VELİ ALTINKAYA


SİYASET...

Gündem - Veli Altınkaya


 ?Kiyasetli Siyaset´ başlığı altında  geçtiğimiz yılın temmuz ayında bir yazı yazmışım.

Siyaseti kiyasetli yapanlar hep kazanmıştır.

Önce 27 Temmuz 2017 tarihli o yazının bir bölümünü alayım; sonrasında da diyeceklerim var.

?...Siyaset ve Kiyaset...

Biri, adını sıkça telaffuz ettiğimiz, öbürü ise okumuş, belli yaşın üzerindeki isimlerin ara ara zikrettiği iki sözcük.

Siyaset:

Siyasa...

Politika...

Devlet işlerini düzenleme ve  yürütme sanatıyla ilgili  özel görüş ve anlayış...

Davranış biçimi, düşünce yapısı..

Kiyaset:

Akıllıca davranmak, akıllılık...

Her iki sözcüğün sadece baş harfleri değişiyor. Ama, gelinen noktada ülke ve şehir yönetiminde bulunanların, hatta son manası ile hepimizin evini, işyerini vs yönetirken siyaseti kiyasetli yapması gerekiyor.

Herhalde bunun aksini kimse söyleyemez.

Ailenizde eşiniz ve bir-iki çocuğunuz, küçük işyerinizde yönetim ve denge kurmak için ortaya koyduğunuz çabaları düşününce, koca koca şehirlerin, hele hele Türkiye gibi hassas bir coğrafyada bulunan önemli bir ülkenin yönetimi o kadar zor ki...

Siyaset ülkemizi, şehrimizi yöneten partilerimizde yaptığımız fiilin (işin) adı değil. Siyaset, hepimizin neredeyse her gün hayatımızın bir çok kademesinde şu veya bu şekilde ifa ettiği bir düşünce ve fiil hareketi.

Eğer o siyaseti kiyasetli yapabiliyorsak ne ala... Yoksa sonuçta kaybedenlerden oluruz.

AK?Parti, CHP, MHP, SP, VP vs partilerin hepsi gelir geçer... Asıl olan millet ve devlettir. Hepimiz günü gelince bir siyasi partiye oy veririz ve biter. Dün oy verdiğimiz, bugün sempati duyduğumuz partilerimiz yanlış yapıyor da olabilirler. Elbette gerektiği zaman onları eleştirelim; ama ölçüyü kaçırırsak, bu hassas günlerde bindiğimiz dalı kesersek 80 milyon olarak kaybederiz.

Gün kısır siyasi çekişme, bağnaz particilik zamanı değildir. Gün, birlik ve beraberlik içinde, dış telkinlerden uzak, kiyasetli siyaset yapma zamanıdır...?

O gün bu satırları yazarken ülkemizin dış politika gündemi oldukça hararetliydi. Seçim filanda gündemimizde yoktu. Özellikle muhalefet mensuplarına, ?körü körüne bir eleştiri´ yerine  ?Kiyasetli siyaset´ yapmaları çağrısında bulunmuştum.

Bugünkü söylemlerim daha çok yerel olacak.

Bugün bir çoğumuzun maruz kaldığı ?cari siyaset´ elimizi vicdanımıza koyup aklımızın ve gönlümüzün sesini dinlediğimizde hiç de ahlaklı yapılmıyor.

O halde siyaset yapanlar, siyaseti sadece siyasi partilerde yapanlar için söylemiyorum; evini, işyerini bir siyasetle yönetenlerinde riayet etmesi gereken en temel kavram??adalet´...

Adalet bir hakkın sahibine, yerine teslimi demektir.

Hakkın haklıya verilmesi demektir.

Aksi zulümdür.

Bir Allah dostu, ?Zulüm, bir şeyi layık olduğu yerin gayrına koymaktır´ diyor.

Kiyasetli siyaset yapanlar, nefislerine uymayanlardır.

