdi. Öyle ki veliaht prensi bile Amerika belirliyor. Şu anki veliaht prens, yani ülkeyi yöneten kişi, Trump’ un damadının yakın arkadaşı.

Gelelim aile kaç kişi sorusunun cevabına. Kral Abdülaziz resmi olarak 32 kadınla evli. Bazı kaynaklarda bu sayının 63 olduğu da yazıyor. Kral 32 karısı, 36 erkek, 27 kız evlat sahibi. Erkek çocukları kaç kadınla evliler bu belli değil. Ancak kralın 530 civarında torunu olduğu belirtiliyor.

Şimdiki kral Selman 4 kadınla evlenmiş ve 13 çocuğu olmuş. 12 erkek, 1 kız. Kralın günde 700 milyon dolar petrol geliri var.

Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ı Türkiye’ye davet eden hükümet, ona Devlet Şeref Madalyası verdi. Kral Abdullah ile bizim eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında özel bir dostluk bulunuyor. Dedeleri; Osmanlı Devleti’ne isyan eden Vehhabi mezhebinden Suudiler, İslam dünyası içinde en gerici kanadın temsilcileri olarak öne çıktılar

AKP Hükümeti, Devlet Şeref Madalyası’nı Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz el Suud’a verdi!

Bunun için Suudi Kral büyük bir tantana ile günü Türkiye’ye geldi. Arap milleti ile Türk milleti arasındaki bağ, iki tarafından da Müslüman olmasından kaynaklanıyor. Gel gör ki Arabistan’a Suud ailesinin egemen olmasından sonra; burası; Türk düşmanlığı ile meşhur oldu. Bu düşmanlığın imalatçısı da ülkemize gelecek olan kralın ataları olmuştur.

Vehhabi militanlar bugün Suudi devletin denetiminden çıkmış gibi gözükseler de Suudi Arabistan yönetimi bu mezhebi ayakta tutabilmek için çok kuvvetli bir kolluk kuvvetini çalıştırmaktadır. Vehhabi Suudiler, İslam dünyası içinde Sünniliğin lideri imiş gibi hareket etmekteler ve Türkleri de Hanefi mezhebinden oldukları için Müslüman saymamaktadırlar.

Vehhabi Suudi ailesi, İslam dünyasının halifesi pozunda kabile hayat tarzını sarayda sürdürmektedir. Bin cariye edinerek kadının köleliğini devam ettiren bu zihniyet; Müslüman geçinmekte kimseye fırsat vermez. Buna karşın; Peygamberimizin doğduğu evin yerini pislik içinde bıraktıktan sonra buraya uyduruk bir kütüphane koyarak ziyaretini de engellediler. Bugün Peygamber’in mezarını ziyaret edip dua okumak da bu Vehhabiler tarafından yasaklanmıştır.

Fakat Vehhabi Suudiler Kabe’nin çevresini lüks gökdelenlerle doldurarak burasını bir iş merkezine çevirmiş bulunuyorlar. Kral Abdullah; sarayının kapısını Kâbe’nin girişine kadar uzattırmış; Kâbe’ye de yer altından yol açtırarak kendisi özel olarak buradan ziyarete gitmiştir.

Türkler’e bu denli husumet besleyen, İsrail ile dostluk köprüleri kuran bu ülke kralına neden devlet şeref madalyası verildi? Efendimizin doğduğu, vefat ettiği, İslamiyet’i yaydığı ve Kâbemizin bulunması bu ülkeye her zaman sempati duymamıza, dost sanmamıza vesile oluyor. Bu sempati ve dostluk karşılıklı mı?