VELİ ALTINKAYA


O KİTABIN İSİM BABASI...

O KİTABIN İSİM BABASI...


Kitabı henüz görmedim; ama, yayımlanmadan,  bir yayınevi ile anlaşılmadan önce böyle bir çalışmanın olduğunu bir dostumdan duydum... Bir süre sonra da o kitabın yayımı için ANKA Yayınları ile anlaşıldığını duydum...

ANKA’nın yayıncılık yaptığından haberim yoktu. ANKA bizim gençlik yıllarımızın etkin haber ajanslarından birinin adıydı. Demek ki yayıncılıkta yapıyormuş.

 Kitap yazmak, yazabilmek güzel birşey... Keşke eli kalem tutan herkes yazabilse... Yani insanların “yazmak” gibi bir özgürlüğü var... Parasını verip bir yayınevi veya münferit olarak istediğiniz kitabı bastırıp satabilir ya da ücretsiz dağıtabilirsiniz...

Ama, “yazma özgürlüğü” asla sınırsız değil. Hatta hiçbir özgürlük sınırsız değil. Bir özgürlük başkasının hak ve hukukunu ihlal ettiği noktada özgürlük olmakdan çıkar ve suç  konumuna gelir.

Malum davalardan sonra Kayseri de, Bakan Özhaseki de bu konudan kurtuldu sanıyorduk... Değilmiş...

CHP’li kardeşlerim kusura bakmasın; bir milletvekilinin yeniden seçilme stratejisinin gereği olarak, yargının karara bağladığı bu dosya raftan indirildi, yeniden pişirildi ve Türkiye’nin en önemli partilerinden birinin genel başkanına “yeni bir şeymiş gibi” takdim edildi...

 Sayın Genel Başkan (Kılıçdaroğlu) kendisine getirilen bu dosyanın üzerine adeta “balıklama atladı” ve günlerce, aylarca hatta yıllarca miting meydanlarında, salon toplantılarında, TV ekranlarında, gazete sütunlarında  Kayseri’yi bir “yolsuzluklar şehri” gibi göstermekten geri durmadı.

Bu açıklamalarda sadece Başkan Özhaseki suçlanmadı; son kitapta adını bulduğu gibi Kayseri Valiliği, Kayseri Adliyesi ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi onlarca tüccar ve esnafla birlikte zan altında bırakıldı...

Hepimiz olanları ezberledik; ama iki cümleyle hafızalarımızı tazelemekte fayda var.

2007’de yargının karara bağladığı dosya 2010 Aralık ayında bütçe görüşmelerinde  Kılıçdaroğlu tarafından ülke gündemine taşındı ve yeniden açıldı... CHP’li 19 milletvekili Atilla Kart başkanlığında geldi ve “Ey Kayseri Adliyesi bakın biz yeni deliller bulduk.Yeni suç duyurusunda bulunuyoruz” dedi. Ocak 2012’den-Ekim 2012’ye kadar geçen süre zarfında 3 savcı  10 aydan fazla bir sürede dosyayı inceledi ve “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi... Ana dosyadan iki dosya ayrıldı. O dosyadan biri hem savcı hem de CHP’li vekiller tarafından  idari  yargıya götürüldü. O dosya da yargıdan döndü. İncesu merkezli 3. dosyada ise  ilçe belediye başkanı beraat etti...

Tüm operasyonların ve açıklamaların üzerine kurulduğu Başkan Özhaseki ise, iki soruşturma ve yargılama sonucunda tek bir ceza almadı.

Aksine bu iddiaları dile getiren CHP  Lideri Kılıçdaroğlu başta, milletvekilleri Şevki Kulkuloğlu ve Atilla Kart tazminat cezalarına mahkum oldu.  O tazminat paraları ile Kayseri’de tonlarca sucuk dağıtıldı. Hala devam eden davalar var...

Bütün bu yargılamaların sonucunda mahkum olan iki isim var. Biri Hacı Ali Hamurcu, Diğeri Süleyman Temeltaş.Temeltaş, hakkındaki kararı temyiz etti. Hamurcu cezaevine girdi, çıktı ve son dava ile ilgili kararı sanırım Temyiz Mahkemesinde.

Yargının (hukuk tarihinde belki de bir ilk) yolsuzluk yok dediği olay, sanki onca süreçte söylenmemiş yeni şeyler varmış gibi “Vilayet- Yargı-Belediye/ Belgelerle Yolsuzluğun Şeytan Üçgeni” adıyla kitap haline getirilmiş.

Yani yargı kararları hiçe sayılarak hala “yolsuzluk algısı” oluşturulmaya çalışılıyor.

Bana göre o kitabın yazarı  Hamurcu değil, Kılıçdaroğlu... Kitaba adını veren sözleri Kılıçdaroğlu meydanlarda defalarca kullanmadı mı?..

 Hamurcu’yu bu kitabı yazmaya  azmettirenler kitaptan dolayı da ceza alırsa üzülür mü dersiniz?

 

00- Kayseri’de yaşanan cinnet, duyan herkesi kahretmiş.

00- Gazeteciye, futbolculara, şehrin yöneticilerine saldıran ve küfreden “taraftar güruhunun” hamisinin kim olduğu merak ediliyormuş.

00- TBMM’nin tatile girmesi ile milletvekilleri, ilçe adaylarına oy isteyecekmiş.

00- Milletvekili Pelin Gündeş Bakır, doğumdan sonra Kayseri’ de gözükmez olmuş.

00- Bahçeli 15, Erdoğan 22, Kılıçdaroğlu 23 Mart’ta mitinge geliyormuş.

00-   Ali İsmail Korkmaz davasının, avukatların isteği doğrultusunda Eskişehir’e alınması için siyasilerin Adalet Bakanlığı nezdinde girişimi isteniyormuş..

 

 

SAVUNMA SANAYİ

Milli Savunma Bakanı Sivas Milletvekili Sayın Bakan seçim bölgesine gidiş ve gelişte sık sık Kayseri’ye uğruyor.Kayseri olarak biz bu ziyaretlerden mutlu oluruz. Bakan Yılmaz, önceki gün Kayseri’den geçerken KTO’nun ev sahipliğinde kahvaltı yapmış. Ne güzel... Malum, Kara Kuvvetleri Komutanı Kayserili. Hava Kuvvetleri Komutanı Kayseri’de görev yaptı. Şehri iyi tanıyor; seviyor. Eee Bakan da bu kadar sık gelip gidiyorsa, Hükümetin gerçekten başarılı olarak yürüttüğü milli harp sanayiinin bir ucundan da Kayseri tutsa kötü mü olur?.İyi olur da; buna kim sahip çıkacak?.