VELİ ALTINKAYA


MUHSİN İLYAS SUBAŞI

Gündem - Veli Altınkaya


Daha önce adını duymuştum; fakat ilk tanışmamız 1982´de oldu. Mahmut Çağlıgöncü´nün yayınladığı ?Kültür?Sanat?Dergisi´ sohbetleri ile tanıdım O´nu...

O... Şair, yazar, eğitimci, Muhsin İlyas Subaşı idi.

Hafta sonu, İl?Kültür ve Turizm?Müdürü İsmet Taymuş, ?60. Sanat Yılında Eğitimci, Şair ve Yazar Muhsin İlyas Subaşı´ya Vefa Gecesi? düzenledi. Geceden önce çoğu akademisyen 10 kadar değerli isim, Muhsin?İlyas Subaşı ile ilgili birer konuşma yaptılar.

Yazının girişinde ifade ettim, Muhsin Abi´yi 1982´de tanıdım. O 40, ben ise 20 yaşındaydım.  4. şiir kitabı Sevgi Donanması´nı layık olmadığım, övgü dolu sözlerle imzalayıp verdiği zaman utanmıştım.

Kültür?Sanat?Dergisi´ne yayınlanması için verdiğim yazıları, ara ara kendisine okutur ve eleştirilerini alırdım. Yazıda düzeltmemi istediği konuları ifade ederken, asla kırmaz, rencide etmez, bir ağabey gibi telkinde bulunur ve yönlendirirdi.

Muhsin Abi´nin de bulunduğu ?Edebiyat çevresi´ oturmalarına 2-3 yıl kadar katıldım. Hem bu oturmalarda hem şehrimizdeki çeşitli etkinliklerde karşılaştığımızda, kendisine yakışan nezaket ve güler yüzle hep doğruya yönlendiren telkinlerine muhatap oldum.

Muhsin Abi ile 35 yılı aşan bir tanışıklığımız var. Uzun süredir denk gelirse görüşüyoruz. Ama dostum olan damadı ile ne zaman konuşsam  ?Muhsin?Abi´nin sağlığı nasıl?´ diye sual ederim.

Muhsin Abi, ?gönül gözü´ ile Anadolu insanının ruh halini, ızdıraplarını, sevincini, şiirlerinde Allah vergisi bir anlayışla dillendirdi.

Ezber tarafım zayıftır. Ara ara dost sohbetlerinde, ?şiir okuyalım´ dedikleri zaman, Muhsin?Abi´nin şu mısrasını okuyarak sıramı savardım.

Şiir, şairini yükselten bir kanattır;

Onu yazmak kadar, okumak da sanattır.

Gerçek manada, ?şiir gibi´ şiir yazmak herkese nasip olmaz. Kelimeleri bir seremoni eşlik ve estetiğinde şiirleştirebilmek, bir birikimin de ötesinde, gönül dünyanızda açılacak bir kapıdan seslenmekle mümkündür.

Muhsin Abi´nin 20´nin üzerinde eserinin olduğunu biliyorum. Yarısı kütüphanemde var.

?Kütüphane´ deyince aklıma geldi; kütüphanemde Vacit İmamoğlu´nun Mimar Sinan ile ilgili hacimli bir kitabı vardı. Muhsin?Abi o günlerde Sinan´la ilgili bir çalışma yapıyordu. Ben de gazetede, ?Kayserili Alim ve Evliyalar´ diye bir yazı dizisi yayınlıyordum. ?Veli seninle bir kitap takası yapalım. Sen bana İmamoğlu´nun kitabını ver; ben de sana Zeki Koçer´in Kayseri Uleması kitabını vereyim? demişti.

Bu noktada Anadolu´nun, Anadolu insanının yalnızlığına dair de bir kaç cümle etmek isterim.

Muhsin?Abi, eğer Kayseri´ye yerleşip kalmayarak İstanbul´a gitseydi; bugün için çok daha ünlü bir isim olurdu. Eserlerinden çok daha fazla para kazanırdı.

