SAMİ DAYANGAÇ


RECEP MAMUR

GÖZLEM - Sami DAYANGAÇ


Kayserimizin saygın ve hayırsever iş insanlarındandı. Yaptığı hayır işlerini gizli saklı yapması, sık sık kendi aş evini ziyaret edip yemeklerin kalitelerini kontrol etmesi pek bilinmeyen özellikleriydi. İş yerlerinde çalışan yüzlerce insanın en iyi şartlarda çalışma ve yaşaması için onların her şeyleri ile ilgilenirdi. Hayır yaptığı, baktığı, yardım yaptığı yüzlerce aile gibi çalışanlarının da çok sevdikleri Recep Babalarıydı.

1994 yılında yapılan yerel seçimlerde, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanan Şükrü Karatepe, borçlar, alacaklar, yollar, kanallar vb. gibi birçok sorunun yanı sıra kucağında bir de Kayserispor futbol takımını bulmuştu. Hayatında hiç maça gitmeyen, aydın bir bilim insanı olan Şükrü Karatepe, doğru insanlarla doğru istişarelerde bulunarak bu konuyu da çözdü.

Benim de çok eski dostum, refikim(ırafığım) olan saygın bir isim, Hacı Bekir Kuzucu ile istişare etti. Eski bir futbolcu olan Hacı Bekir Kuzucu futbolu iyi bilirdi.

Şükrü Karatepe odada bulunanları dinliyor, seçici davranıyordu. Derken Hacı Bekir Kuzucu izin isteyip bir ağabeyini davet etmek istediğini söyledi, Sayın Karatepe olumlu cevap verince o abi geldi, Recep Mamur. O da futbol oynamış, yöneticilik yapmış, Kayseri’de futbola büyük hizmetleri geçmiş, sevilen sayılan bir spor adamıydı. Şükrü Karatepe bu ziyaretten çok mutlu oldu, Kayserispor'u güvenle emanet edeceği mutemet bir ekibi kurmuştu. İlerleyen günlerde Recep Mamur’a olan güvenini sık sık deklare etti.

Aynı yönetimde de bulunduğu Mehmet Özhaseki ile de frekansları çok tuttu. Zira her ikisinin de parayla işleri olmazdı. Şükür Bey'den sonra bayrağı teslim alan Sayın Özhaseki, yönetiminde ilk yazdığı isim hep Recep Mamur oldu. Onu çok güvenilir buluyordu, yemez, yedirmezdi.

Yasa ile belediye başkanlarının kulüplerde görev almaları yasaklanınca Mehmet Özhaseki tereddütsüz görevi Recep Mamur'a rica ederek, ısrar ederek kabul ettiriyor, o da başarılarla dolu başkanlık dönemine başlıyordu.

14 yıl Kayserispor Kulübü’ne başkanlık yapan Sayın Mamur, Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanma başarısıyla ayakta alkışlanan bir başkan oluyordu. Bir Anadolu takımı, asansör denen takım Avrupa kupalarına katılma başarısını gösteriyordu. Süper Kupa Finali’ni oynayan, şanssızca kaybeden bir takımın başkanı, tarihinin en parlak dönemine de imza atıyordu.

Çok bilinmesini istemese de, Recep Mamur hayır işlerine çok düşkün bir iş insanıdır. Sağlık ocağı, aş evi, cami, okul vs. yaptıran önde gelen hayırseverlerden birisiydi.

Firması ülke genelinde ilk 500’de yer alan, 180 ülkeye ihracat yapan, 2000’den fazla çalışanı olan, reklamı sevmeyen bir iş insanıydı Recep Mamur.

Oğullarıyla birlikte sadece işleri ile ilgilenen, hayır işleri deyince başını açıp koşan saygın bir isimdi Recep mamur.

Kayserispor ile birlikte İstanbul deplasmanına gitmiştik. Maç berabere bitince Recep Mamur kafileyi kaşı ile ünlü zamanında İstanbul'un en ünlü en pahalı restoranına götürmüş ve cebinden ödemişti. Yemek uzayınca, bazı futbolcular İstanbul'da aileleri olduğu için ayrılmışlar, yaklaşık 13 kişi kalmıştık. Gençler ağır yiyince uçağı kaçırdık. Otele dönüp sabah uçağı ile dönecektik. Recep Mamur “Aynı otele dönmeyelim, uçağı kaçırdılar diye takımın adı çıkmasın” deyip daha pahalı otele götürüp yine cebinden ödemişti. Bunlar bizim yaşadıklarımız.

Neden Recep Mamur yazdık? Recep Mamur başarılı bir iş adamı ve medya patronuydu. Biz de gazetesinde haftada 6 gün daveti üzerine yazı yazıyorduk. Ama biz profesyonel gazeteci değiliz. Karşılıklı bir menfaat, bir beklenti, çıkar ilişkimiz de yoktu. Sadece onunla ilgili, kendisi bilinmesini istemese de bazı hususları kaleme almak istedik.

Recep Mamur dürüstlük abidesi, saygın, itibarlı, hayırsever bir iş insanı, ailesine bağlı bir reisti. O adam gibi adamdı. Recep baba bir süredir sağlık sorunları yaşıyordu. Pek çok seveni bizzat ziyaret ederek, telefonla görüşerek ilgi ve sevgilerini gösteriyordu. Biz de başta kendi yakınlarımız olmak üzere Recep Mamur gibi değerlerin sağlığına kavuşmaları için dualarımızı esirgemedik ama her şeyin iyisini Rabbimiz bilir. Allah hayır yaptığı ailelerin duaları, çalışanlarının duaları hürmetine Recep Abimizi cennetine koysun, mekânı cennet olsun.

 

Mış… Muş…

---Şehir Hastanesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhami Çelik “Hastane yönetimi ile ilgili hiçbir olumsuzluk yok, Hastane idari olarak İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı. Aramızda bir sıkıntı yok” demiş.

---İmam Hatipler konuşulurken neden özel İmam Hatip Okullarının açılmadığı, zengin ailelerin çocuklarından kimsenin imamlık yapmadığı merak ediliyormuş.