ASIM CENGİZ GÜR


KURBAN KESİN EY MÜSLÜMANLAR!-3

KURBAN KESİN EY MÜSLÜMANLAR!-3


Kıymetli okuyucularımız. Önemine binaen bugün de kurban’a ilişkin bilgiler aktarmaya gayret edeceğiz.

Kurbanlıktan tüylerinin kırpılması ve sütünün sağılması suretiyle faydalanmak mekruhtur. Eğer kurbanlık sahip olunduktan sonra kırpılmış ise tüyü ve sütlü ise sütü sağılıp sadaka olarak verilir. Hatta karışmasın diye alâmet olmak üzere alman tüyleri bile sadaka olarak verilir. Eğer kullanılmış ise parası sadaka olarak verilir. Kurban kesildikten sonra derisi satılmış ise parası sadaka olarak verilir. Ancak deriden mest, seccade vb. şekilde istifâde edebileceği gibi eve demirbaş eşya almak üzere satmakta da bir sakınca yoktur.

Kurbanın eti konusunda en faziletli tutum üçte birini sadaka olarak vermek, üçte birini dostlara ikram, üçte birini de evde alıkoymaktır.

Kurbanlık yapmak üzere satın alınan bir hayvan satılıp yerine başka bir hayvan almak câizdir. Eğer paradan arta kalan olursa sadaka olarak verilir.

Kurbanlığa binmek, onunla yük taşımak veya herhangi bir iş için ondan istifade etmek mekruhtur. Eğer hayvan kullanılır ve değeri noksanlaşırsa eksilen kıymeti kadar sadaka vermek gerekir. Kiraya verilmiş ise kiradan elde edilen para da sadaka olarak verilir.

Kurbanın eti, yağı, başı, tüyü, sütü vb.lerinin satışı câiz değildir. Eğer satılmış ise elde edilen bedel sadaka olarak verilir.

Kurbanlık olan hayvan boğazlanmadan önce yavrularsa o da annesiyle beraber kesilir. Çünkü kurban bizzat o hayvana taalluk etmiştir ki yavrusu da kendisine tabidir. Eğer bu yavru boğazlanmayıp satılırsa parasını sadaka olarak vermek gerekir. Şayet yavru Kurban bayramı günleri geçinceye kadar boğazlanmaz ve elde tutulursa sadaka olarak verilir.

Her müslüman kurbanını kendisi kesebileceği gibi bir başka müslümana da kestirebilir. Ancak kendisinin kesmesi daha faziletlidir. Kurbanı kestirme konusundaki izin bizzat ifâde edilebileceği gibi, izne delâlet eden söz, fiil ve davranışlar da izin sayılır. Meselâ bir müslüman kurbanlık satın alsa kurban bayramı günü hayvanı yatırıp ayaklarını bağlasa onun emri olmadan bir başkası gelip hayvanı boğazlasa bu kurban için yeterlidir. Başka bir hayvan kesmek gerekmez. İki müslüman yanılarak birbirlerinin kurbanlarını kendi adlarına kesmiş olsalar vacibi yerine getirmiş olurlar ve kestiklerini değişmek suretiyle kendi hayvanlarını alırlar.Eğer böyle bir durumu etler yenildikten sonra farkederlerse helâlleşirler. Aralarında anlaşmazlık çıkarsa birbirlerine kurbanlıkların değerini öderler. Eğer eyyâm-ı nahr geçmiş ise kurban paralarını sadaka olarak verirler.

Kurban Bayramı günlerinden önce kurbanlığı bağlamak, hayvana kurbanlık nişanı takmak, işaretlendirmek, kesilecek yere güzellikle, eziyet vermeden götürmek, yemek borusu, nefes borusu ve iki şahdamarını kesmek ve keserken acele davranmak, boğazlamayı enseden değil boğazdan yapmak, kendi kurbanını kendisi kesmek, kesemiyorsa müslümana kestirmek, hayvanı kıbleye karşı kesmek, hayvan kesilirken orada hazır bulunmak müstehaptır.

Dua etmek ve besmeleden önce veya sonra:

"Ey Rabbim bu senden ve yine sanadır. Namazım, kulluğum, kurbanım, ölümüm ve dirimim eşi benzeri olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ben bununla emrolundum ve teslim olanlardanım" demek müstehaptır.

Kurban olacak hayvanın imkan ölçüsünde en semizi, en büyüğü olması, Kurban Bayramının ilk günü ve gündüzleyin kesmek, kurban bıçağının çok keskin olması, hayvanı kesildikten sonra soğumaya ve canın iyice çekilmeye bırakılması, kurban sahibinin kurban etinden yemesi, etinden başkalarına verilmesi müstehaptır. Hayvanı kesildikten sonra çekilmeden önce yüzmek mekruhtur.

Kurban Bayramında kesilmek üzere satın alınmış olan hayvan kesilmez ve bayram günleri geçerse, hayvanın sadaka olarak verilmesi gerekir. Zengin olan kişi ise kurbanlık alsın veya almasın kurban kesmediği takdirde kurbanın kıymetini sadaka olarak vermesi gerekir, gelecek yıla bırakamaz.

Ölüye kurban keseceğini söyleyen bir kimse, kurbanını bayram günlerinde kesmesi ona vacib olur.

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

“Kurban gününü bayram olarak kutlamakla emrolundum. Onu bu ümmet için Allah bayram kılmıştır”, “Kurban kesmeye gücü yettiği halde, kurban kesmeyen, bizim namazgahımıza yaklaşmasın” diyerek bunun önemini vurgulamıştır.

Kurban ibadeti, taşıdığı hikmetlerle de Allah katında çok kıymetlidir. Kurban bayramında fakir-fukara, yetim ve öksüzler, talebeler, dünyanın muhtelif yerlerinde değişik afetlere maruz kalan kimsesizler, kafirler tarafından maddi-manevi saldırılara açık halde bulunan yardıma muhtaç müslimünlar kendilerine himmet elini uzatacak müslümanları beklemektedir.

Kurban en küçük bir parçası dahi zayi edilmemesi gereken bir ibadettir ve buna ilişkin gösterilen her gayret Yüce Allah (c.c.) tarafından yüksek ecirlerle mükafatlandırılacaktır.

Yüce Allah (c.c.) hepimize kamil bir kurban ibadetini yerine getirebilmeyi, bu ibadetin ifası ve gereğince amel edilebilmesi, himmete muhtaç mü’minlere kavuşabilmesi için gayret içinde olmayı ve nimetlere ermeyi hepimize nasib ve müyesser eylesin.