Yazının başlığını aslında “Futbol ve Şehir” olarak değiştirmek lazım... Ama, ülkemizde de, Kayseri’de de “spor” denilince akla “futbol” geldiği için bu spordan bahsedeceğim.
Kayseri Süper Lig’de iki takımı olan Anadolu’nun tek şehri. İstanbul’un Türkiye ile her manada aslında bir ilgisi yok. Ankara’nın bir takımının olduğu bu Lig’de, İzmir, Adana gibi şehirlerin hiç takımının bulunmadığını görünce Kayseri’nin futbolda geldiği noktayı iyi sorgulamak gerekmez mi?..
Biz gazeteciler çalıştığımız gazetelerin tirajlarını konuşurken mealen “80’li yıllarda bu şehirde filan filan gazeteler 15 bin civarında satardı” diye başlayan cümleleri çok kurduk.
Kayseri’de futbol işi de adeta öyle oldu...
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş’ın geldiği maçların dışında hangi maçta 33 bin kişilik stadta 5 bin kişi oldu. Adına bizimkilerin “Kayseri Derbisi” dedikleri Erciyesspor-Kayserispor maçını bile 950 kadar biletli seyirci izlemiş...
Bu hepimiz açısından tam bir facia.. Aslında Süper Lig’de iki takımı bulunan bir şehrin taraftarı bu iki takımın maçına binin altında biletli izleyici ile geliyorsa bunun kesinlikle doktora tezi olarak sorgulanması, psikolog ve sosyolog tarafından da ayrıca araştırılması lazım.
Bu kadar güzel spor tesisleri olan, iki takımı bulunan bir şehirde ortalama maçların enaz on bin, diğer maçların ise 20 binin üzerinde seyirciye oynanması gerekir...
Hele hele sporun, yani futbolun dışında neredeyse başka bir eğlencesi olmayan şehirde yaşayanların o stadı her maçta doldurması gerekmez mi?..
Kayserispor Kulübü başkanlığını uzun süredir yapan Recep Mamur son 7-8 yıllık dönemde önemli başarılara imza attı.Türkiye kupasını aldı, takımı Avrupa’da oynattı vs... Mevcut tesislerde yapılan yeniliklerin yanısıra Türkiye’de benzeri olmayan ve bitme aşamasına gelen bir tesis daha yapıyordu...
Doğrusu önceki günkü açıklamaya kadar Recep Mamur’un geri döneceğine inanmıyordum. Ama Kulüp internet sitesine konulan açıklama benim için sürpriz oldu.
Aslına bakarsanız Mamur ve ekibi bazı takviyeler ve parasal destekle 2015 mayısına kadar, hiç olmazsa önümüzdeki yılın mayısına kadar takımı götürmeli, sezonu bir şekilde kapatmalıydı..
Anlaşılan o ki Mamur bunalmış... Hem maddiaçı dan, hem de takımın başarısızlığı yılların başkanını bunaltmış...Tabi ciddi olmamakla birlikte sağlık problemleri de var Mamur’un. Biraz da sağlığını bahane ediyor.
Peki bundan sonra ne olur?.
Mamur doğrudan işin içinde olmasa da, oraya gelecek ismin belirlenmesinde etkin olmalı... Zira tabir yerinde ise takım şuanda sıratın üstünde... Yani ırmak geçerken at değiştirilmez misali gibi... Değiştirilecekse bile alacak verecek ve diğer unsurlar gözönünde bulundurulduğunda Mamur’unda onay verdiği bir isim bulunmalı ve takım sağ-selamet mayısa taşınmalı...
Bir taraftan bunu yaparken, diğer yandan hep birlikte sporun, futbolun bir eğlence olduğunu kabul ederek yönetim ve şehrin kucaklaşması lazım. İki takımın yönetimi için söylüyorum bunu. Bu noktada belediye başkanlarımıza, tüm siyasilere, medyaya düşen görevler olduğu kanaatindeyim.
İki takımı nedeniyle her hafta bir maça ev sahipliği yapacak olan şehir, yaşayanı ile bunu şölene döndürmelidir. Bakın geçtiğimiz hafta FB buradaydı. Yarın Galatasaray geliyor. Bu spor-futbol sevdalıları için az şey mi?..
Yıllar önce devrin valisi ve bir grup arkadaşımızla Yozgat’a BJK maçını izlemeye gittiğimi biliyorum. Aynı şekilde çevre şehirlerden insanlar da şimdilerde neredeyse her hafta Kayseri’ye geliyor...
Gelin hep birlikte sporu-futbolu bu şehrin eglence vasıtası, renkli dünyası haline getirelim. Bunu başarabilirsek, o stadın tamamı olmasada yarısını doldurabilirsek bundan hepimiz karlı çıkarız.
Mış… Miş… Muş…
00- Cumhurbaşkanı Gül’le birlikte bakanlar da Kayseri’ ye geliyormuş.
00- Cezaevinde sukunet sağlanmış.
00- AK Parti’de mevcut merkez ilçeler için de aday adayları havada uçuşuyormuş.
00- CHP Talas’a ‘Avşar” kökenli bir aday göstermeye hazırlanıyormuş.
00- Vali ilçelerin sorunlarını yerinde öğreniyormuş.
00- Geçtiğimiz pazar günü Anadolu Harikalar Diyarı’nın 15 bin kadar ziyaretçisi varmış.
00- Madenlerle ilgili ruhsat işinin Bakanlıktan Başbakanlı ğa bağlanması ile feryad yükselmeye başlamış.
00-Bugünlerde önüne gelen bazı kamu kuruluşlarını BİMER’e şikayet ediyormuş.
ENGELLİLER VE CAMİLER
İl İnsan Hakları Kurulu’nun son toplantısında camilere girmekte zorlanan ve bazı yaşlı ve engellilerin şikayeti irdelendi. Hatta bu yönde Müftülükten gelen, bir camiye yönelik şikayet masaya yatırıldı. Ve Kurul mümkün olan tüm camilere ya eğime uygun engelli rampası ya da asansör yapılması için yazı yazılması kararını aldı. Mevcut camilerimiz veya yeni yapılan camilere nihayet bir-iki metrelik bir asansör düzeni veya bir rampa için Müftülüğün çalışma yapması doğru olur. Aksi takdirde bir süre sonra engelli(özürlü) insanların bir bölümü camilere gidemez hale gelecek. Yaşı ilerlemiş bazı cemaatin de bundan olumsuz etkileneceği kesin. Dilerim Müftülük yine kaynağını halktan sağlayacağı paralarla her camiye asansör yaptırsın.
