VELİ ALTINKAYA


KEŞKE BUNU DİYEBİLSELER...

Gündem - Veli Altınkaya


FETÖ?davalarını takip ediyorum. Adamlar Kayseri ve şehir dışındaki davalarda ara ara yazdığım gibi ?Külliyen inkar´ metodunu izliyorlar.

 En basit ifadeyle ayıp...

Elbette Kayseri´de yargılanan isimlerin herhangi birini, (o meşum gecede Vali´nin emrine rağmen uçak kaldıran bazı asker kılıklılar hariç) 15 Temmuz´da masum insanların üzerine silah sıkan alçaklarla bir tutmuyoruz.

Malum, ağır ceza mahkemelerinde yargılama üç hakim tarafından yapılıyor ve kararlar oy çokluğu ile alınıyor. İsme gerek yok, Kayseri´de tutuklu veya tutuksuz yargılanan FETÖ?şüphelilerine elbette dosya münderecatında ki suçlamalar soruluyor ve cevap alınıyor. Şüphesiz bu yargılamanın omurgasını oluşturuyor. Ama, dönüp de bu şüphelilerin tamamına veya hiç olmazsa belli başlı bir bölümüne; ?Anladık sizinle ilgili dosyadaki iddialara cevap verdiniz´ dedikten sonra  ilaveten şu sorular sorulamaz mı veya soruluyor mu?:

-15 Temmuz darbe girişimini kim yaptı veya yaptırdı? (Bu soru Ankara´daki yargılamada asker kıyafeti giymiş alçaklara soruluyor. Diğerleri kıvırırken Akın Öztürk denen elebaşı yanılıp doğruyu söylemişti hatırlayın) Darbeye karışan, masum insanların üzerine bomba atan, kurşun sıkan 249  vatan evladını şehit eden, yaklaşık 2 bin 200 kişiyi yaralayanların neredeyse tamamına yakınının sizin Cemaat dediğiniz yapının içinden gelmesi, onların okullarında, dershanelerinde okuması, yurtlarında, evlerinde kalması bir tesadüf mü?

Bu soruyu sordunuz; varsayalım karşınızdaki şüpheli de darbe girişimini lanetledi. O´na devamla:

-Peki siz, FETÖ´cü, yani devletin; biz hakim ve savcıların Fetullahçı Terör Örgütü dediği sokaktaki insanında bunu kabullendiği yapıyla ilginiz olmadığını söylüyorsunuz. Herkesin bu Örgütle ilgili olduğunu bildiği Kayseri´deki malum üniversite, okullar, dershaneler, şirketler, dernek ve vakıflara ?Cemaat´ veya ?Hizmet hareketi´ diye hiç para toplamadınız mı? Bunların oturmalarında toplantılarında bulunmadınız mı?

-Bunların oturmalarında bulunduğunuz, para topladığınız şirketlerin, vakıfların okulların vs yönetiminde bulunduğunuzdan da belli... Bunun saklanacak gizlenecek bir yanı yok. Siz, bizim huzurumuz da (Buralar yasal kuruluştu, biz yasaya aykırı bir iş yapmadık) diyorsunuz; ama, bugün gelinen noktada özelliklede 15?Temmuz´da gördük ki bunlar sizin zannettiğiniz gibi öyle cemaat değilmiş. Geçmişteki emeğiniz, topladığınız, verdiğiniz paralar vs nedeniyle bu yapının elebaşı olan Fetullah Gülen denen yaratık, veya O´nun illere kadar uzanan temsilcileri hakkında lanet okuyor musunuz? Bunların sizi aldattığını, kullandığını kabul ediyor musunuz?

-Diyelim ki o gün, verdiğiniz paraların gerçekten ?Allah rızasına matuf´ olduğuna inanarak verdiniz, bugün bu alçakların mukaddes değerlerimizi de istismar ederek sizi iğfal ettiğini düşünüyor musunuz? Yoksa, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin tüm görevlileri ve devlet kurumlarının size zulmettiğine mi inanıyorsunuz?

-Kendi rızası ile bu ?İhanet?Şebekesi´ne maddi destek veya emek verenler hariç, geçtiğimiz yıllarda  yargılama,vergi cezası vs gibi devletin kuruluşlarınca gerçek veya tüzel kişilere uygulanan cezaları onları köşeye sıkıştırarak, baskı uygulayarak veya en azından  ?hatıra bunaltarak´ aldığınız himmetlerin bir örgüt yapılanmasının icabı olduğunu, bugün gelinen noktada düşünüyor musunuz?

Bu soruları çoğaltabiliriz.

