VELİ ALTINKAYA


LÜTFÜ ELVAN’A ADAYLIK TEKLİFİ

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA


Kayseri-Ankara YHT projesi artık bende ‘takıntı’ haline geldi. Aslında haftabaşında bu köşenin ‘mış-miş-muş’ bölümünde yazacaklarımla ilgili bir cümlelik mesaj verdim; ama yetmez.

Ulaştırma eski Bakanı, halen TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olan Lütfü Elvan sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. O paylaşımı görünce Gaziantep, Adana ve Mersin adına sevinirken, Kayseri için üzüldüm.

Bakan Bey’in paylaşımını sosyal medya hesabından fotoğraf olarak buraya alıyorum.

Ne yazmış Lütfü Elvan:

“... 311 Km uzunluğundaki Mersin-Adana-Gaziantep Hızlı Tren Hattı’nın ihalesi gerçekleşti. 6,8 milyar TL tutarındaki hat tamamlandığında saatte 200 kilometre hızla Mersin’den Gaziantep’e ulaşım daha kolay ve konforlu olacak. Hayırlı olsun...”

Evet, bu 3 şehrimiz için hayırlı olsun.

Bu bölge bize çok uzak değil. Bu üç şehrimiz arasında yıllardır bir otoyol olduğunu herhalde biliyorsunuz. Son Ankara Niğde otoyolu ile bu şehirlerimiz Ankara’ya dolayısıyla İstanbul’a da otoyolla bağlanmış oluyor.

Gel de üzülme...

‘Şu kadar bin yıllık ticaret merkeziyiz, Orta Anadolu’nun cazibe şehirlerinden biriyiz’ diye her vesile ile hava atıyoruz ne otoyol bağlantımız var, ne de YHT hattımız.

Bizim siyasi büyüklerimiz 142 Km Kayseri-Yerköy hattı için yurtdışından kredi arandığını söylemediler mi? Bizim hattın kaba maliyeti 500 milyon Avro gibi. Bugünkü kurla 4,5 milyar lira. Yukarıdaki hattın kaça yapılacağını okudunuz.

Sormak lazım şimdi, Antep-Adana ve Mersin’e gelince para bulunuyor da, iş Kayseri YHT olunca niye taa Çin’lere gidip de kredi aranıyor?

AK Parti İl Başkanı Şaban Çopuroğlu’na “Başkanım bizim YHT konusunu ısrarla gündemde tutmamızdan rahatsız oluyor musunuz?” dediğimde, “Hayır abi, niye olalım, bilakis bize enerji veriyor. Siz ısrarla yazmaya devam edin” demişti.

YHT’yi yazmaktan inanın yoruldum. Ama güzel yurdumuzun diğer şehirleri ile ilgili, özellikle de bizim çevremizdeki şehirlerle ilgili, böyle YHT ve otoyol haberleri alınca üzülüyorum.

Daha önce çok yazdığım için uzatmayalım, bakanları geçtik, başbakanlar, cumhurbaşkanları defalarca söz verdi bize... Keşke bizim Ulaştırma Bakanlığı yapabilecek bir hemşehrimiz olsaydı, herhalde bizim YHT de hızlanırdı. Lütfü Elvan’a gidip ‘Sayın Bakanım bu 6,8 milyar nereden bulunduysa bize tiyo ver’ desek mi, bilmiyorum ki...

Aslen Karamanlı olan Lütfü Elvan halen Mersin Milletvekilliği yapıyor. Bir daha vekillik niyeti var da Kayseri’den de başvurursa listeye konulması için ‘gazeteci olarak’ destek veririm.

 

BAKİ ERSOY’UN ÜSLUBU

MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy genç bir siyasetçi. Hem il başkanlığı, hem de iki yılı bulan milletvekilliği döneminde ‘halkın içinde’ bir siyaset anlayışı güttü. Sürekli sokakta, kendisine ulaşan talepleri çözme adına ‘başını açtı’ koştu Baki Ersoy...

Ülkücülüğün geninde var olan gözükaralıktan da geri durmadı. Hak bildiğini yiğitçe söyledi. Muadili görevde bulunanlar ‘duymadım-görmedim’ modunda siyaset yaparken bu uzun boyu ve gençliği ile orta yere çıkıp göğsünü gere gere ‘Ben buradayım’ dedi.

