VELİ ALTINKAYA


MHP´Lİ BAKAN OLUR MU?

Gündem - Veli Altınkaya


MHP´li ve ?Ülkücü´ konusu ara ara tartışılır.

MHP?yönetiminde bulunanlar, ?Bir kişi ülkücü olduğunu söylüyorsa, MHP´de olmalıdır, MHP  çizgisinde siyaset yapmalıdır? derler. Buna karşın kendilerine, ?Ülkücü? diyen bir çok isim ise, ?Ülkücülük MHP´nin tekelinde değil, ben bir başka partide ülkücü olarak da siyaset yapabilirim? görüşünü ortaya koyar.

Halk oylaması sürecinde, milliyetçilik, ülkücülük işi iyice karışmıştı. Başbakan?Yıldırım grup toplantısında bozkurt işareti yaparken, CHP?Lideri Kılıçdaroğlu memleketim Sarız´da miting otobüsünün üzerinde bozkurt işareti ile kalabalığı selamlıyordu. Hatta Kılıçdaroğlu daha da ileri giderek ?milliyetçi biri´ olduğunun 6 oktan mülhem altını kalın çizgilerle çizmişti.

Bu genel girişten sonra gelelim yazımızın başlığına.

Yazının başlığında, ?Ülkücü bakan? demeyip, ?MHP´li bakan? sözcüğünü özellikle kullandım. Zira bugünkü kabinede görev yapan Tugrul?Türkeş başta, bazı isimler kendilerini MHP´li değilse bile, ?Ülkücü´ olarak nitelendiriyorlar.

Tekrar yazının başlığına bir kez daha dönelim. Olası bir kabine değişikliği yaşanır mı? Yaşanırsa yeni kabinede MHP kökenli isim olur mu?

Düz mantıkla baktığımızda ?Niye olsun. AK?Parti´nin 317 milletvekili var. Güvenoyu ve kanunları çıkartmak için bu sayı çok bile. AK?Parti niye durup dururken kendisine niye ortak alsın?? sorusunu yöneltebilirsiniz.

Bir işyeri düşünün, sattığı mal rağbet görüyor. İşyeri, günü kapattığınızda ve yıl sonunda bilançoya baktığınızda kar ediyorsa dışarıdan ortak almak istemez.

Ancak, o işyerinin karşısına aynı işi yapacak yeni bir dükkan açılma hazırlığı yapıyorsa ve mevcut dükkan sahibi o sokaktan geçen her on kişiden 6´sının kendi işyerine girmesini ve alış-veriş yapmasını  istiyorsa ortaklığın şekli değişebilir.

Yeni ortak namzedi de mevcut iş yapan dükkanın eski ve yeni alacak ve borçlarını (günah ve sevabını) üstlenmeye razıysa pekala az bir hisse ile böyle bir ortaklık kurulabilir.

Kayseri ticaretinde bir tabir var;  ?Şirketin % 51´i seninse mesele yok? der bizim tüccarlar. Nasıl olsa AK?Parti şirketin, pardon hükümetin ve Meclisin çoğunluğunu elinde tutuyor; 3 Kasım 2019´a yönelik bir strateji olarak yanına ?küçük ortak´ alsa ne mahsuru var?

Halk oylamasından bir hafta önce AK?Parti´nin önde gelen isimlerinden biriyle oturdum. Özel sohbet ortamında; ?Halk oylaması sonrası Sayın?Bahçeli´nin işaret edeceği bazı isimler kabinede yer alırsa şaşırmayın? demişti.

Düz mantıkla baktığınızda 317 vekiliniz ola ola böyle bir ortaklığa gerek duymayabilirsiniz. Ama anayasa değişikliği için 317 yetmedi ve MHP´nin desteğini almak zorunda kaldı AK?Parti.

Gelinen bu noktada orta yerde %48.6 ve % 51.4 dura dura  ?İlle de benim dağımın´ odunu derseniz, kuşlar başka ormanlara yuva yapabilir.

AK?Parti´nin o etkin ismi ile yaptığımız sohbetten hareketle ifade edersek; yakın bir tarihte Bahçeli´nin işaret edeceği bir ismin başbakan yardımcısı olması ve yine MHP´li 3 isminde hükümete girmesine hiç şaşırmayın.

Böyle bir şey olabilir mi?

