ASIM CENGİZ GÜR


RAMAZAN ve FARKINDALIK-1


Yüce Rabbimiz´e sonsuz hamd ve senalar olsun, Ramazan-ı şerifin 8.gününe ulaştık. Rabbimiz ramazan ile oruç ile ihya olarak bayrama erişmemizi de nasib ve müyesser eylesin.

Ramazan ayı ile ilgili olarak Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlar ki:

"Daha önceki ümmetlere verilmemiş olan beş ilahi lütuf ümmetime bahşedildi.

Birincisi : Allah nezdinde oruçlunun ağız kokusu, misk kokusundan daha güzeldir.?

Yüce Allah oruçluyu seviyor. Oruçlunun ağzı kuru olduğu için, boş olduğu için, bir şey yemediği için; oradaki bakterilerin faaliyetinden, maddelerin çözümlenmesinden, dişlerin arasındaki bulaşıklar, çıkamayan kalıntıların bozulmasından, ağızda bir koku, acılaşma oluyor. İnsan yaklaşsa, koku nahoş. Öyle ama, bize göre tatsız bir koku ama, "Allah´ın indinde oruçlunun ağız kokusu, misk kokusundan daha hoştur, daha güzeldir" buyuruyor Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v). Yani Cenab-ı Hak onu güzel kabul ediyor ve güzel olarak değerlendiriyor. Oruçlu kulunun ağzının o çirkin kokusunu seviyor. O oruçtan dolayı olmuş bur durum olduğu için, Cenâb-ı Hakk´ın indinde o koku misk kokusundan daha kıymetli bir koku oluyor.

Bu güzel bir pâye, güzel bir özellik ve bizim ümmetimize Yüce Allah´ın verdiğini, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bildiriyor.

İkincisi : "Bu ayda oruç tutan ümmet-i Muhammed´in abidlerine, oruçlularına denizdeki balıklar tevbe ve istiğfar ederler."

Denizdeki balıklar bizden herhangi bir şeyle faydalanamadıkları halde, biz onları beslemediğimiz, bakımlarını yapmadığımız halde, oruçlular için "Affet yâ Rabbi bu oruçluları!" diye dua eder. Ne muhteşem bir ihsandır, mahlukat  Ümmet-i Muhammed´e dua ediyor.

Üçüncüsü : "Aziz ve Celil Cenab-ı Hak Hazretleri, her gün cenneti süsler. ?Muhtemeldir ki, salih kullarım, belki dünya meşakkatleri üzerlerinden alınır da, belki sana gelirler de ey cennetim!´ diye, Allah´ın emriyle cennet oruçlular için süslenir.? Cenâb-ı Hak, belki salih kullarım gelirler diye cennetini süsler.

Bu geçici dünya hayatında verilen ömrü tüketenlerden Ramazan içinde vefat edenler de olur, Ramazan´dan sonrakiler de olur. Bu kullar arasındaki salih kullar için süslendiği, Allah tarafından tezyin edildiği; özel ikramlarla, Ramazana mahsus güzelliklerle güzelleştirildiği belirtiliyor, Efendimiz (s.a.v.)´in hadis-i şeriflerinde.

Dördüncüsü : "Şeytanların reisleri, azılıları, azgınları, şiddetlileri zincirlere vurulur Ramazanda. Başka aylarda yapabildikleri şeytanlıkları, insanlara musallat olup da yaptıkları ayartmaları, kandırmaları bu ayda yapamazlar.?

Şeytan´ın şerrine set çekildiği için artık daha kolay ibadet yapmak imkanı oluşur. Bu da ümmet-i Muhammed´e verilmiş bir lütuftur.

Ve beşincisi de : ?Ramazanın son gecesinde, oruçlular mağfiret olunur."

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) böyle buyurunca, sahabe-i kiram efendileriz dediler ki :

"Ey Allah´ın Elçisi! Bu son gece Kadir gecesi mi ki mağfiret olunuyor kullar?"

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) :

"Hayır! Kadir gecesi değil ama, bir işçi bir işte çalıştığı zaman, ecrini işini bitirdiği zaman alır. Ramazanın da son günü, artık oruç bitti, ertesi gün bayram namazı kılınacak; ibadet edenlere sanki para kazanmak için çalışan işçiler gibi, ücretliler gibi; nasıl onlar iş bittiği zaman paralarını alırlarsa, onun gibi oruçlu da ramazanın sonunda bağışlanır? buyurmuşlar.

Oruç bir kalkandır. Oruçlu insanı, günahlara doğru gitmek istese bile oruç engeller. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

"Sizden biriniz oruçlu olduğu zaman küfürlü, ağır, kırıcı, çirkin söz söylemesin. Oruçluyken kendisine hâkim olsun. Hatta birisi ona sövüp, hakaret edip, ağır sözler söylemeye kalksa bile veyahut onunla itişmeye, çekişmeye kalksa bile, ´Ben oruçlu bir kimseyim, oruç tutuyorum, sana uymam, sana karşılık vermem!´ desin uymasın ona..." diye, tavsiyede bulunmuşlardır.

Oruç tutmanın adabı, usulü vardır; bunlara uymak gerekiyor. Bunlara uyulmadığı taktirde oruç borcundan kurtulunmuş olsa da gerekli sevabı kazanamayabilir. Oruç sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret değildir. Oruç tutan insan yalan söylemeyecek! Oruç tutan insan harama bakmayacak! Oruç tutan insan günah şeyleri dinlemeyecek! Oruç tutan insan günahlı yerlere varmayacak! Oruç tutan insan günaha elini uzatmayacak, gıybet etmeyecek, dedikodu yapmayacak! Bütün organlarına oruç tutturacak.

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) oruç için sahur yapmayı da tavsiye ediyor. Birazcık su içerek, bir hurma yiyerek bile olsa sahura kalkmak lâzım; sünnettir. Sahura kalkmak, sahur yemeği yemek berekettir. Onun için;

"Akşamdan bir şeyler atıştırıyorum, sahura kalkmayacağım!" dememek lazım, az da olsa birşeyler yemek ve içmek gerekir. Hatta hazır sahura kalkmış iken tevbe istiğfar etmek, Kur´an okumak, teheccüd ve kaza namazları kılmak için çok uygun bir davranış olur.

Ramazan-ı şerifte hayır ve hasenatı bolca yapmak, fakirlere sadaka ve zekatlar vermek, diğer zamanlardan daha çok ecirler, mükafatlar almamıza vesile olur.

Yüce Rabbimiz, Ramazanı güzel geçirmeyi; sıhhat, afiyetle, huzur ve saadetle nice yıllar güzel Ramazanlara ulaşmayı, Allah nezdinde kabule şayan ibadetler yapmayı, hem dünyamıza hem ahiretimize kazançlar elde edebilmeyi nasib ve müyesser eylesin.

 


24 HAZIRAN 2015 HABER paylaşan: kaytv