Ama maalesef İstanbul, hemen her konuda olduğu gibi, kültür ve sanat alanında da Anadolu´ya hep şaşı bakıyor. Anadolu´da gerçek manada şair, yazar ve sanatkar olan insanlara ise maddi-manevi gerekli destekler maalesef verilmiyor.

Bu açıdan da Muhsin?Abi ?hakkı teslim´ edilmemiş gönül insanlarından biridir.

Muhsin Abi, ?Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi´ öğretmeniydi. Ama öncesi ve sonrasında gazeteciliği de var. Lise yıllarında gazeteciliğe başlamış.?Hakimiyet ve Yeni Sabah´ta yazı işleri müdürlüğü yapmış. Yıllardır bu şehirde yayınlanan hemen her gazetede emeği, kaleminin, gönlünün izi, alın teri vardır Muhsin?Abi´nin...

Muhsin Abi´ye hayırlı, sağlıklı uzun ömürler diliyorum. 75 yaşında, ama maşallah hafızası diri, sağlığı iyi. Bundan sonra da kültür ve sanat hayatımız adına başarılı çalışmalara imza atacaktır. Sizi O´nun bir şiiri ile baş başa bırakıyorum.

Aşkımın mihrabına duruşun yakar beni,

Aradığını bana soruşun yakar beni...

Sana varma ateşi tutuşur yüreğimde,

Ruhumu gonca gibi sarışın yakar beni.

Gurbetin acıları içerken gözyaşımı,

Gözlerinle gönlüme vuruşun yakar beni.

Şimdi çöl dudağımda, fırtınalar başımda,

Rüyalarımda her dem yoruşun yakar beni.

Hiddete gül atışın, acıya bal katışın,

Kini sabırla boğup barışın yakar beni...

Aşkta, vecdde, sevgide kendine kanmayıp,

Benimle o Maşuk´a yarışın yakar beni...

Ey Rabia Sultanım, beni bende bırakıp,

Yüreğimle Rabbıma varışın yakar beni...

 

İPEK GRUP´A TEŞVİK BELGESİ

Önceki gün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi´nde ?Proje Bazlı Teşvik?Uygulaması´ bağlamında anlamlı bir toplantı vardı. Ülke genelinde 23 firmaya Ekonomi Bakanlığı´na sunduğu projelere bağlı olarak teşvik belgeleri verildi. 23 şirket toplamda 138 milyar liralık yatırım yapacak. Bu yatırım sonucunda 134 bin kişiye istihdam sağlanacak. 23 işletme arasında Kayseri´den de bir firma far. İpek Grup... İpek Grup, bir milyar 101 milyon liralık çinko külçe yatırımı gerçekleştirecek. Bu yatırımla doğrudan ve yeni olarak bin 20 kişiye yeni istihdam sağlanacak. Dolaylı istihdama katkı ise 4 bin 590 kişi. İpek Grup?Yönetim?Kurulu Başkanı Saffet?Arslan, teşvik belgesini Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın elinden aldı. Ülkemizin önemli markalarından biri olan İpek Grup, yapacağı bu yatırımla, Türkiye´nin külçe çinko üretimine, madencilik sektörüne ciddi manada katkı sağlayacak. Tabii istihdama da...

 

Mış? Miş? Muş?

00- İpek Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hayırsever İşadamı Saffet?Arslan, bir milyar 101 milyon liralık külçe çinko yatırımı için teşvik belgesini Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın elinden almış.

00-İpek Grup yeni yatırımı ile doğrudan (ilave olarak) bin 20, dolaylı olarak ise 4 bin 590 kişiye istihdam sağlayacakmış.

00- Milletvekilimiz İsmail?Tamer, Arakan´da zulme uğrayan müslümanlarla kucaklaşmış.

00-Kırşehir Şeker Fabrikası´nı alan Kayseri menşeli Tutku Gıda ve Sahibi İsmail?Doğan´ın kim olduğu merak ediliyormuş.

00- Nisan başından itibaren pasaport ve sürücü belgesi hizmetlerini veren?Nüfus?Müdürlüğü kıt imkanlarla başarılı çalışmalar yapıyormuş.

00- Vali Kamçı´nın talimatı ile polis ve jandarma, uyuşturucu konusunda daha da etkin çalışmalar yapacakmış.