Şeker Gölü´nün hemen yanındaki tepe ?Keykubat?Tepesi´ olarak anılıyor. Selçuklu Sultanları yazın bir bölümünü Konya ve Kayseri´de geçirirmiş. Bu cihetle bu tepede yapılmış sarayın kalıntıları var. O kalıntılarla ilgili yaz aylarında kazı çalışmaları başlamıştı...
Selçuklu sultanlarının yazlık olarak kullandıkları bu sarayın adı Keykubadiye Sarayı. Adını da Alaaddin?Keykubat´tan alıyor.
9 Eylül 2013 tarihinde yani yaklaşık 2.5 yıl önce ?Sultan?Keykubat´ın Organları Nereye Gömüldü?? başlıklı bir yazı yazmıştım... O yazıdan bazı alıntılar aktarayım, sonra diyeceklerim var.
?Kanuni Sultan?Süleyman, Osmanlı´nın en güçlü hünkarı. O´nun döneminde Osmanlı birçok manada gücünün zirvesine ulaştı.
Sultan?Süleyman bugün Macaristan topraklarında bulunan, Zigetva kuşatması esnasında hayatını kaybeder. Süleyman´ın vefatının ordudan saklandığı, kalbinin çıkartılarak kale civarına gömüldüğü ve naşının da İstanbul´a getirildiği biliniyor.
Geçtiğimiz hafta bazı yaygın gazetelerde Sultan?Süleyman´ın kalbi ve diğer iç organlarının gömülü olduğu yerde yürütülen kazı çalışmalarının son aşamaya getirildiğine dair haberler vardı. Kazı heyeti başkanı ?Yeri yakında tam olarak belgeleriyle açıklayacağız. Bundan sonra Türkiye´den Macaristan´a gelen turist sayısında artış bekliyoruz? diyordu.
(Not: 2013 tarihli yazıya ilaveten ekleyelim ki, geçtiğimiz ay (Aralık 2015) itibariyle Türk?ve Macar arkeologların yaptığı çalışma ile Sultan?Süleyman´ın organlarının gömülü olduğu mezarın bulunduğu açıklandı...)
Macaristan´la Türkiye bir süredir çok sıcak ilişkiler yaşıyor. Kayseri´de öyle.
Konumuz Macaristan veya Sultan?Süleyman´ın bu ülkedeki iç organları değil...
Konumuz Kayseri´ye gömülen bir?Sultanın iç organları...
Birinci Alaaddin Keykubat, Anadolu Selçuklu Devleti´nin en önemli sultanlarından. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı nasılki gücünün zirvesinde ise, Anadolu Selçukluları da Alaaddin?Keykubat döneminde zirvede.
Anadolu Selçukluları´nın merkezi Konya. Sultan, Akdeniz ve çevresine sefer düzenleyeceği zaman daha çok Konya´da kalırmış. Ama, Doğu, Doğu Anadolu veya Karadeniz bölgesine yapılacak seferlerde karargahını Kayseri´de kurarmış. Bu durumda genellikle yaz aylarında da Kayseri´de ikamet edermiş.
Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin?Keykubat Konya´daki gibi olmasa da, bugünkü Keykubat Tepesi´ne yazlık mütevazi bir saray yaptırmış. Keykubadiye Sarayı Şeker Gölü´ne-Meşhed?Ovası´na bakan hakim bir tepede bulunmaktadır.
1. Gıyaseddin Keyhüsrev ´den sonra, büyük oğlu 1. İzzettin Keykavus tahta geçmiş. 1.Alaaddin?Keykubat ağabeyinin tahta geçmesini istememiş ve aralarında uzunca mücadeleler yaşanmış. İzzettin?Keykavus´un vefatından sonra Malatya Kalesi´nde hapis olan Kaykubat, tahta çıkmış ve 16 yıl süreyle Anadolu Selçuklularına hükümdarlık yapmış.
Alaaddin Keykubat, bugünkü Keykubat Tepesi´nde bulunan sarayında otururken ordusu da Karpuzatan bölgesindeki Meşhed?Ovası´nda sefer hazırlığı yapmaktaymış. Rivayete göre Sultan, sefere çıkmadan önüne zehirli bir kuş eti getirilir. Kuş etini yiyen Sultan anında can verir.
Aladdin?Keykubat´a karşı oğlu 2. Keyhüsrev´in bir darbe yaptığı ve babasını öldürttüğü söyleniyor. Keyhüsrev´i, babasını zehirlemeye sürekleyen de, Alanya Kalesi´nden Sultan´a gelin gelen, Hristiyan iken Müslüman olan annesi Hunat?Hatun´dur.
Alaaddin Keykubat öldürüldükten sonra, iç organları, tıpkı ?Kanuni Sultan Süleyman´da olduğu gibi, çıkartılarak Keykubat Tepesi-Şeker Gölü´nün etrafına gömülüyor. Naaşı mumyalanarak payitaht merkezi olan Konya´ya götürülüyor ve Alaadddin?Tepesi´ndeki Kümbethane´deki anıt mezara defnediliyor.
Alaaddin Keykubat yaşarken küçük oğlu İzzettin Kılıçaslan´ı veliaht ilan etmişti. Hunat Hatun´un da telkini ve saray entrikaları ile olsa gerek, babasını öldüren 2. Keyhüsrev Kayseri Kalesi´nde tahta çıkarak yeni Selçuklu Sultanı oldu. Sonrası karışık ve konumuz değil.
Bu kadar önemli tarihi olayların geçtiği bu bölgenin günümüzde yeniden ihya edilmesi gerekir. Öncelikle hassas bir kazı ile sarayın temel kalıntıları ortaya çıkartılmalı, tarihi kayıtlardan çıkartılan bilgiler ışığında yapı yeniden ayağa kaldırılmalıdır. Sarayın önüne burayı önemseyen ve burada hayatını kaybeden Selçuklu Sultanı Uluğ Keykubat´ın bir anıtı dikilmelidir. Ayrıca iç organlarının gömülü olduğu bu bölgede bir de türbe oluşturulmalıdır.
Sarayın gölü olan Şeker Gölü (Keykubat Gölü) temizlenmeli, ortasındaki ada yeniden düzenlenmeli, çevresi tamamen park haline getirilerek kuğuların, kuşların cıvıl cıvıl kaynaştığı bir tabiat ve tarih harikası oluşturulmalıdır.?
Başkan Çelik, şimdi Keykubat Tepesi ile ilgili bir dizi çalışma yapıyor. Bu tarihi mekan Beştepeler gibi önemli bir mesire alanına dönüştürülecek. Dilerim Saray´la ilgili kazı çalışmalarına daha fazla ödenek ayrılsın ve Sultan´ın organlarının gömülü olduğu yerle ilgili bir çalışmada yapılsın.
