Hürriyet dün 18. sayfadan “Kayseri Davasını Kılıçdaroğlu kazandı” başlığı ile bir haber vermiş... Haberin üst başlığında ise,“Sucuk paralarını geri verdi” yazıyor...
Haberi görünce Büyükşehir cenahının söyleyecek birşeyinin olup olmadığını sordum. Basın Müşaviri Sami Dayangaç hukukçuların bir metin üzerinde çalıştığını ve gerekli bilgilendirmenin yapılacağını ifade etti.
Belediye’nin açıklaması elime ulaşmadan yazıyorum bu satırları...
Haberin başlığına bak! ”Kayseri Davasını Kılıçdaroğlu kazandı.” Başlığı okuyan ne anlar? Açılan tazminat davaları bir yana, ana davanın Kılıçdaroğlu’nun iddiası çerçevesinde sonuçlandığını anlamaz mı?..
Ana dava, yani yolsuzluk iddiası ile ilgili dava Türk hukuk tarihinde bir ilk olarak, ikinci kez reddedilmişti malum...
Bir kere öncelikle bunun altını çizmek lazım...
Kılıçdaroğlu’nun Aralık 2010’da bütçe görüşmeleri esnasında dile getirdiği “yolsuzluk iddiaları” Yargı tarafından ikinci kez reddedilerek; “yolsuzluk yok” denildi. Yani iddiaların asılsız olduğu 2. kez karara bağlandı...
Peki devam eden davalar ne? Bu satırları yazdığım dakikada Belediyenin hukukçu Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Beyhan ve Başkan Özhaseki’nin avukatı Mehmet Savruk’la telefonla kısa bir görüşme yaptım.
Her iki hukukçu da Hürriyet Gazetesi’nde yer alan haberdeki dava ile ilgili hukuki sürecin devam ettiğini belirterek mealen; “Belediye Başkanımızın, meclis üyelerimizin ve bazı bürokrat arkadaşlarımızın bu iddialar karşısında Kılıçdaroğlu, milletvekilleri Kulkuloğlu ve Atilla Kart ile Sözcü Gazetesi aleyhine çeşitli gerekçelerle açtığı 60 dava var. Bu davalarla ilgili süreç devam ediyor. Bu davalardan sadece üçünde Yargıtay süreci de dahil, nihai karar verildi. Bu üç nihai kararda da Kılıçdaroğlu, Kulkuloğlu ve Sözcü Gazetesi mahkum oldu... Diğer davalarla ilgili yargı süreci devam ediyor... Gazetede yer alan tazminat davası hakkında da Yargıtay’ın ilgili dairesinin farklı kararları var. Yine aynı şekilde Yargıtay Dava Daireleri Genel Kurulu’na Kılıçdaroğlu ve Kulkuloğlu’nun avukatları tarafından yapılan itirazların reddedildiği ve sürecin kesinleştiği davalarda, emsal içtihatlar var. Söz konusu haberle ilgili süreç de devam ediyor...”
Elbette taraflar açısından bakıldığında, söylenen sözlerden hareketle açılan tazminat ve hakaret davaları bir anlam taşır...
Bu davaların hiçbiri, nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, asıl davayı (iki kez karara bağlanmış iddiayı) gölgede bırakmamalıdır. Benim açımdan asl olan budur...
Yargı CHP Lideri’nin Türkiye’ye ilan ettiği yolsuzluk iddialarını, 18 milletvekilinin başvurusuyla 2. kez reddetmedi mi?.. Daha ne?..
Yargı bu kararıyla, Kılıçdaroğlu ve ekibine Yolsuzluk iddiaları asılsızdır. Siz bir haksız ithamda bulundunuz” demiştir.
Diğer davalar bu süreçte kullanılan ifadelerle ilgilidir. Bunları o taraf kazanır, bu taraf kazanır; bana göre çok önemli değil. Zira, bu, daha çok üslupla ilgili... Yargıtay’ın Yargının 2. kez “asılsız” diye hükme bağladığı iddialardaki reddedilen “yolsuzluk ithamını” suç saymaması mümkün mü?
Biri bana “Yolsuzluk yaptın” diyecek; hatta bu iddiası için yargıya başvuracak ve 10 aylık incelemeden sonra Yargıdan adeta 2.kez tokat yiyecek; sonra çıkıp o iddiaları dillendirirken kullandığı sözcük ve cümlelerden dolayı “masumiyet” iddiasında bulunacak; öyle mi? Buna kargalar bile güler...
Kılıçdaroğlu’nun avukatının kazandığını söylediği tazminat davası (ki Özhaseki’nin avukatı da sürecin devam ettiğini söylüyor) 200 bin liranın üzerine çıkan onlarca tazminat davasından sadece biri... Özhaseki ve arkadaşlarının açtığı 60 davanın devam ettiği söyleniyor.
Kimse ‘ana dava’ ile ilgili bir “algı” oluşturmaya kalkmasın. CHP cenahı her seçim yaklaşırken “pişirip pişirip” bu işi servis ediyor. Umduklarını bulamazlar, boşuna uğraşmasınlar.
00- Akkışla Kaymakamlığı’nın bazı yaşlıları Kayseri’ de misafir etmesi ve Vali’nin de bu toplantıya katılması takdir görmüş.
00-Bir kulüp başkanımız 15 milyonluk kaynak arayışını sürdürürken, diğeri de siyasete merak sarmış.
00-Kocasinan’ın yağmurlu havalarda da raylı taziye çadırının altında kaldırım çalışmalarını sürdürmesi şaşırtmış.
00-ERÜ, önümüzdeki hafta hayırseverlerle ilgili bir etkinlik düzenliyormuş.
00- ERÜ de vekil adaylığı na hevesli Prof. çokmuş.
00- Tarım İl Müdürlüğü Karpuzatan’ı sürekli gözetim altında tutuyormuş.
BU BİR MİLAD
Hemşerimiz Mehmet Bozdemir’in İçişleri Eski Bakanı Ordu Bağımsız Milletvekili İdris Naim Şahin’in kuracağı partiye “eş başkan” olacağını geçen hafta duyurmuş, hatta Bozdemir’in ağzından ilk açıklamayı da Kayserili hemşehrilerimizle paylaşmıştık. O tarihlerde partinin adının “Anayurt” olacağı söyleniyordu. Değiştirmişler. Önceki gün Mehmet (Abi) Bozdemir kısa adı MİLAD olan Millet ve Adalet Parti’sinin kuruluş dilekçesini verdi. Turhan Feyzioğlu, Ahmet Özsoy ve Mehmet Yazar’dan sonra Kayserili bir genel başkanımız daha oldu. MİLAD’cılar anladığım kadarı ile “Bu tarih bir milat’tır” diyerek yola çıkıyor. Bu seçimde işleri zor, sonrası içinde şimdiden hüküm vermek erken.
