VELİ ALTINKAYA


O KİLİSEYE SAHİP ÇIKALIM

Gündem - Veli Altınkaya


/resimler/2017-11/14/1729197864145.jpg

1980´li yıllar, Ermeni Asala teröristlerinin yurtdışında elçi ve elçilik mensuplarımızı şehit ettiği yıllardı... Bir taraftan yüksek okulda okuyor, bir yandan da Ermenice ve Ermeni tarihi üzerine çalışma yapıyordum. ?Tarihte Ermeniler ve Ermeni Terörü´ adlı bir çalışmamla Türkiye Gazetesi´nin 1982´de açtığı bir yarışmaya katılmış ve mansiyon almıştım.

Düzenli okuyucularım hatırlayacaktır; bir ara, ?Ermeni kız arkadaşımı nasıl taciz ettim´ başlıklı bir yazı yazmıştım... Elçilerimize saldırıların zirvede olduğu bir dönemde yüksek okulda sınıfımızda Ermeni asıllı bir kız arkadaşımız vardı. Hanım hanımcık, kendi halinde bir arkadaşımızdı... Gençlik ve konjonktürün şartları çerçevesinde Fransa´da yaşanan bir?asala saldırısından sonra kara tahtaya Ermeni´ye hakaret içeren sözcükler yazdığımı hatırlıyorum. Güya kendimce sınıftaki Ermeni asıllı arkadaşıma mesaj veriyordum.

V.H. adındaki bu arkadaşım ve ailesi daha sonra İstanbul´a yerleşti. Doğrusu yılardır, o arkadaşımı rahatsız ettiğim davranışımdan dolayı hüzünlenirim.

O yıllardı, sanırım 1982´nin ilkbaharı... Surp?Krikor Lusavoriç Kilisesi´ne gittim. Dönemin Patriği Şınorhk 1´in katılımıyla ayin yapılıyordu. Kilisenin arkasındaki yolun üzerinde iki otobüs vardı. Ayine katılan?Ermenilerin önemli bir bölümü ABD´den gelmişti. İstanbul´daki Ermeniler de bunlara eşlik etmişti.

Ayin sonrasında kilisenin avlusunda Ermeni cemaati mensupları ile konuşmak istedim. Ama, Asala´nın saldırıları nedeniyle onlarda haklı olarak ürkek ve tanımadıkları birine konuşmak istemiyorlardı.

Bu satırları Büyükşehir?Belediyesi´nden gelen bir mail üzerine yazdım.

Başkan?Çelik halen aktif olan?Surp Krikor Lusavoriç Kilesi´ni ziyaret ederek Vakıf yöneticilerinden bilgi almış. İbadete açık olan kilise müdahale edilmezse yıkılacak.

Çelik?Başkan´ı bu doğru ve yürekli çıkışı nedeniyle kutluyorum...

O kilise bu şehrin, bu toprakların bir değeri... 900 yıllık bir tarihi eser ve nihayet ibadethane...

Kayseri ve Ermeni tarihi ayrı bir yazı konusu olabilir; ancak şunu bir-iki cümle ile belirteyim. Bu kiliseye adını veren  Aziz?Surp?Krikor Lusavoriç, Hz İsa´dan 300 yıl sonra Ermeni halkının Hıristiyan olmasını sağlayan en önemli isim. 3. Dırtad döneminde Ermeniler Aziz Lusavoriç´in girişimleri ile Hristiyan olmuş.

Az bilinen bir şeyi daha söyleyeyim. Bugün dünya Ermenilerin önemli bir bölümü Hıristiyanlığın Gregoryan mezhebinden. Mezhebin temelleri Kayseri´de bu Aziz tarafından atılmış. Bugün İncesu´ya bağlı olan Örenşehir Köyü (mahallesi) M.S. 4. asırda Gregoryan mezhebinin doğduğu yer olarak bilinir.

Bu cihetle Ermeni tarihi açısından baktığımız zaman Kayseri çok önemli bir yerdir. Hele hele yaklaşık 900 yıllık bir tarihi bulunan mevcut kilise yine Gregoryan mezhebi ve tüm?Ermeniler için önemli ibadethanelerden biridir. Hatta burası için halen ibadete açık dünyadaki en önemli Ermeni kilisesi dersek abartılı bir ifade kullanmış olmayız. Aynı ismi taşıyan?Erivan dahil, dünyanın bir çok bölgesinde bulunan kiliselerin tamamı, Kayseri kilisesinin ardından gelir.

Konumuzla ilgili değil, ama; bu kiliseyle ilgili bir not daha aktaralım. Kayseri kilisesi,  Ermeni cemaatinin  Kayseri´de etkili olduğu yıllarda ortalama vatandaşların ibadet ettiği bir mekan değildir. Kilise daha çok, ?aristokrat sınıfın ibadethanesi´ konumundaydı.

1181 yılında dönemin Ermenileri tarafından Gregoryan mezhebini Kayseri´de kuran Aziz?Lusavoriç adına yapılan kilise zamanla defalarca onarıldı. Yaklaşık 20 yıl kadar önce, halen?Kilise Vakfı´nın başkanlığını yapan Zadik ve Benyamin Toker kardeşlerin katkıları ile ciddi bir onarım yaşayan ibadethane 900 yıllık mazisi ile ayakta kalmak için direniyor.

Bu topraklarda ne varsa hepsi bizim değerimiz... 80 milyonun değeri... Böyle bakarak bu kilesinin ayakta kalması ve yılda iki-üç kez yapılan ibadet ve ziyaretlere açık olması adına gereken yapılmalıdır.

/resimler/2017-11/14/1730071146977.jpg

Büyükşehir?Belediye Başkanı Mustafa Çelik hafta sonu kiliseyi ziyaret ederek Vakıf yetkililerinden bilgi almış. Kilisenin sıkıntılı halini görmüş. Belli ki bir girişimde bulunacak. Çelik?Başkan, hiç bir endişe taşımadan Kültür ve Turizm?Bakanlığı ile de görüşerek yapılacak ne varsa yapmalıdır.

/resimler/2017-11/14/1730339896847.jpg

Kilise ile ilgili bir anımı daha anlatıp yazıyı noktalayalım.

1999 yılında KAYSO´nun öncülüğünde 35 kişilik bir grupla ABD´ye gitmiştim. Dönemin Kayseri Milletvekili ve Dışişleri Bakanı İsmail?Cem heyetimize Newyork´taki Türkevi´nde bir resepsiyon verdi. Resepsiyonda ayaküstü sohbet ettiğimiz ABD´de yaşayan Ermeni asıllı bir vatandaşımız gazeteci olduğumu öğrenince ?Biz 100 kadar Ermeni baharda Kayseri Kilisesini ziyarete geleceğiz. Acaba bir sıkıntı olur mu? demişti.

Bu kilise Ermeniler açısından bu kadar önemlidir ve Kayseri´nin değeridir.