Kayserispor nihayet önemli bir galibiyetle virajın birini daha geride bıraktı. Beşiktaş maçında alınan bu galibiyetin tarifini yapmanın ne kadar güç olduğunu söylemek isterim. Maçın içinde yaşanan pozisyonları tek tek anlatmaya ne zamanımız yeter, ne de bu köşede satırlarımız. En azından şunu söylemek isterim ki, maçın yönetimini yapan Arda Kardeşler’in kararları beni fazlasıyla üzdü. Böylesine önemli bir maçta Beşiktaşlı futbolcular karşısında resmen ezilen, Burak’ın el, kol hareketleri karşısında sessiz kalmayı tercih eden bir hakemin, yönetiminin nasıl olduğunu sizlerin değerlendirmesine bırakmak daha doğru olacaktır. Bakınız maçı kazanmış olsak da yine de maçın yönetiminde çok büyük sorunlar olduğunu dile getirmek isterim.
Kayserispor’da futbolcular inanmışlığın verdiği önemli bir başarıya imza atmış oldular. Berna Gözbaşı’yı bu galibiyet dolayısıyla kutlamak isterim. Kimsenin inanmadığı bir ortamda dahi hem maddi, hem de manevi olarak desteğini esirgemeyen Başkan Gözbaşı’nın, futbolcularla yakından ilgisinin de böylesi sonucunu her kesimi sevindirdi. İnanmaktan söz açmışken futbolculara bu konuda önemli işlerin düştüğünü söylemek ve onlara bunu inandırmak, pek kolay olmasa da bu işin başında yer alan Prosinecki’nin de ekibiyle ne kadar önemli başarılar aldığını ifade etmeliyim. Yani kısacası birlik olmak her zaman kazandırıyor. Bakınız önemli isimlerimiz yok deseler de, yine de ligin güçlü ekibi karşısında kazanmasını bilen ve buna inanan, birlikteliğin ne kadar önemli olduğunu herkese hatırlatan bir Kayserispor var. Bu Kayserispor, Rize’den de en azından bir puanla döner. En azından bir puan diyorum çünkü yönetimsel kararlar ve bazı etkenlerin sonuca ne denli etki edeceğini düşündüğümdendir. Yoksa 3 puan bizimdir…
