VELİ ALTINKAYA


RABBİM AKLIMIZA SAHİP OLSUN

Gündem - Veli Altınkaya


FETÖ, özellikle son bir yıldır hemen herkesin öncelikle duyum ve bilgilerine göre konuştuğu konulardan biri...

Zira, hemen hepimizin çevresinde bu Örgüt´le ilişki veya iltisakı nedeniyle gözaltına alınmış, tutuklanmış, ihraç edilmiş ya da açığa alınmış isimler var.

Kimi yakınımız, kimi tanıdığımız isimler.

Ve yine hemen hepimiz; daha doğrusu kahır ekseriyetimiz, ihraç, açığa alma, gözaltı ve tutuklamalarla ilgili olarak genellikle;??Filan, filan bu yapı ile irtibatlıydı; hakkında yapılanlar normal. Ama, falanın da mı ilişkisi varmış??  türünden çok cümle kurmuşuzdur...

Geçenlerde hükümet yetkilileri açıkladı, kabaca şuana kadar, FETÖ´den hakkında adli işlem yapılanların sayısı 115 bin, tutuklananların sayısı ise 50 bin civarında. Kayseri´de tutuklu sayısı bini geçti. Bir o kadar isim de tutuksuz yargılanıyor. İki bin kadar kişi de ya açığa alınmış, ya da ihraç edilmiş...

Bu rakamlar sürekli değişiyor.

Haklarında FETÖ´den şu veya bu şekilde işlem yapılanlar arasında şüphesiz masum olanlarda vardır. Yani mağdurlar... Devlet son bir yılda 35 bin kişiyi görevine iade etmiş. Bu aslında devletin konuya bir yandan şüpheli bakmakla birlikte, diğer yandan da iyi niyetli davranışının bir göstergesi.

OHAL komisyonu çalışmalarına başladı; mağdur, mazlum olduğuna inananlar başvuru yapacak ve eminim ki hak yerini bulacaktır.

Bu arada elbette, halk deyimiyle ?göle su gelene kadar kurbağanın gözü patlıyor´ yorumunu yapabilirsiniz. Bu insanların hayatında zaman zaman karşılaştıkları bir imtihandır.

Bu girişi niye yaptım?

Bu yazıyı niye yazdım?

Dünkü yerel gazetelerde İHA´nın geçtiği bir haber vardı; oradaki bir cümle canımı acıttı; onun için bu satırları yazıyorum.

FETÖ´den tutuklu olan ve ?etkin pişmanlık´tan yararlanmak istediğini belirten İ.S.Y. isimli şahıs mahkeme heyetine diyor ki:

?Cezaevlerindekiler cemaat aleyhine dilekçe yazarsam, cennetimi, ahiretimi kaybedeceğimi söyleyerek baskı uyguluyorlar...?

Bağışlayın, aklım almıyor; ya benim aklı melekelerimde sıkıntı var; ya da hala ABD´nin kucağında oturan o alçağı bir cemaat lideri zannedenlerin...

Haklarında FETÖ?nedeniyle şu veya bu şekilde işlem yapılanlar suçsuzluklarına inanabilirler; devletin kendilerine haksızlık ettiğini düşünebilirler; geçmişte bu Yapı içerisinde sürdürdükleri faaliyetlerinde iyi niyetli olduklarını söyleyebilirler....

Cumhurbaşkanı başta, filan kamu görevlisine, gazeteciye, şuna buna tepki, hatta öfke duyabilirler.

Ama Allah aşkına bu insanlar, 15 Temmuz´u ve bunca olanı göre göre hala Fetullah Gülen denen adamın bir cemaat lideri olduğuna mı inanıyorlar?

Bunun böyle olduğuna inanların kesinlikle aklından; hatta yukarıdaki cümleyi kullananların imanından şüphe ederim.

Çıkıp savcıya, hakime; ?Beyefendi ben suçsuzum; dün devletin yasal kabul ettiği derneğe, vakfa, üniversiteye, şuna-buna yardım ettim. Ama, bunların ajan, hain, vatansız, alçak, namussuz, imansız, şerefsiz olabileceklerini düşünememiştim. Bunu 15 Temmuz ve sonrasında yaşananlarda gördüm. Affımı istiyorum? diyemiyorsanız; gerçekten akli melekelerinizin yerinde olup olmadığını sorgulamanız gerek.

