30 yaşına kadar ortalama 55 kg. civarındaydım. Şimdi 85... 28-30 yıl önce Belsin Kooperatifi genel kurulunda çekilmiş fotoğrafıma bakarsanız bunu daha iyi görürsünüz... 
Sonra yediğimizi yakmaz olduk. Yakmadığımız her şey bugün vücudumda ?yağ? olarak duruyor. Boyumla orantıladığımda en az 20 kg. fazlam var... Bir ara düzenli spor yapıyor ve yoğurt diyeti uyguluyordum. O tarihlerde 70 kg.´a kadar düşmüştüm. Sporu ve diyeti bırakınca tekrar 84-85´e ulaştım.
Yaş da ilerliyor. 54´ün içindeyim. Emin olun fazla kilolarımın yük olduğunu rahatlıkla hissediyor ve süratle bu kilodan kurtulmak istiyorum.
Ancak; olmuyor... Sadece istemek yetmiyor.
Muhal farz;?Allah yolunun yolcularından Mevlana Abdurrahman?Cami, Allah´a giden yolu bulma adına, ?Bu iş istemekle olmaz; ama, istemeden de...? buyurmuşlardı... İlk okuduğumda bana giran gelen bu sözün bedelini kendi hayatımda 35 yıldır yaşarım...
Gelelim obezliğime...
Yıllardır alkol, sigara, hatta gazlı içecek tutkunlarını eleştirdim ve ?bırakın bu meretleri? dedim. Kendi ailem başta, yakın çevremde de özellikle sigara ve gazlı içeceklerden sıkıntılı olanlar var.
Bir süredir onları, eski keskinliğimde eleştirmiyorum...
Zira tatlının beynimi esir aldığını artık kabul ettim. Demek ki sigara ve gazlı içeceklerde, onların beynini, bedenini, ruhunu esir almış. Tıpkı tatlının bana yaptığı gibi...
Obezlik noktasında yemeğin türüne göre ekmek yiyorum. Bazen günlerce ekmek yemediğim oluyor... Ama, önüme konulan bir tatlıya, özelliklede hamur tatlılarına karşı direnemiyorum. Tatlı resmen beynimi, bedenimi, ruhumu esir almış...
Bünyeye zararları farklı olabilir, alkol, sigara, gazlı içeceklerin olumsuz etkisi de benzer....
Geçen gün Kayseri´nin meşhurlarından 4 arkadaş yemekteydik. Bir dilim ekmek ya yedim, ya yemedim. Sonra özel siparişle 2´şer dilim baklava geldi önümüze. Ben hissemi yedim. Yanımda ve karşımda iki hekim oturuyordu. Hekimlerden yanımda oturan bir dilimi yedi, diğer dilimi karşımdaki ?obez beyefendi?nin telkiniyle bana verdi. Diğer hekim baklavaya elini, dilini vurmadı. ?Yediğin her baklavanın 375 kalorisi var. Yiyorsan yakman lazım?dedi. Sonra onun yemediği iki dilim baklavayı da karşı karşıya oturan iki obez olarak bizler yedik. Etti mi bin 400 kalori...
O kaloriler şimdi bedenimde yağ olarak duruyor...
Kabul ve itiraf ediyorum ki resmen tatlının esiriyim. Glikoz denen meret beynimi, bedenimi esir almış...
Biri beni bundan kurtarsın lütfen...
Tabi kurtulmak istiyorsam... Tıpkı Mevlana Abdurrahman?Cami Hazretlerinin söylediği gibi....
Bu yazıyı niye yazdım?.
Talas Belediye Başkanı Palancıoğlu ile geçtiğimiz ramazan içinde bir program yapmıştık. 4 Temmuz 2015 tarihinde ?Planlı Başkan? başlıklı yazımda o sohbeti kaleme almıştım. Bir bölümünü aktarayım.
?Talas, sabah namazı sonrası yüzlerce hatta binlerce isme misafirlik ediyor. Kayseri merkezde namazını kılan insanlar gruplar halinde araçlarla geldikleri Ali Dağı´nda yürüyüş yapıyor.
Bu yürüyüşü ve talebi keşfeden Palancıoğlu, Orman Bakanlığı´ndan kullanma hakkını devraldığı Ali Dağı´na yeni bir yürüyüş parkuru yapmış. 10 Km´lik parkur kademe kademe. Yol açılmış, olası bir yangın halinde gerekli müdahale merkezleri oluşturulmuş. Yakın bir zamanda bu güzergahta dinlenme, seyir ve fotoğraf çektirme alanları da oluşturulacak... Başkanla parkuru turladık, sağlı sollu devasa ağaçlar var. Uzaktan bakıldığında maki gibi gördüğünüz ağaçların bir bölümü epeyce büyümüş.
Palancıoğlu, kısa süre sonra rekorlar kitabına girmek için müthiş bir kampanya başlatacaklarını söyledi. Sağlık Bakanlığı´ndan da bu kampanya çerçevesinde destek arıyorlarmış. 130 bin nüfuslu Talas´ta her yaş için ?sağlıklı kilo verme? babında bir yarışma başlatacaklarmış. Özellikle hanımların yoğun ilgi göstermesi beklenilen bu yarışmada çeşitli hediyeler de verilecekmiş. Hatta birinci olana ev verileceğini söyledi Başkan...?
Başkan?Palancıoğlu, önceki gün arayarak, ?Abi spor kıyafetinle cuma günü saat 18.00´de seni paraşüt iniş alanına bekliyorum? dedi...
Olağanüstü bir şey olmazsa bugün eşofmanlarımı giyip saat 18.00´de orda olacağım...
Sonra...
Keşke Talas´a gelip günlük yürüyebilsem...
Allah cümleye çok versin; Karacaören´de ki bağımın içinde yürüme imkanım var. Şehirdeki evimin karşısında Melikgazi Belediyesi´nin yürüyüş parkuru da bulunan güzel bir parkı var...
Yani yürümek için, spor yapmak için uygun zemin var..
Peki olmayan ne?.
İrade...
Alkole, sigaraya, gazlı içeceğe, tatlıya, ekmeğe, tuza teslim olanlarda olmayan, irade...
Palancıoğlu´nun davetiyesi geldi... Davetiye´nin kapağı ne kadar güzel...
Ama bu kapakta yazanları iradesi benim gibi zayıf olanlar nasıl hayata geçirecek?..
Bu soruya cevap arıyorum.
27 AGUSTOS 2015 HABER paylaşan: kaytv
