VELİ ALTINKAYA


POKÜSÇÜ ALİ

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA


‘Poküsçü’ deyince aklınıza ne geliyor? Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde böyle bir kelime yok. Düz mantıkla, hepimizde ‘poküsçü’nün boks yapan, boksçu anlamına geldiği kanaati oluşmaz mı?

Sanırım öyle...

‘Poküsçü Ali’ bizim ilkokulun müdürüydü. Ali Uzunlu... Köylümüz de Ali Hoca... Sarız Yalak İlkokulu’na başladığımız 60’lı yıllarda okul müdürlüğü yapıyordu. Bizden öncekiler de, hatta köydeki büyüklerimiz de Ali Hoca’ya ‘Poküsçü Ali’ derlerdi...

‘Uzunlu’ soyadını taşıyan aile fertleri o yıllarda genellikle CHP’li olarak bilinirdi. Nüfusu 4 binleri bulmasına rağmen Yalak (Yeşilkent) henüz belediye olmamıştı. 1973’de belediye oldu ve ilk belediye başkanı da 9 Aralık 1973’de seçilen Rahmetli Hasan Amca’ydı. ‘Şaraplı’ lakaplı Hasan Amca (Özer) zeki, çalışkan, kendi tabiriyle ‘feleğin çemberinden geçmiş’ güzel bir insandı. Allah rahmet eylesin; Hasan Amca ile daha sonra akraba da olduk. Merhum, abimin kayınpederi olur.

‘Köy yerinde’ muhtarlık veya belediye seçimleri hep sıkıntılı geçer. Bizim ilkokulu okuduğumuz yıllarda belediye değil, muhtarlık seçimleri vardı. Genellikle iki aday çıkardı. Biri daha çok ‘Uzunlular’ dediğimiz ‘Poküsçü Ali’ Hoca’nın sülalesinden veya onların diğer kabilelerle (Ziyadlar, Çöttüler gibi) oluşturduğu ittifakların CHP destekli adayı, diğeri ise Hössüyün Çavuşlar, Omarkaali, Süloler gibi ailelerin desteklediği AP’nin adayı idi.

Yalaklı (Yeşilkentli) gençler bilmez, yeri gelmişken kayda geçsin diye ilk belediye başkanımız Hasan Amca ile ilgili bir anekdot anlatıp tekrar ‘Poküsçü Ali’ye  döneyim.

Dedim ya, ilk belediyenin kuruluşu 1973... Köy ikiye bölünmüş bir taraf CHP, diğer taraf AP destekli aday çıkartıyor. Hasan Amca da belli ki bazı ailelerle kulis yapmış kazanacağına inanıyor; ama neredeyse ortada parti kalmamış. Zira iki büyük parti var, biri CHP, diğeri AP, bu iki partiyi de diğer adaylar ve kabileler adeta ‘parsellemiş’ . Merhum bir ara ‘Kazaya’, yani ilçeye (Sarız’a) gitmiş. Bakmış bir parti tabelası. Üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi yazıyor. Diğer iki aday CHP ve AP’den olacağı için, ‘Ben de bu partiden aday olayım’ demiş.

Hasan Amca seçimleri kazandı ve Yalak’ın ilk belediye başkanı oldu. MHP’nin de Türkiye’deki ilk belediye başkanıydı. Rahmetli Türkeş, bu cihetle kendisini çok sever ve ilgilenirdi. Bir not daha aktarıp bu faslı kapatalım.

1970’li yılların sonu ile 1980’li yılların başında Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı, daha sonra kurulan Kayseri ve Ankara Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin başkanlığını yapan, MHP’nin 1994 büyükşehir belediye başkan adayı ve 1995 1. sıra milletvekili adayı merhum Durdu Özer, Hasan Amca’nın büyük oğluydu...

Allah cümle geçmişlerimize rahmet eylesin.

‘Poküsçü Ali’ Hoca’yı yazmak için oturduğum bilgisayarın başında nasipmiş Hasan Amca merhumu da anmış olduk.

Niye işi siyasete getirdim. Çocukluk işte, evlerde seçim öncesi ‘kim kime oy verir?’ diye 99’luk tespihler çekilirdi. Biz de aynı odada olduğumuz için, ister istemez çekilen tespihlerde köydeki kimin bize siyaseten yakın, kimin uzak olduğunu konuşmalardan anlıyorduk.

