Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bin 500’e yakın sanayicimiz salgın döneminde yeni pazarlar bularak üretimini sürdürmeye çalışırken, onlara hizmete memur olan bölge yönetimine dair spekülasyonların ardı arkası kesilmiyor.
Aslında Kayseri, 2,57 milyar dolar olan ihracatı nasıl 5 milyar dolar yaparız? Kayseri’de daha stratejik, daha teknolojik ‘yükte hafif, pahada ağır’ ürünleri nasıl üretiriz sorusuna cevap aramalıdır. Ve tüm ürettiklerimizi en az maliyetle limana, alıcıya nasıl ulaştırırız sorusunun cevabını sorgulamalıyız...
Bugün için 3 OSB ve Serbest Bölge’de 70 bin civarında olan istihdamı nasıl 100 bine ulaştırırız diye düşünmeliyiz.
Ama OSB yönetiminin iki yılını geride bıraktığımız süreçte bunlardan ziyade, mevcut yönetim odaklı tartışma, suçlama ve karşı cevabı konuştuk hep.
OSB’de işten çıkartılan 4 eski çalışanın şikâyeti üzerine Bakanlık’tan gelen müfettişler yaklaşık 9 ayı bulan inceleme sonrasında 400 küsür sayfalık bir rapor hazırladı. Bu raporun Cumhuriyet Savcılığı’na intikali ile konu yargıya da taşındı. Savcılık o müfettiş raporunu bir üst yazı ile Sayıştay’a gönderdi ve görüş istedi. Sayıştay’dan da bir rapor geldi...
Duyumlarıma göre soruşturma savcısı iki raporda yer alan iddialar ve tarafların ifadeleri üzerindeki çalışmasını son aşamaya getirmiş. Savcılık öncelikle iddiaların hangisinin ceza hukuku açısından ‘suç’ olduğuna bakacak. Muhaliflerin ‘şüpheli’ görüp dillendirdiği bir faturalı ödeme Savcılık açısından ‘suç’ olmayabilir. Savcı böyle bir konu için, ‘Bu beni ilgilendirmez, bu OSB Genel Kurulu’nun meselesi’ derse şaşırmayın.
Özetle önümüzdeki birkaç ayda OSB ile ilgili suç duyurusu hakkında Savcılık kararını verecek. Savcılığın tüm dosya ile ilgili topyekün bir ‘Kovuşturmaya yer olmadığı’ kararını beklemiyorum. Belki bazı mali konularda savcılık ‘topa’ girmeyebilir. Ama yapı kullanma izin belgeleri, resmi evrak düzenlemesi ve yetki kullanımı gibi konularda Savcılığın ceza hukuku açısından iddianame hazırlayacağını sanıyorum.
Malum OSB geçtiğimiz mayısta salgın nedeniyle olağan mali kongresini yapamadı. İki yılın mali kongresi bu mayısa kaldı. Kongreye kadar savcı soruşturmasını tamamlar.
Bu arada OSB eski Başkanı Ahmet Hasyüncü’nün de mevcut Başkan Tahir Nursaçan hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na bir suç duyurusunda bulunduğunu öğrendim. Hasyüncü’ye sordum; “Doğru suç duyurusunda bulundum. Tahir Nursaçan ilk seçildiği tarihten itibaren beni suçlayıp duruyor. Oysa biz görevi devretmeden önce 10 yıllık teftişten geçtik. Yetmedi, Nursaçan’ın suçlamaları üzerine bizzat ben dilekçe vererek müfettiş istedim. Her iki incelemede de bir suç unsuru bulunmadı” dedi...
Savcılık, Hasyüncü’nün suç duyurusu ve müfettiş raporları ile ilgili soruşturmayı birleştirir mi bilmiyorum.
OSB’ye iki yeni müfettiş gelmiş. Müfettişler OSB ile ilgili bazı iddiaların yaygın medyada yer alması ve Bekir Kiracıoğlu’nun şikayeti üzerine görevlendirilmiş. Bekir Kiracıoğlu bir süre önce ‘OSB’ne Sahip Çık Platformu Sözcüsü’ sıfatıyla Nursaçan’a yönelik bazı ithamlarda bulunmuştu. Nursaçan da düzenlediği basın toplantısı ile o ithamları cevaplandırmıştı.
