Önceki gün ?Bu isimler?Nerede?? başlığı ile 7 Haziran genel seçimleri öncesi AK?Parti, MHP ve CHP´den aday adayı olan kişilerin tamamının ismini yayınlayarak, bunların ?Evet´ veya ?Hayır´ adına sahada olup olmadığını sormuştum.
MHP?listesinden bir-iki isim aradı. CHP?listesinden, arayan olmadı. Ama, AK?Parti aday adaylarından maşallah arayanların sayısı nerdeyse 25´i buldu.
Kimlerin aradığını tek tek yazacak değilim. Ama, AK?Parti cenahından arayanlardan ve ?Evet´ adına aktif bir şekilde sahada olduğunu söyleyenlerin cümlelerinden bir bölümünü aktaracağım.
Bu arada 7 Haziran öncesinin en hızlı ve aktif aday adaylarından biri Tuğba Yörük Öztürk´tü. O süreçte bu hanımefendiyle tanışma imkanım olmadı; ama epeyce gayretli, bütçe ve emek harcayarak bir çalışma ortaya koyduğuna şahit olmuştum.
Bakın o yazımla ilgili sosyal medya hesabında ne demiş:
?Bu eleştiriyi yapabileceğiniz isimler elbette vardır, ama kopyala yapıştır yapıp tüm aday adaylarını aynı kefeye koymak ne gazeteciliğe sığar, ne de insanlığa...
Biz sonuna kadar Reis´in yanında, arkasındayız. Tabi masa başında haber yapınca (Hanımefendi köşe yazımızı haber olarak yorumlamış) siz sahaları görmüyorsunuz, sizin adınıza sadece üzülüyoruz.?
Hanımefendi yazımla ilgili sosyal (biliyorsunuz milletin sosyal medya dediği o alana ben yıllardır sorumsuz medya diyorum) medyadaki iki cümlelik paylaşımında ne insanlığımızı koymuş, ne de ?masa başı´ gazeteciliğimizi. Hanımlara yaşı sorulmazmış; bu fakir, gazeteciliğe başladığında (35 yıl olmuş) o hanım muhtemelen daha doğmamıştı.
AK?Parti aday adaylarından Osman?Alpkaya ile uzunca bir telefon görüşmesi yaptık. Tıpkı yukardaki hanımefendi gibi Osman Bey´i de tanımıyorum. Osman?Bey diyor ki; ?Veli Bey ben bu süreçte 5 bin Km yol yaptım. Türkiye´de ?Evet´e destek adına neredeyse gitmediğim yer kalmadı. Parti teşkilatımıza da her defasında ?Yapacağımız bir şey olursa haberimiz olsun´ diyorum. Ancak, teşkilatımız maalesef bizi birçok etkinliğe davet dahi etmiyor. İl Başkan Yardımcıları Halil?Büyüknalbant ve Cengiz Hakan Arslan benim sınıf arkadaşlarım. İl Başkanımızı arıyorum, ?Başkanım?Cumhurbaşkanımız geliyor, yapacağım birşey var mı?´ diyorum. Bana ?Gel vatandaş gibi halkın içinde izle´ diyor. Seçim süresinde annem vefat etti; teşkilattan bir arkadaşım arayıp da ?Başın sağolsun´ bile demedi.?
?Bir dokun, bin ah işit´ gibi bir durum.
Adını yazmayalım, halen bürokratlık yapan aday adaylarından biri de Teşkilatın etkinliklerde kendilerine haber vermediğini söylüyor.
Elbette adayların bir bölümü, inandıkları dava uğruna, en basit ifadeyle işyerinde, evinde bir oturmada, ?Evet´ veya ?Hayır´a destek istiyorlardır. Bizi veya partilerini de bilgilendirmeden bir ?gönüllü gibi? yapabilirler bu işi. Yapıyorlardır da...
Benim çağrım sadece AK?Partililere değil, tüm aday adaylarınaydı. Hatta dün için değil, gelecek için de siyaset hesabı olanlaraydı. Bugün sahada olmayanlar, yarın kendileri için nasıl görev talebinde bulunabilirler. Daha çok da AK?Partililer alınganlık göstermiş. Aday adaylarından biri ?Veli Abi biz partimizin emrindeyiz, cumartesi il başkanımızın, Elitaş Bakanımızın katılacağı yüzlerce kişilik bir toplantıyı organize ediyorum´?diyor. Bir başkası (avukat) yeni sistemle ilgili bir çok ilde konferanslar verdiğini söylüyor.
