Corona virüsü sonrası camilerde namaz kılınması geçici olarak askıya alındı. Geçtiğimiz haftadan başlanarak Diyanet İşleri Başkanlığı önce cuma namazlarına, sonra da camilerde namaz kılınmasına izin verdi. Elbette gerekli tedbirleri alarak.
Bu tedbirlerin başında cami içlerine değil, açık hava alanı bulunan yerlerde kılınması söylendi. Şükür ki bizler camilere giremesek de avluda, bahçede namaz kılıyoruz.
İki haftadır Alpaslan Camisi avlusuna gidiyoruz. Gerek ezan ve gerekse de iç ezan öyle kuvvetli okunuyor ki, Sivas Caddesi’nden duyulur. Ama iş ne zaman imam efendinin hutbesine, sonra da namaza gelse ses kayboluyor. Öyle ki, imamı duymak mümkün olmadığından ne okuduğunu bilmeden, önümüzdekinin yatmasıyla yatıp, onunla da kalkarak namaz kıldık. Müftümüz Sayın Şahin Güven’e soralım, bu namaz kabul olur mu?
Namaz bitip tam ayrılırken hiç bir zaman ihmal edilmeyen uygulamayı da aynen gördük. Camiye yardım. Para toplayan şahsa nere için toplandığını sorduk, bu caminin eksikleri için cevabını verdi. En büyük eksiklik imamın sesinin duyulmaması değil mi? O caminin sürekli para toplanacak ne eksiği olabilir? Daha kırsalda bir cami olsa anlarız.
Valinin, vekillerin gittiği, gideceği camilerde olmayabilir, ama insan kıldığı namazdan emin olmak istiyor. İmam sesli okuyor ama inilti gibi gelen sesle kılınan namazdan huşu beklenemez ki.
Profesör Doktor Sayın Şahin Güven, namaz kılınamayan dönemlerde bu hususları çalışmalı ve tedbirler almalıydı. Haydi namaz kılınabilinir dendiği zaman ortam hazır hale getirilmiş olmalıydı. Zaten uygun şartları olmayan camilere izin verilmez, insanlar huşu içinde namaz kılacakları camileri tercih ederlerdi.
Şehrimizin kıymetli Müftüsü Sayın Güven Hocamıza duyuruyoruz. Yeterli şartları taşımayan, sesi duyulmayan camileri uyarmak, gerekli tedbirleri almak için lütfen bir çalışma yapınız. İki haftadır cuma kıldığımız Alpaslan Camimizde namazımızdan emin değiliz.
