VELİ ALTINKAYA


ÖZHASEKİ: MÜRİD, ŞAKİRD VEYA MÜNTESİP DEĞİLİM


AK Parti Genel?Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki hafta sonu parti il binasında bir basın toplantısı yaptı. Özhaseki basın toplantısında terörle mücadele, yeni anayasa çalışmaları, dokunulmazlıklar, yerel yönetimler reformu ve belediyelerde çalışan taşeron işçilerle ilgili uzun uzun değerlendirmeler yaptı.
Başkan basın toplantısını bitirdikten sonra, ?Arkadaşlar sorunuz var mı??dedi. CHP´li vekillerin?Boydak kardeşleri ziyareti sonrasında yayınladıkları raporda kendisine yönelik iddiaları sorduk. Açık yüreklilikle cevap verdi. Özhaseki, bakın mealen bu konuyla ilgili olarak ne söyledi:
"...Belediye başkanlığı yaptığım süre içerisinde prensibim, hayırlara kapıları açıp, şerlere kapıları kapatmak oldu. Hayır olarak gördüğümüz ve toplumda genel kabul gören ne varsa sonuna kadar kapım açık diye de ilan ettim. Fakir fukaraya hizmet veren, fedakarlık edip dernek, cemiyet kurmuş kim varsa Büyükşehir Belediyesi´ne geldiğinde benden olumlu cevap almıştır. Bunun içerisinde İslami vakıf ve oluşumlar olduğu gibi, milli duyguları ön planda olan arkadaşlarımız ve hatta Alevi-Bektaşi dernekleri de dahil. Bunu severek ve isteyerek de yaptım. Kastedilen grup geldiğinde aynı şekilde yardımcı oldum. Ama altını çizerek söyleyeyim, bu grubun ne müridiyim, ne şakirdiyim, ne onların müntesibiyim. Bunu herkes bilir, benim fikirlerimi, hayata bakışımı Kayseri´de bilmeyen çok az insan vardır. ikincisi, bu gruba bir metrekare arsa vermiş bir Allah´ın kulu da değilim. Aksini söyleyen varsa çıksın. Ancak, bir arsa getirip de biz buraya yurt yapacağız demişlerse, herkese olduğu gibi onlara da yardımcı olup hayrın önünü açmışımdır.
...O zamana kadar (17-25 Aralık´a) bu gruba herkes gibi samimi, vicdani, yardım eden bu sıcak bakışım 17 Aralık´tan sonra değişmiştir. Bunu, onların ileri gelenlerini Belediye´ye davet edip söylediğimin de yüzlerce şahidi vardır. Hacı Bey´i (Boydak) iki kere Belediye´ye davet edip kendisine de ifade ettiğimin şahitleri vardır. Bunu kendisi de inkar etmeyecektir. Özetle orada söylediğim şuydu: ´Ben, talebe hizmetlerine yardımcı olurum, yurtdışındaki okullara şimdiye kadar yardımcı oldum, fakir fukara hizmetlerine yardımcı olurum, olayın bu cephesinden baktığınız zaman her türlü müspet yardıma zaten gönüllü olarak hazırım. Fakat, grup olarak şu tarihten sonra yapılan şu işlerin manasını siz biliyorsanız bana da izah edin. Nedir onlar, İslami olarak faaliyet içinde bulunduğunu ve milli olarak tüm bunları dünya çapında yaptığını söyleyen insanlar, niye bir hükümeti devirme operasyonu içinde oluyorlar. 17-25 Aralık´ı herkes biliyor ki, bu hükümeti devirme operasyonudur.
Şu anki dileğim o grubun, Türkiye dışında Türkiye aleyhinde çalışan örgüt olmaktan bir an önce vazgeçmesi...
Bu grup neden bir sürü insanı dinler. Ahmet Efendi´yi, Mehmet Efendi´yi dinlese anlarım, fakat Genelkurmay Başkanı´nı, Cumhurbaşkanı´nı, Başbakanı, Milli Savunma Bakanı´nı, arkasından stratejik gördüğümüz bakanlıkları niye dinler, hangi İslami cemaat bunları yapar size göre? Bir başka soru TIR´ların yolları niye çevrilir ki? Oraya her ne gidiyorsa onlar bizim kardeşlerimiz, orayı Türkiye Cumhuriyeti ayakta tutmak istiyor, altımızda da bir koridor oluşması için her şeyi yapıyoruz? Bu durumda Türkiye Cumhuriyeti´nin yanında yer almak gerekirken, tam tersi düşmanların yanında yer almak ne demek? Sonra IŞİD´e yardım ediyor diye Türkiye´yi şikayet etmek ne yapmak ki? Sonra da Türkiye´nin dışında Türkiye´nin aleyhinde çalışmak ve bunda ısrar etmek niye ki?
Bunları o grubun temsilcilerine de, Hacı Bey´in yüzüne de teker teker söylemiş insanım. Allah akıl fikir, izan, insaf versin, diyebileceğim tek şey bu. Bu arkadaşlara da samimi olarak tavsiyem, ne olur bu kararı verenleri uyarın, kendi kendinize de özeleştiri halkasına girin, sizin cemaate yapacağınız en büyük fayda bu olur. Fakat o ciheti tercih etmiyorlarsa ve ısrar ediyorlarsa ve o ısrar etmelerinin neticesinde de bir takım sıkıntılar çıkıyorsa, ona da Allah iyilik versin demekten başka yapacağımız bir şey yok. Suçlamalarda Abdullah Bey´in, İsmail Bey´in (Tamer), benim, Taner Yıldız Bey´in ismi geçiyor. Şu andaki dileğim o grubun, Türkiye dışında Türkiye aleyhinde çalışan örgüt olmaktan bir an önce vazgeçmesi.
Türkiye´deki arkadaşlarımızın bir an önce onları sorgulaması, sonra da tabi ki içeri düşmüş arkadaşımız var; Memduh Bey ve Hacı Bey´i de Cenab-ı Allah bir an önce kurtarsın..."
Biliyorum, bu açıklamalar bile, cumartesi tarife çalıştığım DÜM taifesinin fitne üretme çabasını kesmeyecek. Onlar yargı ve adli kolluğun Kayseri merkezli yürüttüğü ?Paralel?yapı´ operasyonlarının merkezine sürekli Özhaseki´yi oturtacaklar.
Onların derdi başka...
Onlar, 21 yıllık belediye başkanlığı döneminde, Özhaseki´den umduklarını bulamamış olmanın acısıyla öç alma peşindeler...
Bu DÜM´cüler Özhaseki ile ilgili olarak milletvekili adaylığı, listedeki sıralaması, MKYK?ve MYK üyeliği ve yeni Kabine oluşumuna dair sürekli fitne ürettiler.
Şimdilerde de, ?Acaba Özhaseki´yi Paralelle irtibatlandırabilir miyiz?? çabasındalar...
Özhaseki´nin, dün cemaat zannettiğimiz, ancak iki yıldır ?ihanet şebekesi? olduğunu gördüğümüz Yapı ile, hiçbir ?gönül bağı?nın ?ihvan? ilişkisinin olmadığını bu konularla ilgilenen herkes bilir.
Ticaret ve siyasette Özhaseki´den yıllardır umduğunu bulamayan veya iltifat göremeyenlerin, fitne çıkartma ve fesat üretme çabaları hiçbir zaman muvaffak olamayacak. Onların DÜM´cülüğü yanlarına kar kalacak.

 


3 MART 2016 KAYTV HABER paylaşan: kaytv