Sanıyorum bu müfettişler daha önceki meslektaşlarının da ele aldığı bazı konuları mali yönden ve resmi evraklar üzerinden sorgulayacak.
Müfettişlerin Kayseri’ye geldiği gün OSB’nin bilgisayarlarının hacklendiği söylendi. Hatta OSB yönetimi bu hacklenme ile ilgili olarak muhalif Bekir Kiracıoğlu’nu suçlamış. Kiracıoğlu geçtiğimiz günlerde Savcılığın talimatı ile Emniyet Müdürlüğü’ne giderek ifade vermiş. Kiracıoğlu, sosyal medyadan ifadesi ile ilgili şöyle bir paylaşım yaptı:
“Kayseri Emniyet Müdürlüğü’ne Kayseri OSB’de meydana gelen hacklenme olayı ile ilgili ifade verdik. OSB yönetimi bu işlemi benim yaptırdığım ithamında bulunmuşlar. Sayın yöneticiler orada size ne içiriyorlar bilmiyorum. Ancak, devlete belgeleri verip teftiş isteyen biziz. Cevapları sizin vereceğiniz bir sistemi biz niye çökertmeye çalışalım. Teftişin geldiği gece bu olayın olması zamanlama açısından manidardır. Eğer OSB’deki bilgileri buluta yedek almadıysanız bu şüphe daha da artacaktır. Aldıysanız yedekleri indirir devam edersiniz. Sizlerden tek bir isteğimiz var, artık sanayicimizin aklı ile alay etmeye çalışmayın, çırpındıkça daha da batıyorsunuz.”
Bu arada OSB Başkanı Nursaçan da sanıyorum, muhaliflerin ısrarla eleştirdiği Dubai Ticaret Merkezi ve sünger fabrikası ile ilgili çalışma yapıyor.
Keşke OSB ile ilgili bu tartışmaları değil de yazımın girişinde ifade ettiğim konuları konuşabilsek. Ama belli ki önümüzdeki aydan itibaren OSB’de havalar ısınacak, bildik konuları çokça tartışacağız.
KULİS BULVARI
KARDEŞ BELEDİYE BAŞKANI’NIN ÖLÜMÜ
Türk-Macar İşadamları Derneği Başkanı ve Macaristan’ın Kayseri Fahri Konsolosu Osman Şahbaz ‘kardeş şehir’ Miskolç Belediye Başkanı Dr. Kriza Akos’un vefat ettiğini söyledi. Belediye Başkanı’nın cenaze törenine Macaristan Başbakanı Victor Orban da katılmış. Orban, Türk dostu bir başbakan. Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde sürekli yanımızda duruyor. Biz tarihsel birliğimiz olan Macaristan’ı ve Macar halkını seviyoruz. Osman Şahbaz dostumuz vefat eden belediye başkanının Kayseri sevdalısı bir isim olduğunu söyledi. Yıllar önce Haseki Başkan’ın riyasetinde kardeş şehir protokolü imzalamak için Miskolç’e gitmiştik. Güzel bir şehir. Bu arada Başkan Büyükkılıç da sosyal medya hesabından kardeş belediye başkanının vefatından duyduğu üzüntüyü paylaşmış. Macaristan ile Türkiye’nin ilişkilerinin gelişmesinde Osman Şahbaz’ın ve Macar Büyükelçisi’nin de emeği de çok. Eksik olmasınlar.
Mış… Miş… Muş…
00- OSB ile ilgili Savcılığın iddianamesi bitmek üzereymiş.
00- Vali ve belediye başkanları da dahil Kayseri’de 100 binin üzerinde kişi aşılanmış.
00-ERÜ’nün geliştirdiği yerli aşı, mutasyona uğramış virüste de etkiliymiş.
00-Belediyeler karla mücadelede gayretliymiş.
00-Başkan Büyükkılıç, Cami Kebir kentsel dönüşümüne hızlı başlayacakmış.
00-Başkan Palancıoğlu, bir köşede unutulan Gön Han’ı Kayseri’ye kazandırarak alkış alıyormuş.
00-AGÜ rektör adaylığı için başvurular yarın sona eriyormuş.
