ASIM CENGİZ GÜR


MUHARREM AYI

MUHARREM AYI


İnşaallah önümüzdeki pazarı pazartesiye bağlayan akşam gireceğimiz yeni yılın ilk ayı olan Muharrem ayı önemli bir aydır. Çünkü, Kur’an-ı Kerim’de ifadesini bulmuş dört muhterem aydan, haram aylardan bir tanesidir. Abdullah İbn-i Abbas’ın (Allah ondan razı olsun) Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den rivayet ettiğine göre :

"Kim Muharrem ayı içinde bir gün oruç tutarsa, tuttuğu her gün için otuz gün oruç tutmuş gibi sevap verilir" buyurmuş, efendimiz (s.a.v.).

Öncelikle hatırlamamız gerekir ki, oruç başlı başına bir değer ifade eder. Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hazreti Ali Efendimizden (Allah ondan razı olsun) rivayet edildiğine göre :

“Kutlu ve Yüce olan Allah :‘Oruç, benim rızam için tutulur. Dolayısı ile onun mükafatını da ben veririm’ buyurur. Oruçlunun sevindiği iki an vardır. Bunlardan birincisi iftar vaktindeki sevinci, diğeri de Rabbine kavuştuğu (ve mükafatlandırıldığı) zaman ki sevincidir. Canım kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki, oruçlu kimsenin ağzının kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir”.

Yine Hazreti Ali Efendimiz’in (Allah ondan razı olsun) naklettiği bir olayı ve hadis-i şerifi burada nakledebiliriz. Ali Efendimiz’in (Allah ondan razı olsun) anlattığına göre, bir adam ona :

“Ramazan’dan sonra hangi ayda oruç tutmamı tavsiye edersin” diye sordu.

Ali Efendimiz (Allah ondan razı olsun) şu cevabı vermiş:

“Ben, bu soruyu Allah’ın Elçisine soran herhangi birine rastlamamıştım. Nihayet günün birinde bir adam ona sordu. Ve o zaman ben de yanlarında idim. Adam dedi ki:

“Ey Allah’ın Elçisi! Ramazan’dan sonra hangi ayda oruç tutmamı tavsiye edersiniz”. Allah’ın Elçisi buyurdular ki:

“Ramazan ayı dışında oruç tutmak istersen, Muharrem ayında tut. Çünkü, muharrem şehrullahtır (Allah’ın ayıdır). O ayda bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin günahlarını (toptan) affetti, bir başka kavmin günahını da affedecek”.

Orucun bu kıymet ve fazileti yanısıra notlarımızın başında ve yukarıda naklettiğimiz gibi orucun Muharrem ayında tutulması ile kıymet ve fazileti ve tutana verilecek ecir daha da artmaktadır.

Muharrem ayına kavuştuk, Yüce Allah’a sonsuz hamdler senalar olsun. Bu ayda çokça oruç tutmaya gayret etmeliyiz. Bir günümüz otuz güne çıkmaktadır. Aslında yapılan iyi amellerin karşılığı bire on olmasına rağmen, Muharrem ayı sebebiyle enaz otuz misli olmaktadır. Demek ki bir gün oruç tutsak, otuz gün tutmuş gibi sevap kazanacağız, güzel bir şey.

Yine Abdullah ibn-i Abbas’tan (Allah ondan razı olsun) rivayet edildiğine göre Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

"Bir insan geçmiş senenin son günü olan Zilhicce`nin sonuncu gününü” Bu sene Zilhiccenin son günü önümüzdeki cumartesi günüdür “ve yeni seninin ilk günü olan Muharrem’in birinci gününü” Bu sene Muharremin ilk günü önümüzdeki pazartesi günüdür “oruçlu geçirirse, böyle yapan bir kimse geçen giden seneyi oruçla kapatmış olur ve gelen yeni seneyi oruçla başlatmış olur. Allah böyle davranışını onun için elli yıllık günahına kefaret vesilesi eyler." diye Sevgili Peygamber (s.a.v.) müjdelemişler.

İnşaallah biz de, bugünden önümüzdeki Pazar ve pazartesi günlerini oruçlu geçirmek üzere niyetimize alalım ve günü gelince o günleri oruçlu geçirelim. Rahmeti bol Padişahımız, Yüce Rabbimiz bunun karşılığında da tuttuğumuz bu oruçlarımızı günahlarımıza kefaret sayacaktır.

Bu niyetimizi gerçekleştiremedik, yani ”tamam bu cumartesi ve Pazar günü oruç tutacağım inşaallah” dedik ama, o günler bir manimiz sebebiyle tutamadık. O zaman da Yüce Allah’ın bu niyetimizi sanki gerçekleştirmişiz gibi sevap hanemize ecirler yazdıracağını yine Sevgili Peygamber Efendimiz (sa.v.) bize haber vermektedir.

Kıymetli okuyucularımız!

İnşaallah önümüzdeki günlerde, muharrem ayı ile ilgili notlarımızı aktarmaya devam edeceğiz. Bu ay hem güzel günlerin, hem hüzünlü günlerin yıldönümlerini içinde barındıran bir aydır. Sevgili Peygamber Efendimiz’in (s..a.v.) peygamberliği öncesinden gelen yerleşik adet ve örfler vardır. Sevgili Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) vefaati sonrasında yaşanan acı ve hüzünlü olaylar vardır.

Yüce Allah (c.c.), bizleri her türlü iyiliklerin ve iyilerin içinde yer almaya, hakkı hak bilme şuuruna ermeye, her türlü hoş olmayan işlerden ve kişilerden uzak durmaya, batılı batıl bilme şuuruna ermeye muvaffak eylesin.