VELİ ALTINKAYA


MİLLİ MÜCADELE RUHU

Gündem - Veli Altınkaya


 Dün Atatürk´ün Kayseri´ye Heyet-i Temsili-ye Reisi olarak gelişinin 97. Yıl dönümüydü. Alçak saldırı nedeniyle Gazi´nin bu ziyaretini bugün yorumlayacağım. Kayseri ve Anadolu coğrafyası dün nasıl ki Mustafa Kemal Paşa´nın liderliğinde ?vatanın bölünmezliği ve milletin birliği? için canı ve malıyla mücadele etmişse, bugün de aynı kararlılıkla terörle mücadelemizi sürdürmemiz gerekiyor. Dün bu coğrafyayı dizayn edemeyenler, yarım kalmış emellerini 100 yıl sonraya bırakmış gözüküyorlar. Onların ne yaptığını ve yapmak istediğini bilerek yarına  bakmalıyız.

PAŞA, VALİ´NİN BİNDİĞİ ARABAYI GÖRÜNCE?

18 Aralık 1919´da perşembe sabah saatlerinde üç araç yola çıkıyor Sivas´tan... Güzergâh gizli tutuluyor.

İngilizlerin baskısı ile İstanbul?Hükümeti Mamuret-ül El Aziz Valisi Ali Galip´i Sivas kongresini dağıtmak, Mustafa Kemal Paşa ve dava arkadaşlarını mümkünse yakalayarak İstanbul´a göndermek, direnirlerse de idam etme talimatı alıyor...

 Mustafa Kemal Paşa, Ali Galip´ten çekiniyor. Nitekim hem Kazım Karabekir Paşa hem de Sivas Valisi Raşit?Paşa, Ali Galip olayı karşısında Mustafa Kemal?Paşa´yı rahatlatmak için epeyce bir gayret sarf ediyorlar...

Vali Ali Galip´in Kayserili olması, Binbaşı Noel adlı İngiliz ajanının bölgede bulunan Kürt aşiretlerini milli mücadele, hatta Osmanlı´ya karşı isyana teşvik etmesini Mustafa Kemal yakından takip ediyor.

Kayseri´nin milli mücadeleye hangi oranda destek vereceğini de bu noktada önemsiyor Paşa. Mustafa Kemal düzenli olarak 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa´dan Kayseri hakkında bilgi alıyor. Bununla da yetinmiyor; Kayseri´deki İhtiyat Zabitan?Cemiyeti üyeleri ve eşraftan bazı isimlerle de dolaylı olarak sürekli temas kuruyor...

O tarihte Kayseri Mutasarrıfı olan Ali Ulvi Bey´in İngilizlere ve Osmanlı Hükümeti´ne yakın durması da bu dikkati artırıyor.

Sivas Kongresi için Kayseri den üç delege istendiği zaman, şehrin ileri gelenleri ?gizli ve zaman zaman da tartışmalı? bir toplantı yapıyorlar. Uzun tartışmalardan sonra Ahmet Hilmi Bey (Kalaç) ve Nuh Naci Bey (Yazgan) toplantı tutanaklarının imzalanmasını beklemeden ?deri ve buğday tüccarı? kimliği ile Sivas Kongresi´ne katılma kararı alıyor ve birlikte yola çıkıyorlar. Bu  iki kişiden kısa süre sonra, İmamzade Ömer Mümtaz Bey´de (Kartın) üçüncü delege olarak Sivas´a hareket ediyorlar...

Kalaç ve Yazgan, Kongre´nin son gününde, Kartın ise bitişinde ancak Sivas´a ulaşabiliyor.

Mustafa Kemal Paşa, hem eşraftan, hem de Mazlum?Rasim?Bey´den aldığı haberden sonra, Sivas´tan 18 Aralık 1919 Perşembe günü sabah 9 da üç araçla yola çıkıyor...

Yoğun kar yağışı nedeni ile sıkıntılı bir yolculuk yapan Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları  bir Cuma günü olan 19 Aralık 1919´un akşam saatlerinde Kayseri´ye giriyor. Mazhar Müfit Bey, Hüsrev Bey ve Yüzbaşı Bedri Beyi taşıyan otomobil kara saplandığı için Paşa´nın aracını takip edemiyor.

Önden giden Mustafa Kemal Paşa ve Hakkı Behiç Bey´in bulunduğu otomobiller, Kumarlı mevkiinde atlı birliklerce karşılanıyor. Kayseri eşrafı ve vatandaşlar Sivas Caddesi üzerinde bulunan Çifte Kümbetler de Paşa ve beraberindeki heyeti coşku ile karşılıyorlar. Havanın soğuk olmasına rağmen Kayseri´de görülmemiş bir kalabalık misafirlerini karşılamak için yollara dökülmüştür.

