ASIM CENGİZ GÜR


Kelime-i Tevhidin Faziletleri


Ebü´d-Derdâ´nın (Allah ondan razı olsun) rivayet ettiği bir hadjs-i şerîfde şöyle buyurulmuştur:

?Bir kimse günde yüz kere (Lâ ilahe illallah) derse, kıyamet gününde, Allâhü teâlâ Hazretleri, o kulunun yüzünü ayın ondördüncü (bedir) gecesindeki parlaklığı gibi ba´s ve haşr edecek ve sevâb cihetinden onun amelî derecesine hiç kimsenin ameli yükseltilmeyecektir? (Ancak onun kadar ve daha ziyâde diyenlerinki müstesnadır.)

Ebû Hureyre´nin (Allah ondan razı olsun) rivayet ettiği hadîse göre:

?Yâ Resûlallah, kıyamet gününde şefâat-i seniyyelerinize en ziyâde lâyık olanlar kimler olacak? suâline cevaben:

"Sahîh bir i´tikadla ilahî emirlere uyma ve yasaklarından kaçınmakla beraber, şer-i şerifle amel ettiği ve doğru olduğu halde bütün kalbiyle lâ ilahe illallah diyenler, kıyamet günü şefâatımla en bahtiyar olacaklardır" buyurmuşlardır.

Müslimin rivayetinde ise, ?Bir kimse (Lâ ilahe illallah) diye şehâdet getirirse Allâhü teâlâ o kimse üzerine Cehennemi haram kılar? buyurulmuştur.

Buhârî ile Müslim´in birlikte rivayet ettikleri hadîs-i şerîfde ise, Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.)´in arkasında Muâz  ile bir yere giderlerken: "Yâ Muâz ibni Cebel" diye üç kere seslenmişler, o da "Lebbeyk ve sa´deyk yâ Resûlallah" deyince, buyurmuşlar ki:

"Kim bütün kalbiyle inanarak Allahtan başka ilâh olmadığına ve Muhammed´in Allah resulü olduğuna şehâdet getirirse, muhakkak Allâhü teâlâ Hazretleri o kulunu nâre ya´ni Cehenneme haram kılar." Ve yine;

?Kim Lâ İlahe illallah derse cennete girer ve Allah (cehennem) ateşi(ni) ona haram kılar? gibi nebevî hâdîsler en büyük müjdelerdir. Fakat, bu kelime-i tevhîdi söylemekle yapılan başka günahlar veya şerîatin haricindeki hareketler, namazı inkâr, vesâir farzları inkâr veya küfrü gerektiren Şerîate ve peygamber sünnetine hakaret ve alay veya bunlara benzer işler yapılmadıkça demektir. Yoksa her fenalığı yapıp da sonra benim tevhîdim var demek abes olur. Çünki; Hatîb´in Enes´den (Allah onlardan razı olsun) naklettiği bir hadîsde:

"Her kim ihlâs ile birlikte (lâ ilahe illallah) derse Cennete dâhil olur." buyurduklarında "İhlâs nedir?" diye sormuşlar, O da:

"Allâhü teâlâ ve tekaddes Hazretlerinin yasak ettiği şeylerden bu şehâdet sözünü uzak tutmasıdır" diye cevab vermişlerdir.               

Tirmizî´nin rivayetinde ise:

?Her kim ihlâs ile kelime-i tevhîdi söylerse, muhakkak semâ kapıları açılır -büyük günahlardan sakındığı müddetçe- hattâ Arşa kadar sevabı gider? buyurulmuştur.

Ebû Sa´îd el-Hudrî´in (Allah ondan razı olsun) rivayetinde ise, Musa aleyhisselâmın,

"Yâ Rab bana bir şey ta´lîm et ki onunla seni zikr edeyim ve sana duâ edeyim" demesi üzerine, Allâhü celle ve alâ Hazretleri : ?Lâ iİâhe illallah´ de buyurmuştur. Tekrar,

"Yâ Rab bütün kulların onu söylüyor" deyince, Cenab-ı Hak teâlâ ve tekaddes Hazretleri, (Lâ ilahe illallah) de buyurmuş.