Bu etkinliklerden bizim haberimizin olması çok önemli değil. Ama, insanlar inandıkları siyasi dava uğruna bir çaba ortaya koymuş ve vicdanen rahatsa mesele yok.
Gelen telefonların bir bölümünden de şunu anladım. Parti yönetimleri aday adaylarının bir bölümünü etraflarında çok görmek istemiyor gibi. Kimbilir belki de teşkilat yöneticilerinin bazıları ?Yerim daralır´ diye düşünüyor olabilir.
Yazı ağırlıklı olarak AK?Partililer ve ?Evet´ cenahına yönelik oldu. Bunu tüm kesimler için söylüyorum; parti yönetimlerinde olanlar mümkün olduğunca daha çok ismi kucaklamak için gayret gösterecek. Siyasi hesapları olanlar da seçim takvimi başladığı zaman değil, gerektiği zaman maddi-manevi sahada olacak.
Yazıyı aslında bitirmiştim. Fakat noktayı koyduktan sonrada epeyce telefon ve mesaj geldi. Bu vesile ile yazımızın ?mış, miş´ bölümü ile Kulis?Bulvarı kısmını da iptal etmek zorunda kaldım.
Devam edelim.
Son olarak bazı isimlerin mesajından da birer cümleyle bahsedeyim.
Avukat Faik Işık, ülke genelinde yaptığı çalışmalardan epeyce örnek göndermiş. Faik Işık´ı ayrıca müstakil bir yazı ile değerlendireceğim.
SDP?Kayseri Temsilcisi Mustafa Özkan dostumuz, SDP?Başkanı Ayhan Oğan´ın çalışmalarından bahsetmiş. Bu çalışmalar herkes tarafından biliniyor. Oğan, iki aydır (hatta aylardır) sahada ve Tv ekranlarında inandığını yüreklice söylüyor.
Yine AK?Partili aday adaylarından meslektaşım Sinan Burhan mesaj göndermiş. Sinan kardeşim ?Anadolu Yayıncılar?Derneği´ adına şehir şehir programlar yaptığını söylüyor. Bu çalışmaları bizim de malumumuz.
Seyfullah?Kaplan Hocam aradı. Diyor ki, ?Veliciğim ben dün de ordaydım, bugün de ordayım, yarın da orda olacağım. Ve millet için, devlet için sonuna kadar ?Evet´ diyorum.?
MHP?Aday Adayı Abdullah?çağrı Elgün çalışmalarından epeyce bir doküman göndermiş. ?Veliciğim ben sahadayım. Sosyal medya hesabından 25 bin kadar takipçimle hemen her gün inandığım değerleri paylaşıyorum? diyor.
Avşar Aslan, Fethat Akmermer, Said?Yakut, Ali Veral, Ramazan?Taş, Seyit?Halil?Yüzgeç gibi isimlerle de telefon görüşmeleri yaptım... Hepsinin selamı ve mesajları var... Cümlesi de inandıkları değerler uğruna yaptıkları çalışmalardan uzun uzun örnekler aktardılar.
Telefonda söylenen ve gönderilen mesajlar daha uzun; ama birer cümleyle ancak yer verebildim.
Milletvekili aday adaylarının bir bölümünün (örnek Ayhan Oğan) bırakın diğer aday adaylarını milletvekilleri, parti yöneticilerinden daha aktif bir şekilde sahada olduğunu herkes görüyor.
O yazımda kimseyi suçluyor değilim. Gerçekten aday adayları şu veya bu şekilde inandıkları değerler adına çalışma yapıyor da teşkilatlarını bilgilendiriyorsa, veya bilgilendirmeden özel konumları gereği sessiz-sedasız bu işleri yapıyor vicdanları da rahatsa diyeceğimiz hiçbir şey olmaz.
Demem o ki: Siyasi partilerimize, siyasete hepimiz şartlar çerçevesinde ilgi duymalıyız. Zira ülkeyi siyaset kurumu yönetiyor. Siyasi partilerimizin yönetimlerinde, belediyelerde veya Meclis´te göreve talip olanların da belli günlerde değil, gerektiği zaman sürekli sahada olması, partisinin yanında durması gerekir. ?Ben duruyorum? diyene söyleyecek tek sözümüz olamaz. Ama, sırça köşkte oturup da günü geldiğinde ?Türk Büyükleri´ listesinde yer alayım´ derseniz, bu haksızlık olur.