Bence de zayıf ihtimal gibi gözüküyor; ama ?olmaz´ diyemeyiz.

MHP?Lideri halk oylaması sürecinde kendisinin hükümette, hele hele yeni sistemle birlikte Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı yolundaki sorulara ?Kimse bize böyle bir şey teklif dahi edemez´ demişti.

Ülkücüler şu veya bu şekilde iktidarda, bürokraside etkin olsa da, MHP parti olarak ve yönetim kademeleri itibariyle 15 yıldır iktidardan uzak. MHP tabanı da iktidarı özlememiş midir? Onlar da ufak-tefek sıkıntılarını, taleplerini iktidar yolu ile  gidermek istemez mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan akıllı bir lider. % 51.4´ün kurucusu olduğu partiye ait olmadığını biliyor. 3 Kasım 2019 seçimlerinde ikinci tura kalmadan, birinci turda sonuç alma hesabını da yapıyordur. Bu cihetle Erdoğan´ın önümüzdeki süreçte MHP tabanına, HDP´nin muhafazakar kesimine ve ılımlı  sosyal demokratlara sıcak mesajlar vereceğini söylemek için siyaset uzmanı olmaya gerek yok.

Bu işin içinde olanlar bile yeni sistemi hala tam kavramış değiller. Siyasetten murat, fikirlerinizin iktidar olmasıdır. Bundan sonra TBMM´ye üç veya beş milletvekili fazla göndermişsiniz, çok önemli değil. Elbette Meclis´in yasa yapması açısından baktığınızda vekil sayısını önemseyebilirsiniz; ancak hükümet etme, ülkeyi yönetme adına mutlaka sizin adayınızın cumhurbaşkanı olması gerekiyor. Zira, hükümetin başkanı cumhurbaşkanı olacak.

Hele önce YSK sonuçları bir ilan etsin. AK?Parti ve MHP arasında oluşan ittifakın devam edip etmediğini HSK´ya seçilecek üyelerden anlayacağız. Kabine işi daha sonra. Belki de sonbahara kalır.

 

ÜÇ SEÇİM

OSB seçimleri tamamlandı. Şimdi sırada Pancar?Kooperatifi ve TOBB´a bağlı üç meslek örgütünün seçimleri var. Bir ara Pancar?Kooperatifi seçimlerinin nisan sonu gibi yapılacağı dillendirilmişti. Demek ki söylentiymiş. Hüseyin?Akay ve arkadaşlarının yeniden adaylığını biliyoruz. Karşılarında da epeyce bir isim çalışıyor. Pancar?Kooperatifi ağustos sonuna kadar seçim yapmak zorunda 27 Mayıs´tan itibaren haziran sonuna kadar ramazan ve bayram olduğu düşünülürse seçimler, ya önümüzdeki bir ayda yapılacak, ya da temmuza kalacak. Bu arada TBOBB´a bağlı Ticaret ve Sanayi Odaları ile Ticaret Borsası´nın da ekim de seçimi var. Yani önümüzde beş ay kaldı bu seçimler için. Özellikle KTO cenahı oldukça hareketli. KAYSO´da da kısmi hareketlilik yaşanabilir. Pancar Kooperatifi seçimi ne zaman olur bilemem; ama, ramazandan sonra meslek odası seçimlerinin kulisi ayyuka çıkar.

 

Mış? Miş? Muş?

00-Kabine değişikliği söylentileri, beklenti içindeki vekillerin ?düşünü´ azdırıyormuş.

00-Halk oylaması arefesinde bir ay süreyle Kayseri´yi mesken tutan vekillerimiz bundan sonra ayda bir gelecek gibiymiş.

00- AK?Parti içinde bazı çevreler 7 Haziran-1 Kasım listesine göre kongre hesabı yapıyormuş.

00-CHP´de erken başlayan kongre hesaplarında Milletvekili Arık´ın yine eski bir il başkanını aday göstereceği konuşuluyormuş.

00-MHP´de muhaliflerin sessiz-sedasız ihraçları sürüyormuş.

00-HSYK´nın son kez önümüzdeki iki haftada geniş kapsamlı bir kararname daha hazırlaması bekleniyormuş.

00- Bazı FETÖ firarileri üzerlerindeki malları üçüncü şahıslara satarak olası tedbirden kurtulacağını sanıyormuş.