"Yâ Rab bana mahsûs bir şey istiyorum" demesi üzerine,  Yaradanımız celle ve alâ Hazretleri buyurmuşlar ki:

"Yedi kat gökler ve yedi kat yerler terazinin bir gözüne, (Lâ ilahe illallah) da diğer gözüne konmuş olsa, kelime-i tevhid, -ecir ve sevab- cihetinden onlardan ağır gelir".

İsmullâhın (Allah kelimesinin) üzerine ağır gelecek hiç bir şey olmadığı da bildirilmiştir.     .                                                           

Her kim günde on kere:  

?Lâ ilahe illallahü vahdehü lâ şerike leh, lehü´l mülkü velehü´l hamdü ve hüve alâ külli şey´in kadîr? derse, Hazret-i İsmail neslinden on köle âzâd etmiş gibi sevaba nail olacağı ve tam bir ihlâsla kalben tasdîk, lisânen de söylediği takdirde, Hazret-i Allah celle ve âlânın o zikri söyleyen kuluna şefkat ve merhamet nazarıyla bakacağı ve onun tevhîdini ve şükrünü kabul edip, taleb ve isteklerine icabetle hacetlerini de kaza edeceği gibi bu tesbîhi zikr edenlerden daha çok bir sâlih amel sahibi de bulunmayacağı ayrıca bildirilmiştir.

Efendimiz (s.a.s.) Hazretleri:

"Duaların en hayırlısı Arefe gününde yapılan duadır. Ben ve benden evvelki bütün peygamberlerin dualarının en hayırlısı da: ?Lâ ilahe illallahü vahdehü lâ şerike leh, lehü´l mülkü velehü´l hamdü ve hüve alâ külli şey´in kadîr´ zikridir? buyurmuşlardır. Hattâ bunu günde yüz defa söylemenin faziletleri çok yüksek olmakla beraber sabah ve ikindi, hattâ akşam namazlarından sonra, çarşı ve pazarlarda dahî söylemenin faziletleri saymakla bitmez ve tükenmez.

Ba´zı rivayetlerde ise:

?Lâ ilahe illallahü vahdehü lâ şerike leh, lehü´l mülkü velehü´l hamdü yuhyî ve yumîyt ve hüve hayyün lâ yemût biyedihi´l hayr, ve hüve alâ külli şey´in kadîr? olarak da bildirilmiştir.

Bununla beraber, Allâhü tebâreke ve teâlâ Hazretlerinin rızâsı kasdiyle hangi şekliyle denirse densin, Aîlâhü teâlâ Hazretleri de bu kelime-i tayyibenin okunduğundan dolayı, o kulunu Cennetine ve ni´metlerine kavuşturur, buyurulmuşdur.

Bu sebeple, bu gibi büyük faziletleri ihtiva eden ve Peygamberimizle beraber bütün büyük peygamberlerin okuduğu bu çeşit tevhîdlerin okunması ve vird edinmesinin bir çok dünyevî ve uhrevî hayırları, ni´metleri ve pek çok faydayı câlib olduğu akl-ı selîm sâhiblerince ma´lûmdur. Gaflet edilmeyip bu fânî dünyâda ebedî âhiret ni´metlerine mazhar olabilmek için elden gelen gayreti sarf etmenin ne kadar münâsib olacağı cümlenin malûmudur.

Cenâb-ı Hak cümlemizi hıfz ve himâyesinden bir an ayırmasın.

 

Kur´an-ı Kerîm´den bir dua:

 

?Ey Rabbimiz!

Bizim günahlarımızı bağışla;işlerimizdeki taşkınlığımızı affet,

ayaklarımızı (iman ve doğrulukta) sabit tut ve bize küfre sapan topluma karşı yardım et!?