Geçtiğimiz hafta yaygın televizyonlardan birinde Ankara Valisi’ni dinledim. Vali, şehir merkezindeki ilk ve orta dereceli okulların şehrin dört ayrı bölgesine taşınmasına yönelik bir “Eğitim Kampüsü Projesi” başlattıklarını söyledi. İlk proje Keçiören tarafından planlanmış. Yüzlerce dönüm arazi üzerine çok sayıda ilk ve orta dereceli okul yapılacak. Metro, raylı sistem gibi toplu taşıma hatlarının bu merkezlere ulaşması sağlanacakmış, Bu merkezlerde sadece okullar değil öğrencilerin ortak kullanabilecekleri yüzme havuzundan, spor salonuna, cafelerden, kütüphanelere kadar her türlü sosyal tesis de inşa edilecekmiş.
Ankara elbette çok büyüdü. Ama bizim de Kayseri’ nin 2023 yılını planlarken merkezdeki okullar adına böyle bir çalışma yapmamız gerekiyor.
Ahmet Paşa Okulu yıkıldı... Yeriyle ilgili yaşanan sıkıntı malum... Melikgazi Belediyesi şehir içinde kalan Hacı Ali Karamercan Okulu’nun taşınması için Milli Eğitim’le mutabık kalmış. Geçtiğimiz hafta TV programında Başkan Büyükkılıç, Nazmi Toker ve Dedeman İlköğretim Okulları’nın da taşınması gerektiğini yüksek sesle dillendirdi.
Bu manada tarihi vasfı olmayan merkeze yakın okulların belli bir proje dahilinde taşınması şimdiden tartışılmalı ve planlanmalıdır.
Yukarıda isimlerini yazdığım eğitim kurumları dışında Kalpaklıoğlu, Sefa, Salih Avgun Paşa Okulları’nında başka yerlere taşınması gündeme getirilebilir. Bu okulların etrafında konut olarak kullanılan ev sayısı çok az. Varsa da çoğu belli yaşın üzerindeki insanlar ve onların da ilkokula gidecek çocukları yok.
İlk bakışta insanlar bu okulların taşınmasına karşı çıkıyorlar. Bunun birkaç nedeni var... Yıllar önce o okuldan mezun olmuş. Hatıralarının bulunduğu okulunun taşınmasını istemiyor. Bu birinci neden. Halen okulda 50-100 öğrenci varsa o öğrencileri öğretmenler ve veliler organize ederek taşıma kararına karşı çıkılmasını sağlıyorlar. O okuldaki öğretmen de merkeze yakın yürüyerek gidip-geldiği okulundan olmak istemiyor. Öğrenci de, velisi de 100 metre fazla yürümek istemiyor. Başkan Büyükkılıç’tan duymuştum H.Ali Karamercan Okulundaki öğrenci sayısı 100’ün altındaymış. Muhtemel ki öğretmenlerin bir bölümü zorunlu ders saatini bile dolduramıyordur.
Elbette bir okul sadece merkezde diye taşınmamalıdır. Öncelikle o okuldaki öğrenci sayısına bakmak gerek. Gerçekten mahalle aralarındaki okullarda olduğu gibi merkezdeki bir okulda da yüzlerce, binlerce öğrenci varsa bırakın o okul bir süre daha yerinde kalsın. Ama sınıflar boşsa yazık.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir başka husus da bu okulların önemli bir bölümünün hayırseverler tarafından yapılmış olması. Okullar taşınırken kesinlikle hayırseverlerin rızası alınmalı ve onların isimleri yapılacak yeni okulda mutlaka yaşatılmalıdır.
Okulların taşınması ve planlanması belediyeleri öncelikle ilgilendiriyor. Belediye başkanlarımızda siyasi kimlik taşıdıkları için bir okulun öğrencisi, öğretmeni, idaresini tamamen ikna etmeden taşıma kararı veremiyorlar... Bu cihetle belediye başkanlarımızın bu noktada olayın üzerine daha bir kararlılıkla gitmesi gerek.
Merkezdeki okulların taşınmasında cevap bulmamız gereken önemli konulardan biri de şu. Okulu taşıdığınızda mevcut okulun yerine ne yapacaksınız? Orayı tamamen rant üzerine planlarsak tepki alırız. Önce mevcut binaları sosyal ve kültürel amaçlı nasıl değerlendirebiliriz bu soruya cevap aramak lazım. Bu arada ‘iyi de kardeşim yeni okulları kim yaptıracak?’ diye sorulabilir.
Hayırseverden daha önce yaptırdığı okul için ikinci bir para isteyemezsiniz. Bunun için eski okulları arsalarının bir bölümünü ticari amaçlı düşünüp buradan sağlanan gelirle yeni okullar, devlet desteği de alınarak yapılabilir.
