Kayserispor’da yeni dönem biraz sancılı başladı. Aslında sezon başında tüm transferlerini bitirerek lige girmeye hazırlanan takımda, ne yazık ki istenmeyen durumlarla da karşı karşıya kalınıyor. Sezonun başında eski borçlar yüzünden tahtası kapanan sarı-kırmızılılar için büyük fedakarlıklar yapıldı ve tahta açılmıştı. Tam ‘borçlardan kurtulduk’ şeklinde bir düşünceye girsek de, bu sefer de yerli oyuncuların dosyaları karşımıza çıkmaya başladı. ‘Bilal Başacıkoğlu nedeniyle gün içinde yine tahta kapandı’ haberi gelince oturup bir köşeye kendi kendimi dinlemeye başladım. ‘Biz nerede yanlış yapıyoruz?’ dedim.
Burada önemli olanı hep göz ardı ettiğimizden kulüplerin bu hallerde olduğunu söylesek de, ne yazık ki fiili olarak hayata geçiremediğimiz bu düşünceler nedeniyle ülkemdeki futbol kulüpleri borç yükleriyle karşı karşıya kalıyorlar. Halbuki işin başında olup da, imza atanlara ‘imzanız kadar sorumluluğunuz var’ denilse, inanın bana bu kadar borç ortaya çıkmaz. Kimse yürekliyim ben, şöyleyim ben diye bu kulüplerin başkanlığına talip olmaz. En azından talip olmalarını bırakın, atılan imzalar kadar sorumluluklarını yüklenseler, boşa transfer yapmaz, hatta yaptığı hata sonrasında nasıl telafi edeceğini kara kara düşünmesi gereken kendileri olur. O yüzden adım atarken 10 düşünür ve bir adım atarlar. Ama ülkemde hala bu konuda kanun çıkmadığı için borç yükleri her geçen gün artmaya ve böylece de transfer yasakları gelmeye devam ediyor ne diyelim?
