Başkan Özhaseki’nin son Akkışla gezisinin görüntü-fotoğraflarına bakınca yüreğim cız etti...
Özhaseki, Akkışla’dan sonra Gömürgen, Kululu, Ortaköy gibi yerleşim alanlarını da ziyaret ederek halkın sorunlarını dinleyip, beklentilerini öğrenmiş...
Geziyi takip eden bir dostumun kaydettiği fotoğraf ve görüntüleri izledim...
Bırakın depremi neredeyse şiddetli bir fırtına halinde yıkılmayı bekleyen taş üstüne taş konularak yapılmış tek ya da iki katlı binalar.... Yine aralarında tutucu, birleştirici hiçbir malzemenin kullanılmadığı taşların üst üste konulması ile yapılmış duvarlar, hayvan barınakları ,samanlıklar, hatta evler...
Bu evlerden birinde Başkan Özhaseki” balkon konuşması” yapıyor... Kendisiyle birlikte il başkanı, ilçe başkanı ve ilçe adayı da balkonda. Beşinci kişi de var. Sordum muhtarmış...
Neredeyse o balkon çöktü çekecek...
Sonra bir başka yerde evin girişinin önünde yüksekçe bir taş ve taşın üstüne çıkıp halka hitap eden bir belediye başkanı... Diyor ki Özhaseki; “Sizin ve bu köylerin makus talihini yenmeye geldik”...
Anadolu’nun köyleri...
Akkışla’nın, Sarız’ın, Pınarbaşı’nın, Tomarza’nın, Develi’ nin,Yahyalı’nın ve diğer ilçelerimizin köyleri; bir bir boşalıyor ve yalnızlaşıyor...
Başkan Özhaseki yıllar önce “Şehirler de insanlar gibi canlıdır. Bakarsanız yaşar, yoksa ölürler” demişti...
Yaşamayan, yaşanmayan Kültepe ölmedi mi? Şimdi turistik amaçlı diriltmeye çalışıyoruz. İki bin yıl öncesinde Beştepeler’de kurulan şehirden bir-iki duvarın dışında ne kaldı?..
Ya bu köyler...
400 köyümüzden, belki çok azı kendi kendine yetebiliyor. Bunları ne zaman yaşanabilir birer mekan haline getireceğiz...
Bu köylerde oturan genç insanları, ne zaman şehirlere göç etmekten kurtaracağız. Bunlara ne zaman doğdukları toprakta yeterince sağlık ve eğitim hizmetleri, topyekün yaşama kalitesi sunacağız?
Bazı çevrelerin tasvip etmediği yeni Büyükşehir Yasası ile dilerim ki bu köyleri kısa sürede olmasa da, Cumhuriyetin 100 yılında, yaşayan on,yüz ya da bin kişiyle Ege’nin, Akdeniz’in hatta Karedeniz’in küçük ve şirin yerleşim merkezlerine dönüştürelim...
Gençleri köylerinde tutamıyorsak bile, çoluğunu-çocuğunu evlendirmiş, eşiyle beraber hayatının son demlerini yaşayan emeklilerimizi, çocukluklarının geçtiği topraklarla buluşturalım...
Benim için çocukluğumun geçtiği Binboğa’nın yaylaları ve köyümün tarlaları, Dünya’nın en gelişmiş ve modern şehirlerinden daha çok anlam ifade eder.
Sizin baktığınızda hiçbirşey görmediğiniz ve bir lahzada gözünüzü çevireceğiniz Binboğa, Işık ve Tahtalı Dağlarının şahikalarındaki kaya kütleleri benim hayatımın nice tatlı ve acı hatıraları ile dolu...
Elbette bu köyleri bir sihirli el, kısa sürede ayağa kaldıramaz. Ama, planlı olarak bu köyleri ortalama yaşanabilir bir merkez haline dönüştürmeliyiz.
Buraların en temel sorunu olan altyapı eksiklikleri ile, eğitim ve sağlığa yönelik beklentilerini köy köy olmasa da bir merkezde, o da mümkün olmazsa ilçede çözmeliyiz.
Yaşlılığın getirdiği mutad hastalıklara düçar olmuş bu köylerdeki insanlar şehre gelmeden, ilçelerinde bazı uzman hekimlere ilaçlarını yazdırabilmeli... (Gelin görün ki ilçelerin yarısından çoğundaki sağlık kuruluşlarında uzman hekim bile yok...)
Bütün siyasi mücadele ve hesapların ötesinde köylerimizi de, buralarda yaşayanları da “ortalama standarta” kavuşturmak hepimizin, her siyasinin, yetkilinin görevi...
O topraklarda doğup, doğdukları toprakları unutanlara düşen sorumluluklar da var. Onlar da o topraklarla Kadir Has ‘ın dediği gibi “ödeşmeye” mecburdur. Bu köylere bakmazsak, hormonlu olarak büyüyen şehirler bir gün hepimizi bunaltır ve boğar...
00- Bir bölge müdürü gitmiş, etkin bir il müdürü de bugün- yarın gidiciymiş.
00- KTO yönetiminden istifa eden İlhan Miraboğlu Tanzanya’ ya okul açılışına gidiyormuş.
00-KTO yönetiminin bugün iki yeni üyesini Seçim Kurulu’na sorarak seçmesi ileride doğabilecek bazı sıkıntıları giderirmiş.
00- CHP Lideri Kılıçdaroğlu Kayseri’ye aday tanıtımına değil, mitinge gelecekmiş.
00-Haftasonu Erciyes’te şenlik varmış.
00-MHP İl Başkanı Mete Eke seçim için profesyonelce bir CD hazırlatmış.
00-Başkan Özhaseki’nin gitmediği üç ilçe kalmış.
KTO’NUN İKİ
YENİ ÜYESİ
İlhan Miraboğlu’nun istifa, Ahmet Mercan’ın da yetkisizlik nedeniyle düşmesiyle boşalacak iki yönetim kurulu için KTO’da seçim yapılacak. Bazı bürokratlar Ankara’ya kadar giderek TOBB’a konuyu sordu.TOBB sanıyorum “eşit oy almış yedek liste ” arasında kura çekilmesi telkininde bulunmuş. Elbette TOBB yazılı bir görüş vermişse KTO bunu uygulayabilir. Ancak,Seçim Kurulu yedek listeyi yaparken bir-iki,üç vs diyerek eşit oy alınmış dahi olsa bir sıralama yapmışsa, ilerde doğabilecek sıkıntılara karşı Seçim Kurulu’ndan da görüş almak doğru olur sanırım. Aksi halde tartışma bitmez...