Okula başlamadan önce ‘Poküsçü Ali’nin müdür olduğunu ve ‘Uzunlular’a mensupluğunu biliyorduk... Tabi çocukluk refleksi ile lakabındaki ‘Pöküsçü’den de mülhem, merhum hocamızla ilgili olumsuz bir algıya sahiptik...

‘Poküsçü Ali’ yaramazlık yapan çocukların ‘duluğuna duluğu’na ‘şaplak’ vururdu... Yüzümüze tokat atardı yani...

Durup dururken yapmazdı bunu Hocam... Ziya Paşa’nın dediği gibi ‘Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir’ dönemiydi o tarihler.

Bugün mümkün mü? Bir öğretmen öğrencinin ‘duluğuna duluğuna poküs vuracak’ öyle mi? Vallahi divanı harpte asarlar. Buna da bizim gazeteciler vesile olur.

Ben de merhum Ali Uzunlu Hocamın epeyce dayağını yedim. Dayağı yedikten sonra dedeme, babama, anama şikayet de edemezdim. Edersem, ‘Mutlaka yine ne yaramazlık yaptın da Ali Hoca dövdü? ’ derlerdi. Bir dayak da evde yeme ihtimali vardı zira.

Allah rahmet eylesin güzel bir insandı, iyi bir eğitimciydi ‘Poküsçü Ali’ Hocam... Diğer hocalarımız da öyle. Korkardık, ama tüm hocalarımıza saygı duyardık. Onlar gibi olmak ister, örnek alırdık hepsini.

Ölmezsem, köye ilk gittiğimde mezun olduğum okulun fotoğraflarını çekecek ve yayınlayacağım. O güzelim binanın halini görünce eminim yürekleriniz sızlar. Keşke o 80 yıllık bina belediyeye geçse de kırılmış camları takılıp, boya- cilası yapılıp bir başka amaçla kullanılsa...

Tüm öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum.

 

MIŞ…MİŞ…MUŞ…

00- CHP, 7 vekilin gözetiminde Melikgazi delegelerini seçmiş.

00- AK Parti’de il başkanlığı hesabı yapanların hevesi kursağında kalmış.

00- MHP, yeni yılın ilk aylarında kongre sürecini başlatacakmış.

00- Büyük Bürüngüz’de bulunan ülkemizin en büyük yeraltı şehrini gezen Başkan Büyükkılıç, seyahat acentaları yöneticileri ile toplantı yapmış.

00- Karete Federasyonu yöneticilerinin ziyaret ettiği Özhaseki’nin ‘siyah kuşak’ takması esprilere neden olmuş.

00-Behsat Önder’in Kozaklı’ da açtığı Bizz  Resort Otel yoğun ilgi görüyormuş.

00- Aralık ayının 2. yarısında partisini kuracak olan Ahmet Davutoğlu’nun Kayseri’de temasta olduğu isimler merak ediliyormuş.

 

 

KULİS BULVARI

CHP’Lİ SALICI’YA ALKIŞ

Melikgazi’nin ‘olaylı’ delege seçimlerinin iptalinden sonra CHP ’nin Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı alkışlanacak bir organizasyona imza attı. Partinin gelmiş-geçmiş tüm il başkanlarını Ankara’ya çağırmış. Sümer Erol, Mehmet Sağıroğlu, Sezer Erdem, Zeki Orhan, İmdat Şimşek, Mustafa Aslan, Enver Özdemir, Ayhan Gülsoy, Ertuğrul Gönenç, Sadık Atilla, Mustafa Ayan, Feyzullah Keskin Ankara’ya giden eski il başkanları. Tam 12 eski il başkanı. Tabii mevcut il başkanı ile Melikgazi İlçe Başkanı ve Kocasinan eski İlçe Başkanı Seyit Bektaş da Salıcı ile görüşenler arasında. Eski il başkanı olarak Ankara’ya gidemeyen Kemal Nakipoğlu ile de telefonla görüşmüş Oğuz Kaan Salıcı. Salıcı’yı tebrik ediyorum. Bunu çok az parti yapabilir. Demokrasilerde muhalefetin güçlü olması lazım. Dilerim Salıcı, il başkanlarının söylediklerini iyi not alıp, gereğini de yapsın.