Yine kiyasetli siyaset yapanlar, olumsuz telkinlere karşı, sürekli makuliyeti arayan, sevgiyle  bir heyelanın dağı yok etmesi gibi kötü düşünceleri beyninden atan, kötü seslere kulaklarını tıkayan hatta gönlünden dahi uzak tutan kişilerdir.

Kim ki evinde, işyerinde, sokakta bugünkü manada partisinde kiyasetli siyaset yapıyorsa mutlaka kazanır. Kaybettiğini zannettiği anda dahi kazanır.

Onun için gelin şükredelim.

Onun için gelin nefisimize ağır gelen karar ve uygulamalar karşısında sabredelim.

Hele hele kamu işi yapanlar, kul hakkı odaklı çalışmak zorunda kalanlar buna daha çok dikkat etmeli.

Sonuçta aklının yerine nefsini koyanlar, sükunet yerine öfkesi galebe çalanlar mutlaka kaybedenlerdir.

Hepimiz siyaset yaparken (particilik değil) kiyaseti ön planda tutmazsak kaybederiz.

Etrafınıza bakın, çoğu cin gibi zeki insanların hep kaybettiğini ve asla huzur bulamadığını görürsünüz. Niye? ?Zekalarını akıllarıyla kontrol edemedikleri için. Nefslerine ve öfkelerine yenildikleri için.

Büyüdükçe küçülenler, mütevazi olanlar kazanmıştır hep. Kibrin kazandığı tarihte hiç vaki değildir.

 Onun için sevelim, sevilelim bu dünya kimseye kalmaz.

 

BÜYÜKKILIÇ´A HAYIRLI OLSUN

AK?Parti´nin büyükşehir adayının kim olacağı sorusu uzun süredir cevap arıyordu. Aslında bu sorunun cevabı benim için 40 gündür malumdu. Bunu ilgili taraflarla da paylaştım. Ama, siyasette 24 saatin uzun bir zaman olduğunu bilen biri olarak, isim bazlı bir değerlendirmemiz olmadı. Bilakis 3.5 yılda gayretli çalışmaları nedeniyle Mustafa Çelik´in yeniden aday olması gerektiğine dair yorumlarım oldu. O yorumları yaparken de ?Büyükkılıç´ın güçlü ihtimalle aday olduğunu? biliyordum. Çelik, milletin emanetine sahip çıktı, çalmadı, çaldırmadı, çalıştı. Nasip değilmiş bir daha aday gösterilmedi. AK?Parti´nin adayı Başkan?Büyükkılıç da, 20 yıldır belediye başkanı olarak milletin gönlünde taht kurmuş bir isimdi. Milletin??gönlüne dokunmanın´ karşılığı olarak bugün aday olarak ilan edilecek. Büyükkılıç´ın da Melikgazi´de olduğu gibi dürüstçe Büyükşehir´de de güzel hizmetler yapacağından şüphem yok.

 

Mış? Miş? Muş?

00- AK?Parti´nin Kayseri Büyükşehir adayı Memduh?Büyükkılıç´mış.

00- Başkan?Büyükkılıç adaylığı ile ilgili ilk açıklamayı öğretmenler odasında yapmış.

00- Büyükşehir?Belediye Başkanı Çelik, ?31 Mart´a kadar milletin emanetini halel getirmeden koruyacağız? demiş.

00-AK?Parti´nin Kocasinan´a Mustafa Yalçın´ı, Melikgazi´ye Mustafa Palancıoğlu´nu, Talas´a ise Hüseyin?Cahit?Özden´i aday göstermesi bekleniyormuş.

00- Özhaseki´nin Ankara adaylığı da bugün resmen açıklanıyormuş.

00-İYİ?Parti ve CHP arasında olası ittifakta büyükşehir adayı ?sağ´ kökenli olacakmış.

00- MHP, adaylarını FETÖ soruşturmasına tabi tutacakmış.