Eğer içerde veya dışarda hiç fark etmez (mağduriyet olayı başka) olup da hala Gülenist Yapı´nın eskiden olduğu gibi bir cemaat, hizmet hareketi vs olduğuna inanıyorsanız, gerçekten yürekten inanıyorsanız eminim ki önce bir psikoloğa, sonrada sosyoloğa ve din adamına gitmeniz gerek.

Adam bildiğini söyleyeceği için ?cennetinden, ahiretinden olacakmış...?

Bizim dinimiz, bizim kitabımız ?doğruyu hakkı söyleyin´ demiyor mu? Bizim inancımıza göre, ?yalanla iman, aynı bedende´ nasıl durur?

Türkiye´yi batının (ABD, İsrail ve bazı AB ülkeleri) uşağı yapmak için ihanet eden, masum vatandaşa silah sıkan, sıktıranlara hala nasıl birer ?şakirt gibi´ görürsünüz.

Lütfen böyle düşünenler önce güzel bir abdest alsın, sonra başını iki eli arasına alıp sağlıklı bir şekilde düşünsün.

2008´de AK?Parti´ye açılan kapatma davasından başlayarak, 2010´daki anayasa değişikliği sonrasında oluşan HSYK, 7 Şubat MİT?Müsteşarı hadisesi, sonrasında vuku bulan Gezi olayları, MİT?tırları hadisesi, 17-25 Aralık´ta yaşananlar ve nihayet 15 Temmuz  ve sonrasında olanlar... Bütün bunları sağlıklı bir şekilde düşünüp de ?şer güçlerin´ Gülen denen alçak üzerinden,?Türkiye´ye diz çöktürmek istediğini göremiyorsanız, aslında siz aklı melekelerinizin yerinde olmadığı gerekçesi ile mahkemeye başvurup ?hukuken sorumsuzluk´ talebinde bulunmalısınız. Bilmem anlatabildim mi?

 

KABİNE REVİZYONU

Uzun süredir dillendirilen kabine revizyonu nihayet dün gerçekleşti. Aslında geç bile kalmış bir değişiklik oldu bu... Bu tür operasyonları dillendirdiğiniz anda yapmanız lazım. Başbakan referandumdan hemen sonra konuyu dillendirdi ama aradan epeyce bir zaman gerçekleşince nihayet bu değişiklik yapıldı. Kayseri açısından baktığımızda bir sürpriz yok. Bakan Özhaseki işini  en başarılı şekilde götüren isimlerin başındaydı. Şahsen benim açımdan Bakan Bey´in görevinde kalması sürpriz olmadı. Ama, inanıyorum ki Özhaseki´nin koltuğunu koruması Kayseri´de bir çok ismin karnını ağrıtmıştır. O çevreler 16 Nisan´dan sonra Özhaseki´nin gideceğini dillendiriyordu. Cumhurbaşkanının son ziyaretleri dedikoduları kısmen durdurmuştu. Şimdi o cenah tümden yas tutuyordur. Yasları yakın bir tarihte ağıda da dönüşebilir.

 

Mış? Miş? Muş?

00-ByLock operasyonları bir süre daha devam edecekmiş.

00-Başsavcıvekilleri, yeni Başsavcıya FETÖ?davaları başta, kritik dosyalarla ilgili sözlü-yazılı rapor hazırlıyormuş.

00-Yarın başlayacak adli tatil dönüşü Kayseri Adliyesi hareketlenecek gibiymiş.

00-FETÖ avcılığı ve aracılığından rant elde etmeye çalışanlar ve ortakları yaptıklarının yanına kar kalacağını sanıyormuş.

00-CHP?yürüyüşüne saldırıyı düzenlemeyi planlayan alçaklardan 9´u tutuklanmış.

00-Şeker Fabrikası çiftçiye yardım olsun diye mısır, arpa ve buğday da alıyormuş.

00-TBMM?Başkanı ?Kahraman´ın Kayseri ziyaretinde iç tüzük değişikliği ve Kılıçdaroğlu´nun eleştirilerine ne diyeceği merak ediliyormuş.