VELİ ALTINKAYA


OĞLUM, KOLUMU, KANADIMI KIRDIN



?Oğlum ne yaptın, kolumu kanadığımı kırdın!? diyen Şehid Müsellim Ünal´ın, muhtemel ki adını çile Peygamberi Yusuf´tan almış gözü yaşlı babası...
Müsellim: Osmanlı eyalet ve sancağında yönetimi elinde bulunduran kişi demekmiş...
?Yönetimi elinde bulunduran kişi?ye karşı hain bir taşeron örgütün saldırısında şehid oldu 23 yaşındaki bir yavrumuz...
Bir annenin 4 çocuğundan tek erkek olanı. Anadolu´nun yaklaşımı ile ?evin direği? tek erkek çocuk...
Ve o direk PKK denen alçak örgütün saldırısı ile yıkıldı, çöktü...
Develi´nin Kulpak?Mahallesi´ne önceki gün akşam saatlerinde düştü ateş...
23 yaşındaki Müsellem Ünal askerliğini yaptıktan sonra tezkere bırakarak ?Uzman Onbaşı? olarak TSK´da kalmış...
Müsellim askerlik sonrasında babasının işi vardı da keyfi olarak mı askerlik görevini uzattı...
Develi´de, Kayseri´de daha iyi bir iş imkanı vardı da ?Canım Uzman çavuşlarda iyi maaş alıyor, TSK´da kalayım mı?? dedi.
Müsellim kardeşimiz dar gelirli bir çiftçi çocuğu olduğu ve başka iş bulma imkanı olmadığı için adeta tezkere bıraktı...
?Allah´ım bu nasıl bir acı. Kimseye verme Ya Rabbim böyle acıyı. Oğlum ne yaptın, kolumu kanadımı kırdın? diye gözyaşı döken bir babanın, annenin ve kardeşlerin yaşadığı acıyı tahayyül edebiliyor musunuz?
Bir baba ve ana için evlat acısından büyük ne olabilir?
Ve evladını, evinin direğini kaybetmiş o babanın duasına bakın. ?Ya Rabbi bu acıyı bir daha kimseye gösterme!.?
Bu, Anadolu´nun insanının iman ve ahlakının tezahürüdür.
Suruç´ta alçakça bir saldırıda hayatını kaybeden 31 vatandaşımıza da, hain bir kurşunla şehid olan Müsellim?kardeşimize de Cenab-ı Allah´tan rahmet diliyorum.
Her iki saldırıyı da kınıyorum. Alçakça buluyorum.
Ve bir soru: Acaba HDP´liler?Suruç´a gösterdiği tepkinin aynını, Müsellim´i şehit eden alçağa karşı da gösterebilecek mi?.
Gazetemizin dünkü manşeti, ülkemize yönelik hesapların özeti. Dün manşetten ifade ettiğimiz gibi, hakim güçler doğrudan veya taşeronları vasıtası ile Türkiye´yi karıştırmak istiyor.
Buna karşı birlik ve beraberlik içinde olmamız ve hele hele bugünlerde ağzımızdan çıkacak sözleri iyice tarttıktan sonra sarfetmemiz gerekir.
Şehidimizle ilgili iki tespiti daha aktaralım...
Vali Orhan Düzgün, bir yakınının düğünü dolayısıyla izinli olarak Burdur´a gitmişti. Şehid haberini alır almaz iznini yarıda keserek görevinin başına döndü. Bu arada izindeyken özellikle Suruç saldırısından sonra güvenlik birimlerinin yöneticileri ile de defalarca telefon teatisi yaptığını biliyorum...
Şehidimiz nedeniyle, Develi´deki ülkücü gençlerin bir bölümü hükümet aleyhine bazı tepkiler ortaya koymuş... Tepkilerden haberdar olan MHP?İl?Başkanı Baki Ersoy, Develi Ülkü Ocaklarına ?tepkilerinizi demokratik ve hukuki zeminin dışına çıkartmayın? talimatı vermiş...
MHP´nin genç İl Başkanı Ersoy´u bu hassasiyeti nedeniyle kutluyorum.
Kayseri´ye aylardır, hatta yıllardır şehid gelmiyordu.. Dilerim bu son olsun. Dilerim?Kulpak´lı Müsellim son şehidimiz olarak tarihe geçsin!.
Bu yazıyı şehidimizin naaşı Kayseri´ye gelmeden, hatta Adıyaman´da tören düzenlenmeden önce kaleme aldım.
İnşallah cenaze törenine katılan siyasilerimiz olay üzerine ?politik? mesajlar vermemiştir.
Zaman, Suruç saldırısı ve şehidimiz dolayısıyla düşmana ve tetikçilerine karşı güçlü birlik görüntüsü verme zamanıdır.


00- Kayseri´nin gözyaşları arasında toprağa verdiği son şehidi Müsellim´in Adıyaman´daki cenaze törenine Başbakan?Davutoğlu da katılmış.

00- Vali Düzgün şehidimiz nedeniyle yıllık iznini keserek Kayseri´ye dönmüş.

00-Başkan?Çelik, ulaşım ve kentsel dönüşümde kararlıymış.

00- İlahiyat eski dekanlarından Şefaettin Severcan da rektörlüğe adaymış.

00-Yeni vekillerimizin neredeyse tamamı Meclis´in tatilde olması nedeniyle sürekli halkın içindeymiş.

00-RTÜK?Başkanlığı için ERÜ?İletişim´in kurucu Dekanı Prof.Dr.İlhan Yerlikaya´nın adı geçiyormuş.

 

YAZ GELDİ, ŞENLİKLER BAŞLADI


Ramazan bitti, yaz geldi, emin olun her haftasonu bir köyde festival düzenlenir. Elma, armut, üzüm, kayısı, buğday, kuzu kırkma, yoğurt festivallerinin yanısıra, geleneksel hale gelmiş pilav şenlikleri, Dadaloğlu ve Seyrani etkinlikleri önümüzdeki 45 gün içerisinde gerçekleşir. İnsanların değerlerine sahip çıkması açısından bu festivaller elbette önemli. Ancak, eğer bu fastivalleri düzenleyen dernek ya da yerel yönetimler kaynak bulmakta sıkıntı çekmiyorsa mesele yok. Ancak, Ankara´dan ya da başkaca kamudan kaynak bekleyerek bu etkinlikleri ?sen, ben, bizim oğlan? mantığı ile yapmanın gereği yok. Ama, ?Sponsorumu buluyorum, köyümde-ilçemde biraraya gelip hasret gideriyorum; ne var bunda? deniyorsa eyvallah...


21 TEMMUZ 2015 HABER paylaşan: kaytv