Mustafa Kemal Paşa şehre girerken biraz uzakta bir İngiliz arabası görür. Yanındakilere ?Bu İngiliz arabasındaki kim?? diye sorar. Kayserililer ?Mutasarrıf, Paşa Hazretleri? deyince ?Bindiği arabadan tarafı belli oluyor? der.

Paşa ve beraberindeki heyet şehir merkezine çeyrek saat kala otomobilden inerek kendisini karşılamaya gelen halk ile tokalaşa tokalaşa ilerlerliyor. O coşkulu kalabalık içinden bir ilkokul öğrencisi ?Kan aksa, can çıksa dönmeyeceğiz geri/ Damarlarımızda taşıdığımız ecdat kanı ile/ Allah hakkı için başaracağız bu işi? mısralarını söyleyince, Mustafa Kemal Paşa eğilerek çocuğu okşayıp öpmüş ve halkın duyacağı bir ses ile ?Biz bu işe Allah´ın yardımı ile başladık; inşallah memleketimizi kurtararak yarının gençliği olan sizlere emanet edeceğiz? diyor.

Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları İmamzade Raşit Ağa´nın konağına yerleşiyorlar. Ev sahibi Raşit Ağa, Paşa ve beraberindekileri hazırladığı sofraya davet ediyor. Mustafa Kemal Paşa ?Yolda kalan arkadaşlarım gelmeden sofraya oturmam? diyerek kara saplanan aracın kurtarılması için bir ekibin yola çıkartılmasını istiyor. Şehirde kamyon olmadığı için Talas Amerikan Koleji´nden alınan bir kamyon ile Mazhar Müfit Bey ve beraberindeki ekip saat 23.00 gibi kurtarılarak Raşit Ağa´nın evine getiriliyor.

Mazhar Müfit Bey ? Erzurum´dan Ölümüne Kadar Atatürk İle Beraber ? adını taşıyan eserinde 20 Aralık sabahı yaptıkları kahvaltı ile ilgili şu bilgileri veriyor:

? Sabahleyin mükemmel bir kahvaltı yaptık; evet, mükemmel diyorum, bizim aylardır ki, tereyağı, kaymak, süt, bal gördüğümüz yoktu. Bu gibi şeylerden mahrum kaldıktan sonra, insan bir gün kavuşur ise kıymetleri o zaman daha ziyade artıyor. Paşa, kahvaltıda yine şakaya başladı. Ev sahibine: ?Azizim biz her sabah sütten, kaymaktan bıktık. Sizin meşhur pastırmanız vardır; üzerine birkaç taze yumurta kırılsa da daha kuvvetli bir kahvaltı alsak, nasıl olur. Bugün gezeceğimiz yerler var, öğle yemeğini biraz geç yiyeceğiz´ diyerek bana bir göz işareti yaptı. Raşit Ağa: ? Baş üstüne efendim´ diyerek fırladı gitti.

Paşa: öyle değil mi? kaymaktan, sütten, baldan filan bıktık deyince bir kahkaha attık. ?Adi bir çay ile bir dilim ekmekten ne haber Paşam? dedim. Paşa da ?canım pastırmalı yumurta istedi de onun için söyledim´ dedi.

5-10 dakika geçmeden pastırmalı yumurta geldi. Nihayet mükemmel bir yemek yedik??

Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler 20 Aralık´ta gün boyunca halkla, ihtiyat zabitleri ile bilhassa da ulema ile defalarca görüşmeler yaptı. Kızıklı Hacı Kasım Efendi başta, ilmiye sınıfının ileri gelenleri, tüccar ve esnafdan bazıları Raşit Efendi Kütüphanesinde toplandı. Paşa, heyetin elini tek tek sıkarak iltifatta bulundu. Memleketin içine düştüğü bu kötü durumdan ancak birlik ve beraberlik ile kurtulacağını anlattı. Daha sonra Camii Kebir de minbere çıkarak Anadolu´nun o günkü durumu, Erzurum ve Sivas Kongreleri hakkında cemaate bir hutbe verdi. İkindi namazını cemaat ile kıldıktan sonra Kayseri deki okulları tek tek ziyaret etti. Hatta Ermeni cemaati papazı ile dahi görüştü.

Mustafa Kemal Paşa o akşam Kayseri´de rahat bir uyku uyudu.

21 Aralık 1919 Pazar günü Heyet-i Temsiliye Ankara´ya hareket edecekti. Kayserililer misafirleri için yolda yenmek üzere, börek, sucuk, pastırma, piliçten oluşan yolluk hazırladılar. Paşa ve beraberindekiler şehirden ayrılmadan önce bugün ki saat kulesinin önünde ?Kayseri Ahali-i Muhteremesine? Beyanname yayımladı. Kayserili atlılar Kırşehir sınırı olan Topaklı ´ya kadar Paşa ve heyetine eşlik etti.

Son söz: Kayseri düşman işgali altında kalmamasına rağmen, Anadolu´nun işgalden kurtulması için ne gerekiyorsa yaptı.