SAMİ DAYANGAÇ


SAYFAMI BEĞEN

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Gelişmiş teknoloji, medeni toplumlar için büyük kolaylık, gelişmemiş toplumlar için de zaman zaman eziyettir. Facebook kullanıyorsunuz diyelim, hiç tanımadığınız biri arkadaşlık teklif eder. Kabul ederseniz yandınız. Hemen yok şunu beğen, şu guruba katıl başlar. Kimseyi kırmak incitmek istemeseniz, uyarılar yazsanız da sonuç değişmez.

Biri tutar Amerika’yı protesto edelim, bayrak zinciri kuralım diye sayfadan değil, mesajdan yazar. Amerika’yı, İphone’nla, Facebook’la protesto? Her ikisi de ABD’nin.

Çileniz daha bitmez. Biri bir dua bulur, yok bunu şu kadar kişiyle paylaşırsanız duanız tutar, paylaşmazsanız kötü olur yazar.

Zaten arkadaşlık önerisi alınca reklam amaçlı olduğunu zaten hemen anlarsınız. Yav ben seni, sayfanı neden beğeneyim?

Guruplara davet ve eklemeler canınızdan bezdirir. Sayfayı açınca bakarsınız ki alakasız resimler, yorumlar, inceleyince filanca guruba eklendiğinizi hayretle görürsünüz.

Cuma günler bazıları için adeta fırsat günüdür. Sabahın köründe başlarlar cuma kutlamalarına. Neymiş ağaç istemiş orman vermiş, dost istemiş seni vermiş. Yalana bakar mısınız? Samimiyetten uzak kutlamalar cuma ile de sınırlı değil. Bunun bir de kandil kutlamaları, babalar günü, anneler günü kutlamaları var. Samimi isen, içten kutlamak gönül almak istersen ya telefon eder, ya da ziyarete gidersin. Yalana ne gerek var. Kes yapıştır yolla. Adam cevap vermeyince de gönüllen.

Bütün bu samimiyetsiz gösterişli işler eğitim eksikliğimizden kaynaklanıyor. Yalandan atılan mesajların kime ne katkısı, faydası var? Telefon şirketlerine çarpılmaya katkı veriyoruz hepsi bu.

Telefon çevremizde gözlemlersek artık sadece konuşmak için kullanılan bir kullanım aracı değil. Herkesin elinde telefon. Yazdıkları kadar okusalar kültürlerine katkı sağlarlar. Toplu taşıma araçlarında seyahat ederken büyüklere yer vermemek için telefonlara sarılan gençler, keşke gidecekleri yere kadar internetten kitap, araştırma, haber vs. okusalar. Herkesin elinde telefon ama mesaj için.

Sosyal medyada insanlar artık görgülerini yansıtmaya başladılar. Ne demek istedik; yediklerini içtiklerini gezdiklerini, yiyeceklerini görgüsüzce paylaşan bir toplum olduk, ne acı...

Yiyen var, yiyemeyen var, hamilesi var, çocuklusu var. Ballandıra ballandıra resimler yemekler paylaşmanın paylaşana bir faydası katkısı yok.

Bu görgüsüzlüğe de el birliği ile dur demeliyiz. Gecenin bir vakti mantı paylaşmış diyelim. Bunun ne gibi bir faydası var?

Hep söylenir, klasik laftır eğitim şart, eğitim şart. Ne yazık ki görgünün okulu yok. Facebook’tan beğeni yapılmasını, guruplara katılmasını isteyen arkadaşlar, samimiyetsiz, yapmacık(yalandan) cuma ve kandil mesajları atanlar. Atmayın, guruplara eklemeyin, dua, resim paylaşmayın, paylaşım yapılmasını istemeyin. Kimsenin kulağı duymuyor. Lütfen samimiyet…