Bırakın yukardaki soruları, bu şahıslara, namus, şeref ve inandığı değerler ve dahi Kur´an üzerine yemin ettirdikten sonra, ?Fetullah Gülen denen zat hakkında ne düşünüyorsunuz? Lütfen 5 dakika yorumlayınız?? sorusu yöneltilse ne cevap verirler acaba?

Acaba bir kısmı örgüt elebaşı alçağın fetvalarında (!)?olduğu gibi, ?Sıkışınca kendine dahi sövme´ tavsiyesiyle söver mi? Yoksa kaçamak cevaplar mı verirler? Mahkeme heyeti bu sorunun cevabını alırken, karşısındaki şüphelinin gözünü, gözünden hiç ayırmasın. Dil bir yana, bakalım o gözler ne yapacak?

Bakın bu davanın en önemli isimlerinden Boydak Ailesi´nden birinin tutuklanmadan önce  başından geçeni anlatayım. Bu konuyu daha ayrıntılı olarak 15 Temmuz öncesinde de yazmıştım.

15 Temmuz´dan yaklaşık 8-10 ay kadar önceye gidelim... Yani 2015´in ikinci yarısı.

Güvenlik bürokrasisinden önemli bir isim, görevi olmamasına rağmen, eşin-dostun, bazı tanıdıkların mealen; ?Şu Boydak´larla bir de siz görüşseniz. Bunlar hayırsever insanlar. Biz anlatıyoruz anlamıyorlar; sizin elinizde kimsede olmayan bilgi ve belgeler var. Belki bunları yanlıştan döndürürsünüz. Hem Boydak şirketleri Kayseri ve Türkiye için de çok önemli´ telkiniyle Hacı ve Memduh?Boydak´ın da olduğu bir ortamda iki-üç görüşme yapıyor.

O görüşmeler taraflar açısından epeyce stratejik geçiyor. O görüşmelerin sonuncusunda, kamu görevlisi bir ara Hacı Boydak´a dönerek; ?Peki Hacı Bey, şimdi sizi başbakan çağırsa gider misiniz???diyor. Hacı Bey´de, ?Gidemem işim var? cevabını veriyor. Bunun üzerine yine o memur, ?Peki Fetullah Gülen çağırsa gider misiniz?? sorusunu yöneltiyor ve Hacı Boydak bu soruya ?Evet giderim? cevabını veriyor... Bu cevabı alan  kamu görevlisi ise mealen, ?Artık benim bu saatten sonra sizin sofranızda, masanızda oturmam doğru olmaz. Hakkınızı helal edin? diyor ve kalkıyor...

Duruşmaların çarşamba günkü bölümünde, tanıklardan Ekrem?Baktır da dinleniyor. Baktır, daha önce emniyet ve savcılıkta verdiği ifadelerin bir bölümünü değiştiriyor. Ama, yeni bir şey söylüyor; ?Hacı ve Memduh?Boydak´la birlikte şirketin özel uçağı ile örgüt elebaşının kardeşinin Erzurum´daki cenaze törenine gittik? diyor. Baktır´ın bu sözlerinden sonra Memduh?Boydak, ?Biz cenazeye değil, orda bulunan ve hasta olan bir bayimizi ziyarete gitmiştik. Namaz kıldık. Tesadüfen kim olduğunu bilmediğimiz o cenaze namazına da katıldık. Hem o namazda dönemin Ulaştırma Bakanı vs vardı.? cevabını veriyor...

Elbette bir cenaze namazına katılmak suç değil. Suç ise o namaza katılan ne kadar insan varsa hepsinden hesap sormak lazım.

Şimdi siz Hacı ve Memduh?Boydak´ın Erzurum´a hasta ziyaretine mi, yoksa FETÖ?elebaşının kardeşinin cenazesine mi gittiğine inandınız? Hadi hasta ziyaretine gittiler diyelim; o cenaze namazına gerçekten tesadüfen bilmeden mi katıldılar? Yine söylüyorum cenaze namazı kılmak elbette suç değil; ama, burdan hareketle bazı fiiller sizin o yapıyla ilişki ve iltisakınızı göstermez mi?

Çok uzattım; ama keşke Boydak Kardeşler de diğer şüpheliler de: ?Muhterem mahkeme heyeti; Biz gerçekten bunların Allah rızası için faaliyet gösteren bir cemaat olduğunu, Fetullah Gülen´in de o gün  hitap ettiğimiz gibi ?Hocaefendi´ olduğunu sanıyorduk. Yanılmışız. Kandırıldık. Bunları 15 Temmuz´da da gördük ki, bu devlete ihanet eden, anladığımız kadarı ile başta CIA?ve MOSSAD olmak üzere, Batı bloğunun kucağında Türkiye´yi satan insanlarmış. Haklarımız zehirle zıkkım olsun? diyebilseler; bence yeter...