Son günlerde Milletvekilimiz Baki Ersoy Kayseri, hatta Türkiye gündeminde...

Önce Mansur Yavaş ile ilgili bir mesaj attı. Binlerce trol linç etmeye kalktı Vekilimizi. O trol hesaplarının birçoğunun yurtdışında bölücü unsurlarla irtibatlı olduğunu araştırınca görürsünüz.

Önceki gün de 26 vekilin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili bir grup fezleke TBMM Başkanlığı’na iletildi. Biri de Baki Vekil’le ilgili. Bir hakaret davası.

Elbette hakaret, küfür iyi bir şey değil. Bunu kimse tasvip etmez, edemez. Ama söyleyene bakarken söyletene de bakmak lazım. Keşke o sözcüğü kullanmasaydı, ama Baki Ersoy durup dururken mi o lafı etti? Siz bir şehidimizin arkasına sığınacak ve milyonlarca oy almış bir siyasi partinin liderine hakaret edeceksiniz, dönüp ‘kimse de bana laf etmesin’ diyeceksiniz.

Olmaz. Söz söyleyen söz duymaya hazır olacak.

Baki Ersoy, liderine bağlılığından o sözcüğü kullandı. Öyle diyor kendisi. Ersoy, lideri, davası ile birlikte milli ve manevi değerlerimize yönelik saldırıların karşısında dimdik durmaya devam edecektir.

Bence biraz daha sakin olmalı, ama sanki MHP’li Vekil ‘herkese anlayacağı lisandan’ konuşmayı sürdürecek gibi.

 

KULİS BULVARI

GENELGE, KANUNU DÖVDÜ

Bizim hukukumuza göre kanunu ancak anayasa dövebilir. Yani kanunlar anayasaya, genelge, yönetmelik, tüzük vs. ne varsa bunlar da kanuna aykırı olamaz. Meclisimiz üç ay önce barolarla ilgili bir kanun çıkartıyor ve ‘Ekimin ilk haftası seçim yapacaksınız’ diyor. Sonra da hıfzıssıhha kurulu kararları veya bakanlık genelgesi ile YSK devreye sokularak baro seçimleri erteleniyor. Madem bu işi genelge ile yapabiliyorsunuz neden YSK devrede. Baro seçimleri ‘hakim gözetiminde’ yapılıyor. YSK ‘yüksek mahkeme’ niteliğinde olduğu için kararları hakkında da anayasaya göre yargıya gidilemiyor. Ama bakanlık genelgesi veya Hıfzıssıhha Kurulu kararları için idari yargıdan ‘yürütmeyi durdurma’ talep edilebilir. Belli ki bunun için YSK devreye sokulmuş. Hukuk bir gün hepimize lazım olacak. Parti kongreleri yapılıyorsa baro seçimleri de yapılmalı.

 

Mış… Miş… Muş…

00- Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İlhami Çelik, Kayseri’ nin virüsle mücadelesinin haziran ayı rakamlarının ‘çok gerisinde’ olduğunu söylemiş.

00- Özhaseki’nin de katılacağı sunumla Melikgazi’nin ‘80 günde ne yapılır?’ sorusu bugün ‘Daha yeşil bir Melikgazi’ olarak cevap bulacakmış.

00-CHP’li Vekil Çetin Arık, yerlerine yenisi yapılan camileri ‘yıkılmış’ gibi göstermiş.

00- MHP İl Başkanı Tok, 12 Eylül sonrasında cezaevinde işkence ile şehit edilen Cumali Şimşek’i Yahyalı’daki mezarı başında anmış.

00-İncesu Marina tıklım tıklımmış.

00-Başkan Palancıoğlu ‘Kadim çarşı’ için güzel projeler planlıyormuş.

00-AK Parti teşkilatları Türkiye ’de ilk kongreyi yapmak için talimat bekliyormuş.

00-Baro başkan adayları Cavit Dursun ve Ali Köse sosyal medyada karşılıklı atışıyorlarmış.